Bölüm -42

3.3K 150 23
                                    


Lina Saraç

              Sabahın sekizinde uyandırılmıştık Toprak abim tarafından. Ve kıpırdamamıza bile izin vermiyordu. Valla ben hayatımda ilk defa abimi bu kadar ciddi gördüm. Burak kulağıma eğildi ve "Abla abime ne oldu böyle?"deyince "Ne biliyim. Bir şeyler olmuş bencede. Abim hayatta bu kadar ciddi olmaz."dedim.


                  Bir anda Toprak abim "Aranızda konuşmayın!" diye bağırınca yerimde sıçramıştım. "Abi bağırma. Lina korkuyor."dedi Barın.

            Toprak abim kaşlarını çattı ve Barına dönüp "Sen karışma. "dedi. Sonra da "Devam ediyorum. Susun. "dedi.

            Abim soruyu anlatmaya devam ederken bizde oflaya puflaya dinliyorduk. Tam o sırada odaya babam girdi. Tam kalkacakken Toprak abim "Otur yerine Lina. Sakın sana verdiğim 50 soruyu çözmeden kalkma."dedi.

              Sonra babama dönüp "Siz neden gelmiştiniz?"dedi. Alkın abim kaşlarını çattı ve "Anlamadım? Sen bana gesapmı soruyorsun Toprak?"dedi. Toprak abim "Anlamamanız benim sorunum değil Alkın bey. Ayrıca dersimi bölüyorsunuz. Ne diyecekseniz dersten sonraya bırakın ve gidin."dedi.

            Barkın "Abim yürek yerken gördünüzmü?"dedi. Barın "Vallah ben görmedim. Siz gördünüzmü?"dedi. "Hayır bende görmedim. Birlikte kahvaltı yaptık."dedim. Burak "Ven hiç görmedim. Ama çok yemiş."dedi.

          Babamın kaşları daha çok çatılmıştı. "Toprak. Bir sorunmu var? Sen asla bana böyle cevap vermessin."dedi. Toprak abim "Yoo. Her şey harika bir problem yok. Ders anlatıyorum. Ve bölünmesini istemiyorum abi."dedi. Babam "Tam 5 saattir çalışıyorsunuz. Ara vermeniz gerekiyor. Çocuklar çok yorgun görünüyorlar."dedi.

           Barın "Haklısın baba. Çok yorulduk."dedi. Barkın "Evet baba. Çok yorulduk. "dedi. Babam "Hadi siz aşağıya inin bakalım."deyince dördümüzde kalktık ve odadan çıktık. Derin bir nefes alıp verdim ve "Oh bee. Dünya varmış. "dedim. Diğerleri bu dediğime gülerken kendimi Akel abimin yanına attım.

             Uzra abim "Bugün fark ettinizmi Toprak bir değişik. "deyince "Evet farkettim bende. Çok farklı davranıyor. Hatta bana bağırdı. "dedim. Barın "Alkın abimede odadan çık filan dedi."dedi.

              Ne olduğunu bilmiyorum ama abimin iyi olmadığını biliyordum.




.


.



Alkın Saraç

                 Çocuklar odadan çıkınca Toprağa döndüm. "Toprak. Ne oldu? Bir sorunmu var?"dedim.

                 "Var."deyince "Ne oldu?"dedim. "O. Yani. Babamız. Dün beni aradı. Tehdit ediyor."dedi. "Ne diye tehdit ediyor o şerefsiz?"dedim sinirle. "Bu seferde Burakla tehdit ediyor. Öldürücem filan diyor. Ona sinirim bozuldu. Çocukların okulunu, arkadaşlarını ve nerelere gidip geldiklerini hatta her hareketlerini takip edecek kadar yakın olduğunu söyledi. "deyince iyice sinirlenmiştim.


               Bir elime geçiriyim var ya. Şerefsiz herif. Kardeşlerimin kılına zarar veremicek o it.

           "Tamam. Sen sakin ol. Ve bunuda kafana takma. Şimdi aşağıya inince üçüzler ve Burakla birlikte korumalar eşliğinde yürüyüşe çıkıyorsunuz. Bizde bu adamları tespit edip cezalarını kesiyoruz. Ayrıca. Bir dahada kızıma sesini yükseltirsen pis döverim. Hadi yürü aşağıya. "dedim.

.  




.



               Üçüzler, Burak ve Toprak evden çıkınca bizde yolun belli yerlerine koyduğumuz kameralardan takip edenbirisinin olup olmadığını kontrol ediyorduk.

               Tam o sırada siyah kapüşonlu bir adamın onları takip ettiğini gördük. Hızla ayağa kalktım. "Bu adam. Kalkın. Bu sefer o şerefsizi bulucam ve ellerimle öldürücem. Asla kurtulamicak."dedim ve hızla evden çıktım. Diğerleride arkamdan geliyorlardı.

                Adamı gördüğümde kolundan tutup çevirdim ve kafa attım. Yere düşünce üstüne çıkıp ard arda yumruk atmaya başladım. Yalım kolumdan tutup geriye çekti. "Abi. Konuşturucaz ya adamı konuşacak halde olmalı."dedi. Sonra adamı yakasından tutup kaldırdı. "Şimdi. Düzgünce soruyorum. Adam gibi cevap ver bana. Deniz iti nerde?"dedi.

              Adam güldü ve "Bilmem. Tek bildiğim ensenizde olduğu. "dedi. Yalım "E o zaman benden günah gitti." deyip adama yumruk attı.  Sonra bıçağını çıkartıp adamın bileğini tuttu. "Şimdi. Cevap veriyormusun yoksa bir parmağın olmadan yaşayabilirimmi diyorsun."dedi.

               Adamın korktuğu çok belliydi. Ama geri adım atacak gibi durmuyordu ki bu gülmesinden belliydi. Artık o piç nasıl bir para veriyorsa itlerine."Söylrmicem dedim. Uzatmayın."dedi. Derin bir nefes aldım ve "Depoya götürün bu iti."dedim. Uzra "Çok eglenicez."dedi. Akel "Hemdee çookk."dedi gülerek.

          Yapacaklarımızı düşününce bende gülümsemiştim.










Veeee bölüm bittii.

Nasıldı? .

Beğendinizmi?


Oy ve yorum atmayı unutmayın.


Sizi seviyorum.



Görüşmek üzere.

           

       

LİNA | TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin