Sabah kalktığımda gözümü açar açmaz gördüğüm yüz Ömer abime aitti. Yüz üstü yatmış, kolunu benim üstüme atmıştı. Başım onun omzuna gelecek şekilde yatıyordum. Gülümseyerek onu uyandırmadan ayaklandım. Boş beşiği görünce tedirgince etrafıma bakındım.
Hızla odadan çıkıp abimlerin odasına gitmek için adımladım. Bu sırada kendi sorumsuzluğuma kızıyordum elbette. Öyle ağır uyumuştum ki, oğluma bir şey olsa ruhum duymayacaktı. Her şeyden önce onu düşünmem gerekiyordu.
Önce Utku abinin odasına geldim. Utanarak kapıyı açtığımda yatağın boş olduğunu gördüm. Ordan çıkarak Egemen abinin odasına adımladım. Burası da boştu. En son Umut abinin odasına gelince gülümsemeden edemedim.
Tişörtünü çıkarmış, göğsünün üzerine Özgür'ü koymuş uyuyordu. Yatağın ortasında olmasına rağmen iki tarafı da yastıklarla doluydu. Özgür ise benimle uyurken saçlarımı tutmaya alışık olduğu için Umut abinin saçlarına uzanmıştı. Eline az gelen saç tutamlarından rahatsız olduğu yüzünün her halinden belliydi. Sesimi çıkartmadan odadan çıkıp aşağı indim.
"Ofsayt anasını satayım, oyun bozuk."
Egemen abinin sesini duyunca şaşkın şaşkın onlara baktım. Sabah sabah playstation oynuyorlardı.
"Günaydın." diyerek yanlarına oturdum. Utku abi bana göz kırpıp oyununa geri döndü.
"Günaydın fıstık." dedi Egemen abi. Ekrandan gözlerini çekmeden hızlı bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Sabah sabah hiç oyun oynanır mı abi?" diyerek sordum. Egemen abiden "Sus kız, anneliğin bana işlemez." Cevabını alınca susarak geri yaslandım.
Merdivenlerden inen Ömer abim beni görünce kaşlarını çattı.
"Niye kalktın sen benim yanımdan?" dedi gelerek. Koltuğun kenarına oturup üzerime eğildi öpmek için.
"Uyandığım için." diye saçma bir cevap verdim.
"Yuh! Siz beraber mi uyudunuz?" Oyunu dondurarak bize döndü tamamen Utku abi. "Hainler..." diye onu destekledi Egemen abim de.
"Ne kıskanç heriflersiniz, kalkın hazırlanın. Kahvaltıyı restoranda yapalım." Ömer abim ayaklanınca bana döndü.
"Özgür nerede güzelim?"
"Umut abiyle uyuyordu abi. Uyandırmaya kıyamadım."
"Hain sıpa, hain anası. Ben de tek başıma yattım işte dün gece."
Egemen abi kollarını birbirine dolayınca masum bakışlarımdan attım ona. Gözlerini bana çevirince bir saniyeliğine normale dönmüştü ancak sonra yüzünü yine buruşturup havaya baktı.
"Ben kıyarım. Gidip uyandırayım şunları."
Utku abi kalkarak merdivenlere yöneldi. Ben de hazırlanmak için odama çıkmıştım. Üzerime siyah triko elbisemi geçirdim. Vücudumu ayak bileğime kadar sarıyordu. Saçlarımı at kuyruğu yaparak hazırlanmamı bitirdim. Özgür'ün ağlaması kulağıma gelince odadan dışarı attım kendimi. Utku abi hızla yanıma geldi.
"Uyandırdım diye mi ağlıyor bu çocuk ya?"
Gülerek kucağıma aldım oğlumu. Kafasını boynuma koyduğunda ağlaması iç çekişlere döndü.
"Kendi kendine uyanmayınca huysuz oluyor abi. Ben onu hazırlayıp geliyorum hemen aşağı."
Kafasını sallayınca içeri girip yatağın üzerine bıraktım Özgür'ü. Banyoyu hazırlayıp hızlı hareketlerle duş aldırdım. Üzerini giydirirken huysuzluğu üzerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Baştan
Teen Fiction"Yıllar sonra anneme kavuşmuş gibiyim Eylül." diyerek sardı beni abim. "Anne kokusu..." Saçlarımı koklayan abime karşılık beline sımsıkı sarıldım. Arkamda Ömer abimi hissettim. Saçlarıma öpücük bıraktı. "Kıskandım." diyerek Utku abim de kocaman aç...