28.BÖLÜM:İLK ÖPÜCÜK

6K 296 48
                                    

"Mutluluk nasıl dayanıksız."
                -Cemal Süreya(999.Gün)

Gölgenin kaldırımla dansı cazipti.İzlerken duygu karmaşası yaşıyordum.Lakin dediğim gibi.Cazipti.
Silüet yürüdüğü yolda adımlarını yavaşlattı.
"Nasılsın Anka?"
Arazi'nin kalın sesiyle bakmakta olduğum sokaktan gözlerimi kaçırdım.
"İyiyim.Siz?"
"Bende.Bir yere mi gidiyorsun?"diye sordu bavulumu gösterirken.
İç güdüsel olarak bavulun sapını daha sıkı tuttum.
"Ha...hayır.Yani evet.Tatile gideceğim."dedim gülümseyerek.Arazi kafasıyla onayladı.
"Senden istediğim adresleri buldun mu?"
Şimdi ne diyecektim?Kaya hala görüş açımdaydı.Belki benden uzaklaşıyordu her adımında.Ama belki bağırsam, yardım istesem dönerdi geri.Belki yardım ederdi.Bavulun sapına daha sıkı sarıldım.

"Ben...bulamadım.Bu sabah babamın ofisindeydim.Kasası kilitli.Aklıma gelen tüm şifreleri denedim.Ama açılmadı.Ben denedim.Üzgünüm."dedim.
Arazinin yüzündeki sevecen tavır kaybolurken zorlukla yutkundum.Birkaç adımda yanıma geldi ve çenemi kavradı.Tıslaması beni her seferinde ürkütüyordu.
"Ama ben sana güveniyordum!"
"Ben...ben yapamadım.Şifresini bilmiyorum."dedim.Göz ucuyla karşı sokakta yürümeye devam eden silüete bakıyordum.

/Nolur dönsün.Dönsün ve yardım etsin.Ben onu seçtim.Şimdi neden o beni bırakıyor?/

"Yanlış anladın Denkel.Ben senin dürüstlüğüne güveniyordum.Dosyaların sende olduğunu biliyorum."
"Hayır.Hayır bende değil!"diye bağırdığımda Arazi sesli bir kahkaha attı.
"Babanı izliyorum.Senden sonra ofisine girdi, çıktığından beri etrafta dört dönüyor.Onlarca adamına talimatlar vermiş.Şimdi söyle bana.Sen beni keriz yerine mi koydun, yoksa bu işin içinden sıyrılacak kadar zeki misin Denkel?"

Cevap vermedim.Arazi zeki biri değildi elbet, fakat hırsı yüzünden kötüde biriydi.Ya ben?Çok mu zekiydim?
Arazi küçümser bir bakış attıktan sonra  eliyle adamlarına işaret verdi.
İki yapılı adam beni kollarımdan kavradı.Dirensemde ense kökümün yakısıyla karşı koymayı bıraktım.Korumalardan biri saçlarımı tutup beni kendine yaklaştırdı.
"O halde bavuluna bakalım..."dediğinde bavula doğru hamle yaptım.Korumalar daha sıkı tutarken Arazi bavulumun fermuarını açmaya başlamıştı.Üzerine atılmaya çalışsamda korumanın elini saçıma dolaması işimi zorlaştırıyordu.Dakikalar sonra dosyayı bulacaktı.

"Arazi!"Sokakta yakılanan sesle irkildim.Korumalar beni bırakıp belindeki silahlara sarılırken bense bir arkamızdaki Kaya'ya birde karşı sokakta hala yürüyen Kaya'ya bakıyordum.Eğer Kaya arkamdaysa o yürüyen kimdi?

Arazi'nin yüzü Kaya'ya dönük olmasa bile tanımış olsa gerek bavulumu bıraktı.Gülümseyerek arkasını döndü.
"Ne kadar güzel bir süpriz.Merhaba Kaya Sözeri.Kaya Serter mi demeli?Hayır.Sanırım bir Sözeri olduğunun iğrençliğini, izini taşımalısın."

"Kaya Serter mi?"diye sordum.Erim'in soyadını mı taşıyordu?Bu dosyadaki notu açıklar mıydı?
Kaya'nın yüzündeki ifadeden çok daha fazlası olduğu anlaşılıyordu.

"Anka benimle.Benim olana el sürülmesini sevmem.Sürülürse..."İki korumayı işaret etti.
"Bunu bacağınla birlikte anlaman gerekiyordu diye düşünüyorum.Sahi nasılsın?"dedi.
Arazi sinirden morarırken korumalar beni unutmuş Kaya'ya kilitlenmiş gibiydi.

"Buraya tek gelerek beni engelleyebileceğini mi düşünüyorsun?Şu halinle ne yapabileceğini düşünüyorsun?İstersem kıza her şeyi yaparım.Gözlerinin önünde.Parmağını kıpırdatamazsın.Sen ne cürretle bana..."Kaya parmağıyla çaprazımızda kalan boş binayı gösterdi.
"En üst ve orta katlarda birer kişi.Tek bir sözümle sen daha silahını kavramadan seni öldürür.Şu arkadaki iki adamın için başka şeyler düşünüyorum.Fakat pisliği temizlemesi zor olacak.Anka'yı alıp gideceğim.Bir şey yapmamamı istiyorsan sesini dahi çıkarmayacaksın."
Arazi yarı şaşkın,gözlerini kısarak boş binayı görmeye çalışıyordu.

MODEL-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin