41 - Sarhoş

18.5K 1.5K 484
                                    

"Eylül hadi oturalım artık kurbanın olayım abim ya."

"Abi yine sarhoş oldum ben." dedim ağlamaklı bir sesle. İşin garip tarafı bu kadar üzgün olmama rağmen dans ediyor olmamdı.

"Ben bir anneyim, nasıl bakacağım oğlumun yüzüne?"

Egemen abim oflayarak elimden tuttu. Ufak ufak sürüklerken konuşuyordu.

"Doğru, Özgür çok kızacak sana. Kötü yollara düşmüş annem diyecek, zılgıt atacak bağıra bağıra."

Masanın önüne gelir gelmez elimi bıraktığında, sendelemiştim. Abim anında belimden tuttu.

"Hadi lan, iki bardak içti sadece." dedi Umut abim. Başımı yere eğdim.

"Ben de şaşkınım valla abi." derken Ömer abimin yanına oturttu beni. Kendisi de çaprazıma geçti. Utku abim bana bakıp başını sağa sola salladı.

"Eylül'e bir damla bile içirmek yok bundan sonra."

Utançla Ömer abimin koluna sakladım kafamı. Kısık bir şekilde gülüp kafamı kaldırdı.

"Eğlenmek için getirdim seni buraya, utanıp otur diye değil."

"Ateş nerede ya?" dedim onun söylediğini es geçerek. Masada yoktu ve merak etmiştim. Ömer abimin kaşları çatılınca Eymen'e baktım. Geriye yaslanmış keyifle gülüyordu.

"Telefonu çaldı yengem, gelir şimdi."

Başımı sallayıp tekrar önüme döndüm ancak Umut abimin sert sesiyle olduğum yerde zıpladım.

"Eymen ne yengesi, yemin ederim döverim seni!"

"Eylül de kafa sallıyor, gel de çıldırma." diyen Utku abimdi. Kaşlarım havalandı anında. Ömer abime döndüm.

"Yanlış bir şey mi yaptım abi, niye kızdılar?"

Ömer abim bir iki saniye gözlerini kapattı. Elini saçlarıma atıp yavaş hareketlerle okşadı.

"Yok güzelim yok. Yiyecek bir şey ister misin?"

Ateş'i görmemle ona doğru seslendim. "Ateş."

"Höst!" dedi Egemen abim hızla. Ardından baktığım yere baktı. Ateş bize doğru geliyordu. Rahatlamış bir şekilde elini alnına vurdu. "Bir an Ateş'i yemek istiyorum dedi sandım, ödüm bokuma kaçtı."

"Ne oldu iki dakikada?" dedi Ateş Egemen abimin yanına oturarak. Çenemi avucuma yaslayıp onu izledim. Eymen heyecanla eğildi abisine doğru.

"Yengem sarhoş oldu abi, onu konuşuyorduk."

Ateş'in büyüyen gözleri beni bulunca gülümsedim. Ömer abim Eymen'in karnına dirseğini geçirmişti. Egemen abim Ömer abime seslendi.

"Abi, bu kız bunu niye böyle izliyor? Düşündüğüm şey olamaz değil mi... Ponçik kalbim hayatta kaldıramaz."

"Gerçekten güzel olmuş muyum?" dedim Ateş'e doğru. Gözleri anında abimleri buldu.

"Bana bak bana, kıyafetimi beğenmiştin hani?"

"Ateş, yemin ederim sabrımı sınıyorsun." dedi Ömer abim. Arkamda olduğu için elimi çenemden çekmeden başımı hafifçe ona doğru çevirdim.

"Niye ki?"

"Eylül ben kibarlıktan söyledim, sordun ya hani..."

Kaşlarımı çatarak Ateş'e döndüm. Ben sormamıştım bir kere, kendisi söylemişti.

"Sen kendin söyledin. Yalan mıydı?"

Üzgün surat ifademe afallayarak baktı. "Hayır, değildi." dedikten sonra ofladı. "Kim içirdi Allah aşkına bu kadar?"

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin