"Oğlum her yerim ağrıdı ya. Yanımdaki adam halay mı çekiyordu omzumu mu çıkarmaya çalışıyordu belli değil."
Gülerek meyve suyumu içmeye devam ettim. Emir halaya kalkmıştı ama şu an son derece pişmandı. Halayın hızına adapte olamamıştı bir türlü.
"Otursaydın sen de yerinde." dedi Erdem abi. "Tutturdun halay da halay diye."
Başımı Özgür'e çevirdim. Bu gürültüden gram etkilenmeyerek rahat rahat uyuyordu.
"Eylül! Gerçekten sensin, inanamıyorum."
Başımı kaldırarak sesin sahibine baktım. Yüzümü görünce gülüşü daha da büyüdü. Çekinerek ayağa kalktım.
"Merhaba Ali, uzun zaman olmuştu." dedim gülümseyerek. Ali yetimhane müdürümüzün oğluydu ve benimle yaşıttı. Yurda geldiği zaman hep oyun oynardık. Asım dedem beni oradan alınca bağımız kopmuştu.
"Aşk olsun, bunca zaman sonra birbirimizi buluyoruz tepkin bu mu?"
Yapma Ali, yaklaşma ne olur...
Bir adım attı bana doğru. Vücudum kaskatı kesildi.
Kollarını bana sarınca çığlık atmamak için direndim. Nefes alışverişim hızlandığında sertçe geriye çekilmiştim. Utku abim Ali'nin gözlerine sert bir şekilde bakarken Ömer abim elimden tutarak beni oradan uzaklaştırdı.
"Eylül, bana bak." dediğinde gözlerimi onunkilerle buluşturdum. "Özür... Özür dilerim." dedim hemen. "Ben yapamadım, o bana dokununca..."
"Şşt, sakin ol bebeğim. Bir şey yok, tamam mı? O herifin densizliğiydi."
"Çok ayıp oldu..." dedim abime tutunurken. "Onunla konuşmam lazım abi."
Kafasını masamıza çevirince ben de oraya baktım. Abimlerle konuşuyordu. Tekrar bana dönüp elimden tuttu abim. Beraber masaya yaklaşınca Ali aniden bana doğru yöneldi.
"Eylül."
"Ali biraz konuşalım mı?" dedim gülümseyerek. O konuyu açmak istemiyordum. "Ben de özlemişim seni. Laflarız."
Heyecanla kafasını sallayıp boş bir masayı işaret etti. Ömer abime dönerek gözlerine baktım. Saçıma uzun bir öpücük bırakıp Ali'nin gözlerinin içine baktı.
"Buradayım ben güzelim, izliyorum seni."
Ali geçmem için çekildiğinde karşı tarafa ilerledik. Masaya oturur oturmaz karşıma kuruldu.
"Ben yanlış bir şey yapmadım değil mi? Gerçekten kusura bakma, incitmek istemedim seni."
"Bu konuyu boşversek olur mu? Anlatsana, neler yapıyorsun?"
Üzüntüyle başını salladı. "Bir reklam şirketinde çalışıyorum. Sen?"
"Kafe işletiyorum ben de, şimdilik." Sesim, son kelimemle azaldı.
"Peki onlar kimdi?" dedi bir yere bakarak. Kafamı çevirdiğimde pür dikkat bizi izleyen abimleri gördüm.
"Abimler. Karşılarında oturan üç kişi de kuzenlerimiz."
"Öyle mi... Yanlış anlama ama neden bunca yıl sonra çıktılar karşına? Yetimhanede büyüdün sonuç olarak."
"Karışık işler Ali. Ben bile ne olduğunu anlamadım, bir anda burda buldum kendimi."
Yanımızda duran adım seslerine baktım. Ömer abim çantamı uzattı bana. "Hadi güzelim, gidiyoruz." dediğinde ayaklanmıştım. Ali de ayaklanınca gülümsedim ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Baştan
Teen Fiction"Yıllar sonra anneme kavuşmuş gibiyim Eylül." diyerek sardı beni abim. "Anne kokusu..." Saçlarımı koklayan abime karşılık beline sımsıkı sarıldım. Arkamda Ömer abimi hissettim. Saçlarıma öpücük bıraktı. "Kıskandım." diyerek Utku abim de kocaman aç...