27. Bölüm

660 40 81
                                    



Oy : 20
Yorum : 200

Kelime sayısı : 4820 kelime

Offf ağlayacağım. Peri ile karşılaşması istediğim gibi olmadı. Aklımdakini tam olarak aktaramadım. Üzücü yemin ediyorum üzücü ya.

OY VERİN LÜTFEN ⭐️

   Peri Mevzusunun Kapanması

Alışveris merkezine gitmek için evden çıkıp metroya gittik. İndiğimizde köşede esnaf ile kavga eden bir adam gördük. Kavgayı ayırmaya çalıştığımızda diğer adam bize küfrederek gitmişti. Ne olduğunu bile anlamamıştık. Konunun ne olduğunu da bilmiyorduk. Sadece esnafın üstüne yürüyen adamı almıştık esnafın üstünden.

Şimdi ise polis Metin abinin ifadesini alıyordu. Benimkini almışlardı. Arkamda hissettiğim beden ile hızla arkamı döndüm. Üstüme dökülen şey ile hızla gözlerim otomatikman kapandı. Aldığım koku ile ise aynı hızda geri açılmıştı. Alkoldü bu.

    Karşımdaki adama baktığımda psikopat bir sırıtmaya bana bakıyordu. " NOLUYOR LA... " derken sözümü kesen adamın diğer elindeki çakmağı yakıp bana doğru atmasıydı. Gözlerim büyürken ağzım açıldı. Oğlum elimle çakmağı tutsam yanıyordum. Geri adım atsam yere düşen çakmak yerdeki alkolden yine bana sıçrayacaktı. Zaten adam ile dip dibeydim.

İstemsiz bir şekilde yutkunurken beni geriye çekip önüme geçen beden kaldım. Metin abi önüme geçip çakmağı havada tutmuştu. Bununla birlikte adam geriye doğru dönüp koşmaya başlamıştı. Ama koşması ona çelme takan polis memuru ile durmuştu. Adam yere düşmesiyle dudağımı ısırdım. Adam çok rahat bir şekilde yapmıştı bunu. Kolları bağlıyken tek elinde kelepçe tutarken yavaşça ayağını uzatmıştı öne. Şimdi ise yavaşça yere eğilip yüz üstü yere yapışan adamın ilk önce tek eline taktı kelepçeyi. Sonra ise diğerine taktı.

Bununla dudak büküp " Çok rahat çok profesyonel. " diye mırıldandım. Diğer polis memuru bana doğru yaklaştığında bakışlarımı oraya çevirdim.

" Hanımefendi iyi misiniz? " dediğinde kafamla onaylamıştım. Metin abi bana bakıp " Eve gidelim. Sen banyo yap. Sonra hallederiz işlerimizi. Olmadı ben gece hallederim. " demesiyle tek kaşımı kaldırdım.

" Yok abi. Devam edelim. Ben alkolle banyo yapmış gibi gezerim. " dediğimde güldü. Bu haline göz devirdim.

Polis bana bakıp " Sizi biz bırakalım. Araç şurada. " diyip ilerdeki polis arabasını gösterdi. Kafamı sallayıp oraya doğru ilerledim.

İlerlerken kendi kendime söyleniyordum. " Adama bak ya. Bu en başta soğuk biriydi. Gülmüyordu lan. Onu da geçtim konuşmuyordu oğlum. Bir açıldı. Bir şeyler oldu. Barcelona'ya bir şeyler olmuş. Bu Barcelona benim tanıdığım Barcelona değil. Dünyanın en büyük 5 klübünden biri bunları yapmaz. Bir dünya büyüğü bunu yapmaz. " diye kendi kendime konuşurken omzuma atılan kol ile o tarafa baygın bakışlar attım. Metin abinin peşimden geldiğini tabiki biliyordum. Şu an bütün algılarım açıktı. Az önce bir ruh hastası diri diri yakmaya çalışmıştı beni. Bir zahmet açık olsunlardı.

Omzuma kolunu atan Metin abi halime gülüp " Bu Galatasaray Barcelona'dan daha büyük. " diye devam ettirdi sözü.

Bunu ile yüzümü buruşturdum. İğrenmiş sesi çıkarıp " Galatasaray'lı mısın abi? " dediğimde göğsünü gerdi.

" Evet. " dediğinde yüzümü buruşturmaya devam ettim. Bunun ile Metin abi " Sen hangi takımlısın? " diye sordu.

    Gülümseyip " Tabiki Fenerbahçe. " dediğimde bu sefer o yüzünü buruşturdu. " Aaaaa. Ne buruşturuyorsun öyle yüzünü? Siz bize kurban olun. " dediğimde kolunu çekip uzaklaştı benden. Bu hamlesiyle onun olmadığı tarafa kafamı çevirip grip attım. O sırada açılan araba kapısıyla önümde polis arabasına bindim. Bana iyi olup olmadığımı soran polis açmıştı kapıyı yanımıza gelip.

Kurşunların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin