OKUMADAN ÖNCE YILDIZLAYALIM CİVCİVLERİM...
BU ARADA PAYLAŞTIĞIM DUYURULARI GÖRÜYOR MUSUNUZ ? KİMSE CEVAP VERMİYOR ÜZÜLÜYORUM.
HEYYY !!! AKLIMA GELMİŞKEN KİTABIMA BİR KAPAK İSTİYORUM YAPABİLECEK OLAN VAR MI ?
Araf'ın beni koltuğa bırakıp yanımda durmasıyla karşımdaki kadından gözlerimi çekip ona bakmıştım. Araf, kadının dediklerini es geçip sert bir ses tonuyla soru yöneltti.
"Ne işin var bu saatte burada?" Adının Irmak olduğunu öğrendiğim kadın Araf'ın bu sert hallerine alışkın olmalı ki hiç etkilenmeden karşımdaki tekli koltuğa oldukça rahat bir şekilde oturdu. Üzerine giydiği mini yırtmaçlı elbisesi ve oldukça geniş göğüs dekoltesiyle adeta ben buradayım diyordu. Araf'a cevap dahi vermeden gözleri alayla beni süzüyordu.
İstemsizce bende kendimi süzdüğümde onun yanında çocuk gibi kaldığımı görmüştüm. Kadının bana bu denli bakışları hem beni geriyor hem de değişik duygular barındırıyordu içimde bir yerlerde.
" Gerçekten bu kızla evlendiğine inanamıyorum, yani bilmesem kardeşin yada bir akraban sanacağım." Demesiyle sinirlenmiştim. Bu kadın kimdi ve nasıl böyle konuşabiliyordu ?
"Güneş benim karım, benim kadınım. Diyeceklerin bittiyse kalkıp şirkete geç bugün olacak olan toplantıyı tekrar gözden geçirin geldiğimde hiçbir sorunla karşılaşmak istemiyorum." Dedikten sonra anlımı öpüp gözlerini tekrar Irmak denen kadına çevirdi.
Araf'ın beni öpmesine gerçekten çok mutlu olmuştum. Beni gerçekten seviyor muydu acaba ?
Irmak hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkıp Araf'a yaklaştı ve konuşmaya başladı.
"Bilirsin, ben işime önem veririm hiçbir sorun çıkmayacaktır. Beni çok bekletme." Demesiyle sinirle gözlerimi Araf'a çevirdim ve utanmam bir oldu. Araf'ın gözleri açıkta olan göğüslerimdeydi, ona baktığımı hissetmesiyle bana bakıp göz kırpmıştı.
Irmak ise onunla ilgilenmediğimizi anladığını belli edecek şekilde hafif bir öksürükle ona bakmamızı sağladı. Bakışları bana değdiğinde kıstığı gözleriyle dudakları yana kıvrılırken konuştu.
"Tanıştığıma memnun oldum, ufaklık." Dedi ve cevap vermemi beklemeden hızla kapıya yöneldi.
Kaç dakika kızın arkasından baktım bilmiyorum ama Araf'ın alaylı sesiyle düşüncelerimi kafamdan atıp ona döndüm.
"Gitti, daha ne kadar bakmayı düşünüyorsun ufaklık ?" Demesiyle sinirle ondan uzaklaşıp konuştum.
"Ufak falan değilim ben." Dudakları yukarı kıvrılmıştı söylediklerime karşı. Birden beni kucağına almasıyla hızla kollarımı boynuna doladım.
"Ufaksın, benim ufak küçük kadınımsın." Demesiyle yine sinirlenip konuştum.
"Madem ufak ve küçüğüm evlenmeseydin benimle. Eminim ki seninle evlenmek isteyen birçok büyük kadın vardır (!)" Dedim.
Beni yemek masasına oturtmadan önce boynumu öpmüş yerine geçmişti. Sonra güzel sesiyle beni hem kızdıracak hem de utanmamı sağlayacak cümleler kurdu.
" Evet, vardı ama ben bu şerefi bana yakışacak tek kadın olan ufak bir kediye verdim."
Cümlesini bitirir bitirmez kafamı tabağıma çevirdim ve ona bakmadım. Kedi mi ?
" Kahvaltını yap, çok zayıfladın bu hiç hoşuma gitmiyor." Demesini umursamadan yemek yemeğe başladım. Aklımda Irmak vardı. Araf'ın bağırmasını bile umursamamıştı bu kadar yakınlar mıydı ? Çok güzel bir kızdı ve Araf'la çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ (+18)
Teen FictionOnunla tanışmamız çok farklıydı zorla ona verilmistim. Şimdiyse iyi ki onunum diyordum.