ÖZEL BÖLÜM-2

5.8K 333 39
                                    

(Bölüm Şarkısı/1: The Neighbourhood-Staying Up)

3 GÜN ÖNCE...

Soğuğun farklı bir tonu vardı bugün havada.Soğuk bir başka soğuktu, hava bir başka titretiyordu içimi.Daha bir saat öncesine kadar açık mavi, bulutlu hava şimdi öylesine üzgündü ki.Montumun fermuarını bir kaç parmak daha yukarı çektim.

Havada duygular asılıydı.Az önce yanından geçtiğim sevgilisiyle oturan kızın mutlu yüz ifadesi, arabadan kafasını sarkıtmış yaşlı adamın öfkeden kızarmış yüzü,çiçek satan kadının şüphe dolu bakışları...Havaya asabileceğim bir duygum var mıydı bilmiyorum.En sonunda soğuk havaya karşı pes edip kapüşonumu da kafama geçirdim.
Islak kaldırımda yürürken her adımımda botuma bir miktar su geliyordu.Sahi ne ara bu kadar soğuk olmuştu hava?
Kaldırımlar öylesine yabani gözüküyorlardı ki!

Ayağımın önündeki taşı tekmeledim.Taş yuvarlanarak biraz önümde durdu.Sıkıntıyla iç çekip olduğum yerde durdum.Dünya'da benimle dursa her şey daha iyi olurdu.
Elimi sıcacık olmuş kapüşonuma sokup ensemi ovdum.Son birkaç gündür her yerim ağrıyordu.Montumun cebindeki telefon titreşimiyle irkildim.Telefonu acele etmeden çıkardım ve ekrandaki yazıyı görünce cevapladım.Gizli numara.

"Jenna'yı gördü mü?"Her zamanki gibi.Asla normal bir konuşmamız yoktu.Merhabayla ya da nasılsınla başlayan süslü cümleler aramızda hiç bahsi geçmeyecek cinstendi.O direk konuya girerdi.

"Gördü."diye cevapladım aslında türlü değişik cevabı olan o basit sorusunu.Bir süre düşündü.
"Kendini gördü mü?"
"Onuda gördü."dedim ve karşı kaldırımda baştan aşağı beni süzmekte olan, yaklaşık yirmili yaşlarındaki sarı saçlı kıza bir süre baktım.Üzerinde kısa kollu bir tişört vardı.Üşüyor olmalıydı.

"Sence araştıracak mıdır Uğur?"diye sordu ses tekrar.Düşünmedim.
"Anka zeki biri.Resimler arasındaki farkı bulacaktır."dedim omuz silkerek.Kız, yayalar için ışık yandığında üzerini düzeltip yavaş ve korkak adımlarla yanıma yürüdü.Kısa bir sessizlik oldu.

"Gerçekten bu gece bunu yapmak istiyor musun?"diye sordum.Sonuçları kötü de olabilirdi.
"Evet."
"Emin misin?Biraz daha düşünebiliriz ve..."
"Anlamıyor musun Uğur?Bana ihtiyacı olduğunu söyledi.Ben sadece...dayanamıyorum.Benimde ihtiyacım var."dediğinde burun kemerimi sıktım.Ne diyebilirdim ki?Kafasına koymuştu bir kere.Hem bu gece bir taşla iki kuş olacaktı.

"Anka'ya bir zarar gelmeyecek değil mi Kaya?"diye sorduğumda kız birkaç adım uzağımdaydı.
"Gelmemesi için uğraşmıyor muyuz?"dediğinde istemsizce kafa salladım.
"Nerdesin?"diye sorduğumda cevabı az çok tahmin edebilmiştim.
"Erim'de, Bora'yı sakinleştirmeye çalışıyorum."dediğinde iç çektim.Yiğit'in onu bu denli kışkırtması adil değildi.Bora'ya bulaşmaması için onu bir kere dövmüştüm, dahası gerekir miydi?Anlaşılan gerekiyordu.Bora, yaptığının bedelini her gün ödüyordu.Fakat bu ödenmesi gereken bir bedeldi, bunu fazlasıyla haketmişti.Yinede sinir krizine girmemesi herkesin işine gelirdi doğrusu.

"Geleyim mi?"diye sorduğumda karşı hattan Bora'nın bağırışlarını duyabiliyordum.
"Hayır,hallediyorum..."Karşı hattan gelen parçalanma sesiyle Kaya sıkıntıyla üfledi.
"...Bora, senin krizine sıçarım alt katta Talya uyuyor lan!"
"Talya'yı alabilirim istiyorsan?"diye sordum.Bora delirdiğinde gerçekten deliriyordu.
"Hayır.Uyandı bile.Bora'nın bu hallerine evdeki herkes alışkın, en çokta gecenin ortasında dahi uyandırılan Talya."Gülümsedim.Talya en büyüğümüz, en mantıklımızdı.Gerçekten küçücük bir kız çocuğunun nasıl bu denli zeki olduğunu anlamıyordum.Ama öyleydi işte.Haklısın sanırım.Bir şey olursa ara."
Telefonu kapatmasını bekledim fakat kapatmadı.Karşı hattan gelen cılız konuşmayı dinledim.
"Talya gel buraya, korkma burdayım."
"Bora eğer elindeki o tabloyu yere bırakmazsan seni çok pis s...severim!"

MODEL-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin