12.KARAHANLI

39.2K 946 289
                                    

OKUMADAN ÖNCE YILDIZLAYALIM CİVCİVLERİM...

------------------------------------------------------------------

"Araf."

Kabinden çıkarken Irmak'ın sesini duymamla kafamı sağ tarafa çevirmiştim. Beni burada görmeyi beklemiyor olmalı ki şaşkındı. Bunu normal karşılamıştım kadınım olmasa böyle bir yerde işim olmazdı. Bana doğru gelmesiyle Güneş'in kabinden çıkması bir olmuş, Irmak duraksamıştı. 

Güneş bana hiç bakmadan tüm dikkatini Irmak'a vermiş bakıyorken sert bir soluk bırakıp bana döndü. Bu hareketine karşı içten içe gülümsemiş belli etmemiştim. Minik kedimi hiç  tanımayan biri bile Irmak'tan hoşlanmadığını anlayabilirdi. 

Irmak, bana karşı duygularının olduğunu biliyordum ama bunlar aşk ve sevgi değildi. İstediğini elde edemeyen bir kadın profili sergiliyordu. Arkadaş ve iş ortamında güvendiğim sayılı kişiler arasına giriyordu. 

Güneş'e karşı ters bir hareketi olmadığı taktirde çevremde olması benim için sorun teşkil etmiyordu. Onu her zaman yok saymıştım.

Küçük elinin, parmaklarımın arasına kaymasıyla tüm dikkatimi Güneş'e vermiştim. Saçlarına kondurduğum öpücükle gülümsemiş kafasını Irmak'a çevirmişti. 

"Merhaba." Irmak'ın ona seslenmesiyle kafasını sallamış ona bakmayı sürdürmüştü.

Irmak bakışlarını ellerimizden çekip konuşmaya başladı.

"Seni burada görmek güzel." Dedi ve konuşmaya devam etti.

"Bende beraber gideceğimiz yemek için elbise almaya gelmiştim." Dedi ve gözleri bir anlık Güneş'e kaydı. Güneş'in elimi tutan parmakları gevşeyince sert bir soluk  bırakıp ona döndüm. Bana hiç bakmadan yere odaklanmıştı. 

Bir şey demeden kafamı salladım. Güneş'le beraber ilerleyeceğim zaman Irmak tekrar konuşmuştu.

"Araf, sen siyah takım giyeceksin diye siyah elbise bakıyorum ama istersen başka renkte alabilirim." Demesiyle Güneş bakışlarını bana çevirip bakmıştı. 

"Uzatma Irmak." Dedim ve Güneş'le beraber kabinlerin bulunduğu alandan çıktık. 

Irmak'ı bu sikik davranışından dolayı uyaracaktım. Göz ucuyla kadınımı baktığımda yüzündeki gülümsemenin sönmüş olmasıyla Irmak'ı öldürmek istiyordum. 

İki gün sonra bir iş görüşmem vardı. Bu iş için Irmak çalışmıştı ve yemeğe onunla gidecektim. Hesap vermezdim ama Güneş'in bu şekilde öğrenmesini istemiyordum. 

Elimi bırakıp mağazanın içerisinde dolaşmaya başlayınca bir şey demeden gitmesine izin verdim. Alacak bir şeyi olmamasına rağmen geziyordu. Bana bir şey diyemeyecek kadar korkuyor olmasına sinirlensem de sesimi çıkartamadım. 

Dün gece onun teninde kendimi kaybedip ne istersen yapacağım demiştim. Fırsatçı bunu hemen kullanıp okula gitmek istediğini söylemişti. Onu kimseye göstermek istemiyordum, benimle kalsın gözümün önünden ayrılmasın istiyordum. 

Bana alıştığının farkındaydım, ona dokunmamdan utanmasına rağmen istiyor ve heyecanlanıyordu. Onun tenine dokunduğum anda kalp atışlarım hızlanıyor kendimi kontrol edemiyordum. O benimdi, sadece bana aitti.

Yavaş adımlarla yanına gidip onu kendime çektim. Gözlerindeki durgunluk canımı yakıyordu. Alnına kondurduğum öpücükle bakışları biraz yumuşamıştı.

BEYAZ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin