2. Bölüm

6.7K 279 223
                                    

Medya : Çağlar

Oy : 7
Yorum : 14

Kelime kelime : 2275 kelime

Ameliyat

Yazar ın ağzından ;

     Süleyman albay time harekat odasına çağırdığında tim görev emri geldiğini anlamıştı . Tim içeri girip hemen yerlerine oturdular . Süleyman albayda sıkıntıyla ve düşünceli bir şekilde odaya girdiğinde herkes ayağa kalktı . Süleyman albay oturmalarını söyleyip hemen konuya girdi . Telaşlı olsada göstermeden " Çocuklar bir istihbaharatçımızdan haber alamıyoruz . Kesin bir bilgi geldiği gibi çıkıcaksınız . Hazırlıklı olun ve alaydan çıkmayın . " dedi . Tim hızla kafasını sallarken istihbaratçıyı düşünüyorlardı . Hepsinin aklından zamanında yetişip şehit olmadan alıp buraya getirmek vardı . Timin aklına şehit olmuş olma düşüncesi gelirken aynanda şuanki durumunu da düşünmüşlerdi . Acaba yaralı mıydı ? İşkenceye mi maruz kalmıştı ?

Aynı zamanda Güçlü ailesinde ise durum çok farklıydı . Şuan anne ve baba evde film izliyor gibi gözüksede ikisinin de aklında kızları Aysima vardı . Kızlarından en son 1 yıl önce haber almışlardı . Küçük kardeş ise sevgilisiyle ders çalışıyordu . Bedenen ne kadar ders çalışıyormuş gibi gözüksede kafası ablasındaydı . Anne baba endişeliyken küçük kardeş kızgındı . Çünkü en güzel zamanlarında ablası yoktu . Eğlenip , gezip , tozacağı , aşık olduğu zaman söyleyeceği evin içinde habire inatlaşın kavga edeceği ablası ne kadar vatanını korumak için gitsede yoktu . Mesela aşık olmuştu ama ilk paylaştığı kişi aşık olduğu kız olmuştu . Ona bu durum çok gülünç geliyordu . Ona göre aşık olduğunu ilk söylediği kişiyi ablasıyla paylaşmalı sonra ablasına kızlarla ilgili soru sormalıydı . Ya da ablası onu okuldan almalı ve o ablasının asker oluşuyla arkadaşlarına hava atmalıydı . Bunların hiç birini yapamıyordu işte tam da bu yüzden kızgındı ablasına . Ama bu kızgınlık mesleğine değil onları bırakıp gittiği içindi . Belki onların olduğu şehire tayin isteyebilirdi . Ablasının başarılı bir subay olduğunu biliyordu . Üslerin bunu kabul edeceğini de düşünüyordu . Bütün bu kızgınlık , öfke duygusunu şuan ablasının yaşam savaşı verdiğini bilse yine hisseder miydi ? Hissetmezdi . Ablasına ne kadar kızsada ablası onun kahramanıydı . Her ne olursa olsun hayran olduğu , yıkılmayan , güçlü duran , küçükken anlatılan masallarda günü her zaman kurtaran süper bir kahraman .

Saatler geçmişti hiç bir haber yokken albay MİT ten gelen haberle hızla timin hazırlanmalarını ve helikopterin de kalkışa hazır duruma getirilmesini istedi . Süleyman albayın içinde bir umut ışığı yanarken tim gelen harekat emriyle hemen mühimmat odasına koştu . Hazırlandıktan sonra hemen helikoptere bindiler . Komutanları olan Kenan helikopterde haritayı açıp hepsine hitaben " Kampın etrafını sarıcaz olabildiğimiz kadar hızlı halledip istihbaharatçıyı almalıyız . " dedikten sonra timdeki kişilerin yerlerini ayarladı . Şuan da tek hedefleri istihbaharatçıyı sağ salim alabilmek ve kayıp vermeden geri dönmekti . Helikopter onları kampın 3 kilometre gerisine bırakıp gittikten sonra tim hızlı ve büyük adımlarla kamda doğru ilerlediler. Bir süre yürüdükten sonra kampa ulaştılar. Kampa geldikleri gibi yerleştiler ve böylece çatışma başlamış oldu . Çatışma olurken timin aklında istihbaharatçı vardı . Kalabalık bir kamp olmasa kendileri içeri adam gönderip önce istihbaharatçıyı alırlardı ama kamp kalabalık bir kamptı ayrıca sabah olmasıda içeri biri sızmaya çalışırsa direk gözükmelerini sağlardı . Hiç biri istihbaharat konusunda uzman olmadığından komutanları olan Kenan bu riski göze almayıp etrafını sararak halletmek istemişti . Çatışma tüm hızıyla devam ederken çoktan Gözsüz Aysima yı vurmuştu .

Kurşunların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin