24. Bölüm

1K 58 256
                                    



Oy sınırı: 20
Yorum sınırı: 100

Kelime sayısı: 5396 kelime

İlk Etkileşim

Sabah 6'da kalktığımda öfledim. Ne işim vardı benim 7'de alayda. Yani zaten normalde o zamanda gidiyordum. Ama ben şu an MİT'te çalıştığım için bir nevi görevdeydim. Ayrıca gecenin köründe niye haber vermişti ki. Apar topar hazırlanıp ayakkabılarımı giyerken Metin abinin kapısı açıldı. İçinden üstsüz bir Metin abi çıkarken ağzım açıldı. Tamam ben Kılıç timinin de kaslarını görmüştüm ama Metin abiye yakıştığı kadar yakışanı görmemiştim. Metin abi bana bir bakış atıp odasına girdiğinde kaşlarım çatıldı. Cin çarpışa dönmüş adam. Ayakkabılarımı giyip kapıyı kapatırken Metin abi yeniden odasından çıktı.

Elindeki anahtarı sallayarak " Seni bırakayım. Ama ondan önce zamanın varsa konuşalım. " dedi. Telefonuma baktığımda saat 06:13'dü. Kafamı sallayarak ayakkabılarımı çıkarttım. İçeri geçerek kapıyı kapattım. Metin abi ile salona geçip koltuklara oturduk. 45 dakika erken gidiyordum şu an. Yol 10 - 15 dakika filan sürerdi. Bu saatte trafik olmazdı. Daha zamanım vardı o yüzden.

Ben Metin abiye bakarken Metin abi masaya bakıyordu. En sonunda Metin abi kafasını masadan kaldırıp " Aysima ciddi misiniz? " diye sordu.

     Yok abi dalga geçiyorum. Bir kere dalga geçsem Gölge adıyla mı geçerim? Benim adımı kullanan biri olsa ben ağzını yırtardım şahsen. Ağzımın yırtılmasını istemiyorum o yüzden. Tabi Gölge ben olduğum için ağzım yırtılmayacak. Ne diyorum ya ben? Metin abi benimde beynimi yaktın.

Ne diyeceğimi bilemeyip bir süre sadece göz kırpıştırdım. Bir süre hala diyecek bir şey aklıma gelmemesiyle dudağımı büzüp kafamı sallarken " Yani? " diye mırıldandım. Sonra Metin abiye bakıp " Evet. " dedim. Ciddi misiniz diye sormasını beklemiyordum.

Metin abi gülerek " Bu kadar inanamamı ve neden sorguladığı bilmiyorsun muhtemelen. Şaşırmışsındır tepkim yüzünden de. Şöyle ki Aysima ben Gölge ile karşılaştım. " dediğinde kaşlarım çatıldı. Böyle bir şey hatırlamıyordum. Neyden bahsediyordu? " Aysima ben seni bir kampı tek başına yok edip bilgiler ile çıkarken görmüştüm. Siyahlar içindeydin. Ama fiziğin bu fiziğin gibi değildi. Hatta yakından bile geçmiyordu. Nasıl? " dedi. Niye bu kadar soruşturduğunu o zaman anlamıştım.

" Özel bir kıyafet var. Neredeyse bütün vücudu çelik yelek gibi kaplıyor. Ayrıca yine çelik yelek giyiyorum içine. Gölge olarak dağ görevlerine çıktığımda ise 3 yıl önce şehit olmuş, ailesi olmayan yetimhanede büyümüş bir özel kuvvet askerine bürünüyorum makyajla. Boyu benimle aynı. Yüzümü saçımın üstüne deriyle kapatıyorum filan. Gözüme lens. Ayağıma zaten özel tabanlı bir ayakkabı. Bir tık daha boyumu arttırıyor " dedim. Öyle oluyordu. Gölge görevlerinde sevdiklerim tehlikeye girmesin diye ölmüş bir özel kuvvet askerinin yerine geçiyordum. Ne olur ne olmaz yakalanırsam diye maalesef ailesi olmayan birini seçmiştik Özcan başkan ile. Her şey ayarlanmıştı.

Anlayışlı bir şekilde gülümseyip " Yani abi benim Gölge olduğumu bilenler bile anlayamaz. Gölge kimliğine geçince her şey çok değişiyor. Ben ben olmaktan çıkıyorum. " dedim.

Metin abi düşünceli bir şekilde kafa salladığında telefonuma baktım. 06.32 olmuştu. Birazdan çıkmam gerekecekti.

Metin abi kafasını birden kaldırıp baktığında yerimde dikleştim. " Bilen kişiler derken? Kaç kişi biliyor? Kimler biliyor ki? " dedi. Metin abi takıldığın nokta o mu? Sana dünden beri gölge olduğuma ikna etmeye çalışıyorum.

Kurşunların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin