" Sana tavır takınmamı istemiyor musun Aysima? Gitmeyecektin o zaman. Gitmeyip yanımda dursaydın. Ama sen ne yaptın? Burnunun dikine gittin. Sırf ben istemiyorum diye inat edip asker oldun. Şimdi gelmiş sırf tavır yaptığım için söyleniyorsun. Nankörün tekisin. Bir teke kendini düşünen bir bencilsin sen. " diye bağırdı.Annemin bağırdığı ve söyledikleri ile gözlerim dolarken tek elim karnımdaki oğlumdan güç almak için karnıma gitti. Sağ gözümden bir damla gözyaşı düşerken sinirle anneme ilerledim.
" Ben mi nankörüm? Hemde asker oldum diye? Bana bencil diyorsun ama asıl bencil sensin. Tek umrunda olan şey kendinsin. Çok güzel drama yapıyorsun. Ama ben bunları yemeyi 14 yaşında bıraktım anne. Ayrıca ben bu mesleği sen istemiyorsun diye olmadım. Bu meslek benim her şeyim. Beni ben yapan şey. 14 yaşındaki kızı intihar etmekten alıkoyan şey. " dedim. İntiha etmiyordum çünkü günahını biliyordum. İntihar etmiyordum çünkü şehit olmak varken böyle iğrenç bir ölümü istemiyordum.
Annem bu dediklerimden etkilenmeyip güldüğünde iyice sinirlendim. " İntiharmış. Senin neyine intihar etmek? Sen neyine? Ne yaşadın ki? Bir şeyleri abartıp üste çıkmada üstüne yok Aysima. " dedi.
Gözlerimden yaşlar düşerken acıyla güldüm. " Abartma? Sen yaşadığım şeylere yaşattığın şeylere abartma mı diyorsun? " diye sordum. Ciddiyetle " Anne bana söyler misin? Ben senden kaç yaşına kadar dayak yedim? " diye devam ettim. Annemin yüzündeki alaylı ifade hafif bozulmuştu.
Annem cevap vermeyince ben cevapladım. " Şimal ve Begüm ile bizim evde kaldığımız zamanı hatırlıyor musun? Kim 1 litre kola açmak aklına gelmediği ve bu yüzden 3 küçük kola açtığı diye kızların önünde tokat yiyip annesinin 10 liranın lafını yapmasını dinledi. " diye alayla sordum.
" Kimin annesi kendinin 10 tane ayakkabısı varken kızının bir tane ve eski olduğu için annesinin ayakkabısını giydiğinde meydanda Tokat attı kızına. " dedim ağlayarak.
Gözyaşlarım artarken annem ile babama baktım. " Kim ikiniz ayrıldığı dönemde gerginliklerinize öfkeli hallerinize katlandı. " diye bağırdım.
" Ya kim hayatında babasıyla annesinin aylarca süren kavgalarını duymamak için son ses kulaklıkla müzik dinleyip kitap yazmaya başladı. " dedim.
Yağız kolumu tutmuş destek oluyordu bana. Ama onu umursamadan " Ya kim babasının duvara kafa atmasına şahitlik eder ya. Kim daha kendisi sakinleşmeden kardeşini sakinleştirir. Kim yerlerdeki ve duvarlardaki kanları kardeşi duymasın ağlamasını diye sessiz hıçkırıklarla temizler. " dedi acı içinde.
Kalbim ağrıyordu ama umursamadım. Öfkem ağır basıyordu. " Seni o gün aradım. Sen ve babam hastanedeysen aradım. Evde sakinleşmemeliyim için aradım. Hatırlıyor musun? Şimali çağırmak istedim. Bana ne söyledin ama sen. Onu da hatırlıyor musun? Aile meselelerimizin bu kadar içinde olmasın dedin. Çağırttırmadın. BEN EVDENTİTRERKEN SENİN ÜSTEĞİN ÜZERE YALNIZDIM. " diye bağırdım sonlara doğru.
Hırsla " O sevmediğim yengem Fatoş beni korurken sen beni kötülüyordun ya. Neymiş 7 kilo fazlam varmış. Neymiş en iyi 5 liseye girememiştim. Neymiş düzgün ders çalışmıyormuşum. " dedim.
" Ben senin için bir gece 2'ye kadar uyumayıp okuldan sonra 760 soru çözdüm. Senden sırf bir aferin alabilmek için. Ama sabah karşılaştığım şey gece uyumadığım için azar işitmek oldu. Tabi arada neden sana inanayım gün içinde yapmadığın soruları gece mi yaptın? Neler yaptın oturup kim bilir oldu. " dedim.
" Ben senin için babama yalan söyledim be. " dedim. " Ben seni herkese karşı ama o benim iyiliğimi istiyor, beni sevdiği için böyle yapıyor diyerek savundum. Ama içten içe hiç hissetmedim. " dedim.
" Sen Arın'a hep oğlum derken bana hep Aysima dedin. 10. sınıfta senden kızım demeni istediğim için demeye başladın. " dedim, yenilmişlikle devam ettim. " Sen benim saçımı okşa öp diye gelip dizine yatardım ben senin. " dedim.
" Ve nankör olan benim öyle mi? Bencil olan benim öyle mi? " diye sordum ağlarken.
Bir zaman sonra annem de ağlamaya başlamıştı. " Ben sana karşı sinirimi kontrol edip çoğu zaman kırmamaya özen gösterdim. Ama sen bana her kızdığında beni kırdın. Orospu! Hatırlıyor musun? Bana ilk defa 5. sınıfta birinden hoşlandığım için demiştin bunu. Ondan sonra da 8. sınıftan sonra her sinirlendiğini demeye başladın. Kendime özenmedim sana laf getiricem diye zorla özendirdin. Kendime özenmeye başladım bu sefer de orospu mu oldun, senin okumaya niyetin yok, hayatında biri mi var diye sorgulamaya ve demeye başladın. Sana asla yaranamadım ben anne. Ben sana hiç kendimi sevdiremedim. " diye mırıldandım.
Ağlayan anneme yaşlı gözlerim ile baktım. " Hatırlıyor musun? Sana çocukken asla senin gibi bir anne olmayacağımı söylemiştim. Asla senin gibi bir anne olmayacağım ben anne. Olmayacağım. Ben nefret ettiğim, tiksindiğim bir anne modeli olmayacağım. Ben sen olmayacağım. Olacaksamda inşallah olduğumu görmeden şehit olup ölürüm. " dedim.
Kafamı iki yana salladım. " Şimdi dersin arkamdan saygısız diye. Şey de bence sen. 100'lerce erkeğin içinde ne bok yiyor kim bilir de. Orospu oldu de. Onuda de lütfen. İçimde kalır demezsen. " dedim kafamı iki yana sallayarak.
" Senin kızın öldü anne. Bundan sonra cenazeme dahil gelme. " dedim.
2 adım gerilediğimde kolumda olan Yağız'ın koluma belime kaydı. O saniye bedenimin ne kadar titrediğimiz fark etmiştim. Zangır zangır titriyordum. Yutkunup Yağız'a baktığımda gözlerinin kızarık olduğunu gördüm. Onu ağlattığım için dudak büzüp " Ağlama. " diye mırıldandım. " Lütfen ağlama. " dediğimde bana sarıldı.
" Sen ağlamadığın sürece asla ağlamam güzelim. Ama senin için kan ağlarken benden ağlamamamı bekleme. " dedi.
AYY İLERİKİ BÖLÜMLERDEN ÇIKAMIYORUM YAAA
HELP ME