1.BÖLÜM: EVE DÖNÜŞ

43.9K 1.2K 281
                                    

•BAŞLAMADAN ÖNCE OKUYUN•

NOT: Bu hikaye elbet bir yerinde hata barındırır.Bu hikaye bir gizem/gerilim hikayesidir, bölüm bölüm büyür yaşananlar.Ön yargı beslemeden okumanızı dilerim, arının.Ve sabredin. Düşündüğünüzden öte okuduklarınızdan daha yakın bir aile için.Çünkü seveceksiniz.

NOT: Bu hikayede yer alan karakterlerin hepsi kötü değil, kusurlu ruhlardır.Karakterlerim zamanın usturasıyla bilenmiş, çoğunu görmüş, gördüklerinin çoğunu kaybetmiş olanlardır.Kusursuzu bulmayı beklemeyin.Kusursuz yoktur.Kusursuzu ancak bizler yaratırız.

Bu kurgu bir hayal ürünüdür.Hikayede yer alan karakterlerin gerçek hayatla bir bağlantısı yoktur.

(Multimedia'da tanıtım videosunu bulabilirsiniz. Videodaki karakterlerden sadece Kaya sonradan değiştirilmiştir, gerekli açıklama 42.bölümde bulunmaktadır.)

İyi okumalar dilerim, aileme hoş geldin...

"Uzun bir yolculuk tek bir adımla başlar."
         -Konfüçyüs

(Bölüm Şarkısı: James Bay-Craving)

Arabadan inince  evime uzun uzun baktım.En son on bir yaşındayken burdaydım.Çocuk olmayı hiç bilemedim bile diyebiliriz. Onbir yılım burda bile geçse bazı değerlerden uzak büyütülmüştüm.Ah çoğu değerden uzak büyütülmüştüm!

Sevgi gibi.

Birini sevmeye uzaktım çünkü sevilmeyi bilmiyordum.Beni güzel seven birini güzel sevebileceğimi hissediyordum.

Camdan bakan Lara'yı gördüğümde yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadım.Büyümüştü.Benden sadece bir  yaş küçüktü ama onu son gördüğümden bu yana güzelleşmiş,adeta kardeşim olmaktan çıkıp tanımadığım birine benzemişti.Bu düşünceyle irkildiğimi hissettim.Kendi kardeşimi tanıyamıyordum!

"Güçlü ol."diye sessiz bi inilti halinde çıkan sesimi bastırıp ağır adımlarla kapıya yöneldim.Lara deliye dönmüşcesine koşuyordu.Bavulumu yere bıraktıktan sonra sarılabilmesi için kollarımı açtım.

"Anka,bu sensin!"dedi yaşla dolmuş olan gözlerini kafasını boynuma gömmeden hemen önce görebilmiştim.

"Sanırım benim."diyebildim ona sıkıca sarılarak.

Gözyaşlarıma engel olamamıştım.Ağlamaktan nefret ederdim.Ağlamak güçsüzlük değildi pekala.Ama insanların sizi güçsüz görmesini sağlayan bir unsurdu.Ve yaşadığım hayatta herkes beni izleyip bir hatamı bekliyorken ağlayamazdım.

Birkaç dakika sonra bavulumu alıp içeriye yönelen Lara'yı izledim.Kapının eşiğinde durdum.Evimi tanıyamamıştım.Ben burdan ayrıldığımda evde çok az sayıda mobilya ve eşya vardı.Şimdi ise lüks bir otel dairesinden farkı yoktu.Bu görüntü bende rahatsızlık hissi uyandırmıştı.

Üst kattan gelen babamı görünce her şey kafamdan uçup gitti.Bana doğru hızlı adımlarla gelen orta yaşlı bakımlı adam benim babamdı.O ,Tuna Denkel'di.Gülümseyerek bana sarıldı.Bana her daim sıcak gelen mükemmel ve cana yakın gülüşü özlemiştim.

"Hoşgeldin Anka..."dedi geri çekilip beni süzerken.

"Ne kadar güzelleşmişsin sen."diyip ellerimi sıktı.Tebessüm ettim. Onca yıl sonra babama kuracağım ilk cümleyi oldukça uzun süre düşünmüştüm oysa.Neden bir şey söyleyemiyordum?Birkaç sevgi cümlesi güzel olabilirdi mesela!

MODEL-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin