Bulanık bir suda gözle göremeyeceği şeyleri hissederiz.Bu bazen bir balık, dal parçaları, yosun, kum, çöp, ceset...Hislerin bittiği yere kadardır insanın varlığı.Hayır, burada ölümden bahsetmiyorum.
Bir gecede doğdum küllerimden.Ertesi gece yandım kül oldum.Bir gece daha geçti üzerinden küllerle dans ettim.Son gece geldi çattı, göğe kaçtım.Hayır ben ölümden bahsetmiyorum.
Soydum tüm güzel kabuklarını insanın.Geriye kalana baktım.Bir avuç hayal kırklığı, saptırılmış düşünceler denizi, kalp kırıklıkları, vahşilik, sapıklık, midesizlik...Kabukları korkuyla geri diktim.İnsan güzeli görmek istiyor.Bir ölünün güzelliği değil, anıları yaşıyor oysa.Hayır ben hala ölümden bahsetmiyorum.
Özgürlük bir alevle başlar.Bir isyan, aydınlanma, kaçış.Özgürlüğe bir zincir yeter oysa.Zincire vurulmuş tüm ruhlar bedenin içinde yaşar gider.Dedim ya ben ölümden bahsetmiyorum.Bahsettiğim yaşam.Bahsettiğim sahte gerçeklik, ideaların yıkılışı, devletlerin doğuşu, insan ırkının batışı.Bahsettiğim bir kuru vesvese.
(Bölüm Şarkısı/1:Skylar Grey-Straight Shooter)
Hayatım boyunca Anka kuşu mitinden sıkça bahsettim.Bir barın haddinden yüksek taburesinin tepesinde bilincimin son damlalarını tüketirken barmen kadına, defile çıkışı tenime yapışık duran boğucu makyajın içinde tabelalı sokağın tam ortasında bir evsize, konuşmayı sevdiğim sessizliğime her gece anlattım.Bir büfenin önünde tanıştığım sokak köpeğine, Jenna eve gelmediğinde derdimi anlattığım boş duvarlara,rüyalarıma, gerçeklerime, var olamayacak kadar güzel olağan üstünlüklerime anlattım miti.Bir yıkımdan doğanları anlattım, amansız galip gelişlerini anlattım bir avuç soyutun.Kimse inanmadı.Eh bende pek inançlı sayılmazdım.
Yanağımdan süzülen kanın masaya düşmesini izledim.Yüzümdeki toprağı yalayıp kendini zemine attığında rengi mora dönmüş bir anlığına aklımı karıştırmıştı.
Korkudan birbirine yapışmış saçlarımdan gelen kurumuş kan kokusu midemi ekşi ekşi gıdıklıyordu.Midem nazlı olmuştu hep, yine nazlandı.Bu kokudan zerre hoşlanmamıştı.
Uyuşan ayak parmaklarımı hareket ettirdim.Terlemiş ayak parmaklarım birbiri üzerinden rahatlıkla kayıyordu.Gözlerim dakikalardır başında oturduğum bilgisayara takılmıştı.Yusuf'un kanı bedenime sarılmış beni terk etmezken neredeyse yerde sürüklenerek getirildiğim bu is kokulu odada kapalı bir bilgisayar başına bırakılmıştım.Odada yalnızdım, saatlerdir yalnız olan odanın ilk konukları olmalıydık.Ben ve Yusuf'un nazik kanı.
Bilgisayar ekranı kendiliğinden açıldığında vücuduma sardığım ellerim titredi.Karanlıkta bir anda ışıldayan ekran gözlerimi şaşkına çevirmişti.Gözlerimi hızla kırpıştırıp ekrana eğildim.Benimle birlikte üzerime eğilen yeşil ışık aktifleşen kameranın silüetiydi, izleniyordum.En başından olduğu gibi her hareketim izleniyordu.Omuzlarımı dikleştirip bilgisayardaki görüntüyü izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Mystery / ThrillerGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...