34 - Özlem

21.1K 1.4K 190
                                    

Sabah olduğunu, oğlumun ağlama sesiyle çok net anlamıştım. Anında gözlerimi açıp etrafa bakındım. Abimler uyuyordu, yanımdaki küçük beşikte Özgür vardı. Ayağa kalkıp kucağıma aldım.

"Günaydın anneciğim." dedim hafifçe sallarken. Elleri saçlarımı sımsıkı tuttu anında. Yanağına büyük bir öpücük bıraktım.

"Bana yok mu?" diyen sese döndüm. Ömer abim kafasını hafif geriye yaslamış, küçük bir çocuk gibi bize bakıyordu. Gülümseyerek yanına gittim ve sıkı sıkı öptüm onu.

"Günaydın gün ışığım." dedi uyku mahmuru ses tonuyla.

"Günaydın abim." diyerek cevapladım ben de. Onlarla uyandığım için mutluydum ve bu da ses tonuma yansıyordu.

"Dünaydın."

Kucağımda çırpınan oğlum, yeni kelimesini dışa vurunca şaşkınlıkla ona baktım. Her geçen gün yeni kelimeler öğreniyordu.

"Senin o ağzını koparırım."

Abim Özgür'ü ani bir hareketle kucağına alınca doğrulup etrafa bakındım. Dün dağılmıştı ancak şimdi daha derli topluydu. Abimlerin toplamayacağına adım gibi emin olduğum için Didem teyzenin gelip yapmış olabileceği geldi aklıma.

Özgür abimle oynarken yattığım yeri düzelterek odama çıktım. Rahat eşofmanlarımı giyerek Özgür için de temiz kıyafetler çıkarıp tekrar aşağı indim. Utku abim de uyanmıştı.

"Bir, iki, üç..." diyerek parmaklarını gösteriyordu Özgür'e. Özgür de onu taklit etmeye çalışıyordu. Küçük parmakları hareket ederken yanlış yaptıkça sinirleniyordu.

"Bi, ki, üs."

Küçük bir çığlık atınca Ömer abim gülerek ellerini tuttu Özgür'ün.

"Aferin aslanım, oldu işte."

Özgür beni gördüğünde hüzünle Ömer abimin boynuna sardı kollarını. Yapamadığı için kendine kızıyordu sanırım.

Yanlarına giderek uca oturdum. Utku abime döndüm.

"Ağrın var mı abi?" diye sordum.

"Yok bir tanem, olsa söylerim bilmiyor musun sen beni?"

Elimdeki Özgür'ün kıyafetlerine uzanıp almıştı o sırada. Oğlum başına gelecekleri anladığında kaçmaya çalışsa da sıkı sıkı tutan Ömer abim nedeniyle başarısız oluyordu.

"Güzelim uyandırsana şu davarları. Bunca sese kalkmadılar."

Ömer abimin dediğiyle Egemen ve Umut abime döndüm. Egemen abim başını gömdüğü yastıktan kaldırmadan parmağını havaya doğru tuttu.

"Duyuyorum Ömer Işık, ayıp oluyor."

"Artı bir!" dedi Umut abim de. Ömer abim arkasındaki yastığı onlara doğru attı.

"Lan madem uyanıksınız ses versenize, itler."

"Dayı bırak!"

"Oğlum alt tarafı kazak giyeceksin, niye naz yapıyorsun?"

Özgür'ü giydirme işini Utku abime kitleyerek mutfağa yöneldim. Kahvaltılık malzemeleri çıkarırken küçük radyoya bastım. Bir yandan da uzun zamandır bakmadığım telefonumu kontrol ediyordum.

Banka mesajları, indirim mesajları, operatörler, Esra'nın özür mesajları, Emir, sosyal medya...

Emir mi?

Emir: Konuşmak istiyorum, merak etme abinler de yanında olabilir.
Dün, 22.40

Cevap verme Eylül, gayet mutlusun başına durduk yere dert alma kızım...

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin