22 - Sahne

23.7K 1.5K 104
                                    

"İyi günler, ben test kitabı almak için gelmiştim." dedim kitapçıdaki kıza. Kız bana garip garip bakarken neyi yanlış yaptığımı düşündüm.

"Hangi alan, hangi ders için?"

"Baştan başlayacağım, sayısal olarak. Gerekli olan tüm kitapları verebilirseniz sevinirim."

Bütün gün kafede bunu düşünmüştüm. Üniversite sınavına girmekte kararlıydım. Hazır hırslanmışken kendimi kitapçıda bulmuştum.

Tabi, kızın söylediği fiyatı duyunca hırs mırs kalmamıştı. Altın almıştım sanki.

Kitapları güç bela kafeye taşımayı başarmıştım. Bugün Özgür huysuz olduğu için benimle beraber kafeye gelmişti. Yanına gidip kocaman öptüm onu.

"Uslu durdu mu Cansu ablası?" dedim oğlumun montunu çıkarırken. İçerisi oldukça sıcaktı.

"Sizi göremeyince biraz ağladı ama şu an gayet iyiyiz sanırım."

"Ben ona şimdi yemeğini veririm keyfi yerine gelir." diyerek kendi montumu da çıkarttım. Evde hazırladığım mamasını çantamdan alıp bebek sandalyesine bıraktım. Ufak ufak yedirirken bir yandan da sahneyi inceliyordum.

Yaklaşık bir saat sonra canlı müzik başlayacaktı. Normalde heyecan yapmazdım ancak bu sefer abimlerin de olması bir tık tuhaf hissettiriyordu.

"Dayı!" diye bağıran oğlumla, arkamı döndüm hemen.

"Dayım." dedi Umut abim de yanına gelip öperek. Ardından Utku abim geldi ve saçlarıma öpücük bıraktı.

"Hoş geldiniz. Aç mısınız?" dedim doğrularak. Masaya oturup bana baktılar.

"Yok güzelim. Yardıma ihtiyaç vardır diye erken gelelim dedik. Hatta en zevklisinden başlayalım." Utku abim elimdeki mamayı alarak Özgür'ün karşısına geçti. Gülümseyerek hafifçe geri çekildim. Umut abimin detaylıca bana bakan gözlerine sorarcasına baktığımda önüne döndü.

Ona ne olduğunu fazlasıyla merak ediyordum.

Abimler Özgür ile ilgilenirken ben de son detaylar için yardıma geçtim. Her şey hazır olduğunda durup sahneye baktım. Gayet güzel olmuştu. Gitaristimiz Demir içeri girdiğinde yanına gittim.

"Hoş geldin, birazdan başlarız geç istersen."

"Hemen patron." diyerek sahneye yönelince güldüm. Patron kelimesinden hoşlanmadığımı bildiği için hep böyle seslenirdi.

İçerisi giderek kalabalıklaştığında sahneye gittim. Seçtiğim elbisem kısa olduğu için bugün ayakta söyleyecektim. Demir gitarın akordunu ayarlarken ben de ona döndüm.

"Bu tamam, müzikleri de birkaç kez çaldım evde. Hepsi hafızamda merak etme hiç."

"İnan sana bu konuda kendimden daha çok güveniyorum Demir." Gülerek arkasında topuz yaptığı saçlarını düzeltti.

"Eh, bu da benim yeteneğim diyelim."

Gözlerimi devirip sırıttım. Önüme döndüğümde abimlerin geldiğini gördüm. Ömer abimin kucağında Özgür vardı. Egemen abim beni görünce baş parmağını havaya kaldırdı. Uzay, Cihan ve Deniz de selam verdiğinde ben de hafifçe el salladım.

"Ben hemen üzerimi giyinip geliyorum." dedim Demir'e. Beni onaylayınca kendimi içeri attım.

Evden getirdiğim elbisemi elime aldım. Siyah, bedenimi saran bir elbiseydi. Aynadan beğeniyle kendimi süzerek hafif topuklu ayakkabılarımı da geçirdim ve içeri geçtim.

"Siktir!" sesi duymamla, Egemen abinin içtiği suyu püskürtmesi bir oldu. Abimler bana dikkatle bakınca gözlerimi kaçırdım.

Saatin dokuz olduğunu gören gözlerimle sahneye geçerek mikrofonu elime aldım.

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin