Medya : Süleyman albay ve Özcan başkan ( sırayla )
Bu arada arkadaşlar özür dilerim 2 gün kadar geç geldi bölüm ama oy sınırında son 4 oyun 5 saat içinde birden dolmasını beklemiyordum . Kusura bakmayın lütfen .
Oy : 20
Yorum : 40Kelime sayısı : 3162 kelime
Abi meselesi
Koşarak gelen Mete ye bir bakış attım . Sitemli bir sesle " Ne oldu Mete ? Niye koşuyorsun ? Arasana telefonla . " dediğimde o da kaşlarını çattı .
Bir süre durup o da dediğimi düşündükten sonra mantıklı gelmiş olmalı ki " Harbi yaaa . Ben niye koştum . " dedi kendini sorgulayan bir tavırla .
Ben sırıtırken Alperen ve Beyza gülüyordu . " Evet Mete niye geldin . Bari boş bişey için koşmuş olma . " dediğimde telaşlı bir hale bürünüp " Komutanım albay sizi çağırmıştı " dediğinde ona göz devirdim .
Tugayla burası arası arabayla 5 dakikaydı . Ama koşarak 15-20 dakikada anca gelmiş olmalıydı . Bu saftirik keşke arasaydı . " Sizin karargaha gitmeniz için yarım saat vermişti " dediğinde gözlerim büyüdü . Son dakika bombayı patlatmıştı çocuk . Hızla kafasına vurup kolundan tuttuğum gibi merdivenlere çektim . Hızla aşağı inerken aklıma ev geldi . Güneş evde olmalıydı ama kapıyı açmamıştı . Beren onu evden başka bir yere bırakmazdı ama o da görevdeydi . Bu kız o zaman neredeydi .
Durup elimdeki anahtarı Beyza ya fırlattığımda hızla tutmuştu . Düşünceler eşliğinde hızla merdivenlerden inmeye devam etmiştim . Aşağı gelince hızla arabaya binip çalıştırdım . Mete de hızla bindiğinde olaylardan bahsediyordu . Karargah a birisi gelmiş . Süleyman albayın kopyası gibi olan biri . Daha önce görmedikleri biri . Albayın odasına girdikten sonra albay hemen beni çağırmalarını istemiş . Aklıma direk Özcan başkan gelmişti . Özcan başkan geldiyse Beren ile ilgili bir durumun olduğunu tahmin etmek o kadar zor değildi .
Karargahın önüne geldiğimde kimliğimi gösterip hızla girip park ettim . Arkamdaki Mete yi umursamadan direk albayın odasınadoğru yol aldım . Yolda gördüğüm erler selam verirken ben hızlı bir şekilde kafa sallayıp geçiyordum . Odanın önüne gidip kapıyı çaldım . Süleyman albayın " Gir " sesini duyar duymaz girip tekmil verdim .
Süleyman albay sıkıntıyla bana bakıp " Otur kızım " dedi . Oturmayıp ayakta durduğumda komutunu tekrar edip bu sefer " Otur asker " dedi . Dediği gibide oturmuştum .
Süleyman albaya bakıp konuşmasını beklerken Özcan başkan konuşmaya başladı . " Beren en son sen onu gördüğünü söylediğinden beri bizle iletişime geçmedi . " dedi .
Ne kadar başının çaresine bakabileceğini bilsemde endişelenmiştim ama belli etmeden sakin bir sesle " Başkanım 1 gün bile olmadı . Akşam belki arar " dedim .
Özcan başkan hazır cevap verdi . " Bugün alıcağı bilgiyle görevi bitmiş olmalıydı . Ayrıca başka bir kamptaki istihbaharatçımız bize bir istihbaharatçının ortaya çıktığı haberinin geldiğini söyledi . Kesin bir şey değil . Adamımız emin olana karar bişey yapamayız . O yüzden bir süre beklicez . Ama Aysima tanıdığın kişiler varsa ya da Beren sana ulaşırsa direk söylüyorsun . Haberin olsun diye söyledim . Ayrıca hazırda bekle . Emin olduğumuz gibi Beren i almaya çıkıcaksın . Bu yüzden karargahtan ayrılma " dediğinde kalmıştım . Yakalanmış olmasına ihtimal vermiyordum . Beren o kadar çaylak değildi . Gerekirse o kamptan bir şey bırakmaz ama yinede gelirdi .
Özcan başkana bakıp " Emredersiniz başkanım . İzninizle tanıdığım bir kaç kişiden haber toplayayım " diyip selam verip çıktım . Odama geldiğimde hemen diğer hattımı çıkardım . Oralarda olan arkadaşımı aradığımda aynı şeyleri demişti . Zaten Özcan başkana haber veren kişiymiş .