35. Bölüm ( 2. Sezon 5. Bölüm )

503 29 79
                                    




Oy sınırı: 20
Yorum sınırı: 200

Kelime sayısı: 4319 kelime

    
Arkadaşlar bu bölümde adı geçen Asel ve tayfası reveduciel- adlı arkadaşımın " Savaşanlar ve Saklananlar " adlı kitabının karakterleridir. Onu da okumanızı tavsiye ederim.

Yağız

     Hakan'ın ağzından;

     Aldığım haber ile yerimden ayaklandım. Yanımdaki Özcan Başkan'a dönüp " Başkanım yeğenim vurulmuş. Durumu ağırmış... " dedim.

       Bu dediğim ile Özcan Başkan yatağında doğrulup bana döndü. Ne için izin istediğini anlayan Özcan Başkan" 3 günün var Hakan. " dedi.

      Duyduklarım ile odadan çıkıp hızla Yağız'a kısaca durumu anlatan bir mesaj yazıp havalimanına ilerledim.

     Uçağa bindiğim zaman yerimde duramıyordum. Onu hiç bu işlere bulaşmasına izin vermemeliydim. Yıllardır çektikleri yeterdi ona.

     Yanıma oturan kişi ile yanıma hızlı bir bakış atıp yeniden önüme döndüm.

     Sonra idrak ettiğim şey ile yeniden hızla yanıma döndüm. " Yağız? Senin burada ne işin var? " diye sordum şaşkınlıkla. Aysima'yı hain sandığı geleceğini düşünmemiştim.

     " Ayıp ediyorsun amca? O benim kuzenim. Gelmeyecek miydim? " diye sordu Yağız. Onu mı diyorum çocuğum ben? Sen Aysima için ağlıyorsun ya. O yüzden dedim. Neyse bunu dışımdan söylemim. Bir darbe de ben vurmayayım çocuğa.

    Yağız'ın ağzından;

     Amcam kafasını hafifçe sallayıp " Aysima meselesi olduğu için gelemeyeceğini düşünmüştüm. " diye mırıldandı.

      Bu dediği ile kafamı eğdim. Birkaç saniye sonra ise kafamı kaldırıp " Aysima meselesi yok amca. Aysima görevde. Aysimayı 5 yıldır tanıyorum. O yapmaz böyle bir şey. " dedim sadece ve önüme döndüm.

     Aysima'yı tanıyordum. İlk vurduğunda bir anlık şokla acaba demiştim. Ama bunun için bile kendimi suçlu hissediyordum. Hatta elimdeki yüzüğü fırlattığım içinde kafamı vurmuştum duvarlara. Aysima olsa kesin ' Boru mu lan o? Bir yüzük kaç para haberin var mı? ' diye kopardı bana. Tabi bana tek kızan kendim değildim. Timde birer yumruk çakmışlardı. Ya bu kız görüp üzüldüyse diye. Sağ olsunlar. Hak etmiştim. O yüzden sesimi çıkartmayıp dayağımı yiyip oturmuştum kenara.

     Amcam benim bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini tahmin etmiş olacak ki uçak boyunca bir daha hiç konuşmamıştı.

      İstanbul'a inince bizi karşılayan kişi ile direkt hastaneye doğru yol aldık. Galiba MİT'ten biriydi. Çünkü gelir gelmez amcama selam vermişti.

      Hastaneye gelip hızlıca Asel'i sorduk. Bize ameliyathanede olduğunu söyleyip yerini tarif edince ise direkt oraya doğru ilerledik.

     Ameliyathaneye yaklaştıkça etraftaki kalabalığa kaşlarımı çattım. Önümüze geçen bir koruma bize bakıp elini önüme uzatarak beni durdurdu ve " Pardon beyefendi. Kime bakmıştınız? " diye sordu.

      Bir korumaya bir korumanın eline bakıp  " O elini sen mi çekersin yoksa ben kolunu kırıp götüne sokarak mı yolumdan çekeyim. " dedim.

     Kenarda duran adamlardan biri gözlerini devirdi. " Ceyhun, adamın üniforması var geri çekil geri zekalı. " dedi.

     Bu dediği ile gülüp " Sahibine dinle köpekcik. " dedim. İnsanları kışkırtmayı seviyordum.

Kurşunların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin