17. Bölüm

1.6K 97 477
                                    





Oy sınırı : 27
Yorum sınırı : 54

Kelime sayısı : 11201 kelime

Bayramınız mübarek olsun . Sırf bayram diye özellikle yetiştirmeye çalışıp son 4 günde 7 bin kelime yazdım . Değerimi bilin . Ve bu sefer gerçekten 1 ay bölüm beklemeyin . Bayramdan sonra sınavlarım var maalesef .


İsteme

Yavaşça kafamı arkaya çevirip uyuyan ikiliye baktım . Tam onları uyandıracakken kapım açıldı. Kapıya döndüğümde gördüğüm kişiler ile gözlerim büyüdü . Dedem , babam ve amcam bir bana bir arkadaki ikiliye bakıyorlardı . Yutkunup unutmaları için " Dede , amca , baba ! Ben geldim " dedim . Bundan etkilenmemiş olacaklar ki hâla gözleri halamlardaydı .

     Korkuyla yutkunup Beren e döndüğümde koltukla kapının arasından elini sokmuş Küboş un bacağına yavaşça dokunuyordu . Ama maalesef halamda tık yoktu .

     Artık uyanmaları gerektiğini düşünerek " Özcan enişte ! Küboş ! Uyanın bence artık . " dediğimde Özcan başkan gözlerini açmaya başladı . Gözlerini bana çevirdiğinde diğerleri görmeden gözümle yanımı gösterdim. Bakışları oraya dönerken gördükleriyle yutkundu .

     Koluyla omzunda yatan halamı dürttü yavaşça . " Küboş biz biraz basılmışız da kalk . " dediğinde kıkırdadım . Tabi bütün bakışlar bana dönümce susmuştum . Dedemlerin anlamaz bakışları eşliğinde omuz silkip halama döndüm . Eniştem bir tek halamın duyacağı bir şekilde dedemlere bakarak demişti . Dedemler duyamasada ben dudaklarını okuduğum için anlamıştım .

     Halamın hala uyanmadığını gören ben Özcan başkana bakıp " Enişte sen çık . Ben onu uyandırırım . " dedim .

     Özcan başkan tek başına dedemlerle yüzleşmek istemiyor olacak ki gözleriyle hayır dercesine bakmıştı . Sonrada dedemlerin delici bakışları eşliğinde inmişti arabadan . Onları tek bırakmanın mantıklı olmayacağını dedemin Özcan başkanı arka bahçeye çektiğinde anladım . 

     Halamı dürtüp " Kocan elden gidiyor . Kalksana kız . Ne ağır uykun var seninde lan . Ben seni böyle bilmezdim Küboş . " dedim sonda sitemli bir şekilde .

     Halamın uyanmayacağını anlayınca Beren e dönüp " Şu salağı uyandır . Kocası elden gidiyor . " diyerek hızla indim arabadan .

     Bu hamlemle Beren bana doğru eğilip " Sen nereye Aysima ? " demesiyle arkamı dönmeden " Kocasının götünü kurtarmaya . " dedim . Arkamdan kıkırdadığını duymuştum .

     Gecenin saat bilmem kaçında Özcan başkanı kayınpederinden yani dedemden kurtarmaya gidiyordum . Bir günde onca olayı yaşadıktan sonra hemde .

     Saatin kaç olduğu aklıma takıldığı için telefonumu açtım . Gördüğüm saat ile gözlerim pörtlerken olduğum yerde kaldım . Saat 22.41 di . Saat 11 e gelirken dedemler sırf Özcan başkan için bizi mi beklemişlerdi ?

     Arka bahçeye gittiğimde Özcan başkanın etrafının sarılmış olmasıyla gülerek " Selena mı çağırıyorsunuz ? Bu durumda Selin , Leyla ve Nazlı kim ? Selena anladığım kadarıyla Özcan enişte . " dememle bakışlar bana dönmüştü . Özcan başkan ise rahat bir nefes vermişti .

     Dediğime kıkırdayıp " Ya da adamın başında zebani mi oldunuz ? En büyük zebani kim ? Bu arada bence bu kadar yakışıklı zebaniler olmamalı . Çünkü böyle zebaniler varsa ben cehenneme razıyım . " dedim .

     Özcan başkan sırıtırken babam " Aysina neyin kafası bu ? " demişti .

     Gülerek " Sütlü köpüklü kafası ." dememle amcam göz devirmişti. Bence gayet komikti .

Kurşunların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin