43.BÖLÜM: AT ÇİFTLİĞİ-1

3.6K 250 62
                                    

"Aramayı bırak, sadece dur ve gör."
-Osho

(Bölüm Şarkısı/1: Shawn Mendes-Mercy)

Göz kapaklarımı araladığımda karanlıkla göz göze geldim.Korkuyla yerimde sıçrarken iki kol beni sıkıca tuttu.Bir koltukta oturuyor olmalıydım, güçlü kolların baskısıyla koltuğa sabitlenmiştim.Kollardan biri üzerimdeki baskısını yitirdikten saniyeler sonra bir ışık hüzmesi etrafı aydınlattı.Bir arabadaydım.

Korku dolu gözlerle arabanın içini süzerken ön koltukta dizlerini karnına çekmiş iki büklüm uyuyan Uğur'u seçebilmiştim.Onu en son gördüğümde üzerinde olan yeşil yapraklı pijamasıylaydı.Sürücü koltuğundaysa Bora vardı.

"Hey, buradayım."diye fısıldadı Kaya kulağıma.Dudaklarım titrerken ellerim güçlükle koltuktan kalkıp koluna tutundu.Sesli bir şekilde nefes alırken içimde uzun süredir tuttuğum bir şeyin dışa vurumu olduğunu düşündüğüm gözyaşları yanaklarımdan süzüldü.Sesli bir şekilde ağlarken Kaya'nın kolunu sıkıca kavramıştım.Oturduğumuz koltukta ancak onun boynuna denk gelen kafamın üzerine çenesini koydu.O an o kadar içten ağlıyordum ki, gözyaşlarımın kalbimden aktığını dahi düşünmüştüm.

Neredeyse haykırarak ağladığım sırada Uğur uykusundan sıçramış kafasını kaşıyarak bana bakıyordu.

"Basit kuş..."diye fısıldadı Kaya ağlayan kalbime.Hıçkırıklarımın arasından bir vızıltı gibi çıkmıştı sesi.

"Seni bir gecede ikinci kere kaybedeceğimi düşündüm."Burnumu sesli bir şekilde çekerken Kaya'nın adeta bana güç veren koluna imkanı varmış gibi daha sıkı tutundum.

Dönüp yüzümü göğsüne gömdüm ve kalbimde ne var ne yoksa tişörtüne akıttım.Ağlamaktan bitap bir hale düştüğümde neredeyse yarım saat geçmiş olmalıydı.Nefeslerim hızını kaybedip kalp atışlarım yavaşladığında yüzümü gizlediğim çıkıntıdan çıkartmıştım.Kaya'yı görebilmek için yüzümü yukarı çevirdiğimde bana bakan bir çift kahverengi gözle karşılaştım.Dudakları şefkatle yukarı kıvrıldı.

"Beni nasıl buldun?"dedim.Daha doğrusu denedim.Sesim kısılmıştı.Pürüzlenen sesim burnumun tıkanıklığıyla olduğundan daha tiz çıkıyordu.

"Sana göz kulak olmaları için gönderdiğim adamlardan biri haber verdi.Seni koridorda bir hasta bakıcı bulmuş.Seni bulduğunda sayıklıyormuşsun, bir süre sonra kendinden geçmişsin."Bir yanağımı Kaya'nın gözyaşından sırılsıklam olmuş göğsüne koyarken bir elimi de yanağımın altına sokuşturdum.

"Ne diye sayıklamışım?"diye sordum.Kaya yüzünü cama çevirmiş dışarıyı seyrediyordu.

"Kaya..."dedi tek bir nefeste.Dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Kaya, beni öldürüyorlar."dediğinde kaşlarım çatıldı.Gerçekten bunları mı söylemiştim?

"Korkmuştum."dedim yüzündeki mutsuz ifadeyi yatıştırmak için.Ama etkilemedi bile!

"Orada sana neler oldu basit kuş?"diye sordu bakışlarını camdan bana çevirirken.Bir süre cevap vermeden gözlerinin içine baktım.Tam ağzımı açacaktım ki Bora elindeki telefonu uzattı.Ekranda Erim'in ismi vardı.Telefonu alıp hoparlörü açtım.

"Anka?"

"Efendim?"

"Şükürler olsun.İyisin."Erim'in rahatlamış sesi bende donukluk yaparken Kaya adeta kurtarıcı edasıyla atıldı.

MODEL-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin