18.BÖLÜM: EVRAKLAR

9.4K 387 106
                                    

(Bölüm Şarkısı: Black Out Days-Phantogram/Ms.Mr-Painted)

Etrafım karanlık.Gözlerimi kısarak koridorda ilerliyorum.Sesler geliyor fakat neyin sesi olduğu belli olmuyor.Soluk alış verişimi duyabiliyorum.Hava soğuk.Nemin üzerimde yarattığı ağırlık fazla.Koridorun ilerisinden bir silüet geçiyor.Tanıdık gelen bir çehre.

"Emre?"Seslendiğimi duyuyor fakat hızlı adımlarla benden kaçıyor.Peşine düşüyorum.
Arenanın olduğu alana gelince duruyor.Sırtı dönük ama kaçmaya çalışmıyor.Yanına giderken ringin ortasındaki iki silüete gözüm kayıyor.Dizlerinin üzerine çökmüş bir kadın ve onun başında duran bir adam.Görebilecek kadar yaklaşıyorum.

"Kaya?"Sesleniyorum fakat beni duymuyor.Elindeki bıçağı farkettiğimde bağırmamak için ağzımı kapatıyorum.Kadının yüzünü görebilmek için ringin etrafında dolanıyorum fakat saçlarıyla yüzü örtülmüş.Kıyafetinde hırpalandığını belli eden yırtıklar,saçlarındaki gözle görülür toz.Kaya ifadesiz yüzüyle etrafı süzdükten sonra bıçağı sertçe kadının sırtına saplıyor.Çıkan sesle ağzıma gelen midemi yutuyorum.Kadın yüz üstü düşerken Kaya bıçağı geri çekiyor.Ring kısa sürede kan gölüne dönerken korkudan titrediğimi anlıyorum.Kadının yanına koşuyorum ve nabzını kontrol ediyorum.Atmıyor.Saçlarını yüzünden çektiğimde aslında bu kadını tanıdığımı farkediyorum.Gözleri açık,hiçliğe bakıyor,aralanmış ağzından akan kan ince bir çizgi halinde şakaklarına kadar ilerliyor.Bu benim.Ellerimi ölü bedenimden çekerken hızla kalkıyorum.
Bir silah patlıyor.Kulaklarımı ellerimle kapatıyorum.Hemen ileride duran Emre yere yığılıyor.Silahın namlusundan duman yükseliyor.Duman saniyeler içinde göz hizama ulaşıyor.Az önce boş olan ellerimdeki yeni ateşlenmiş tabancaya bakıyorum.Emre'nin yerde yatan gözleri açık,ağzı aralıklı cansız bedenine bakarken tabanca ellerimden kayıp ölü bedenimin üzerine düşüyor.
Ölü bedenim yavaşça kıpırdanıyor.
Birkaç adım geri gidip yere bakan Kaya'ya dönüyorum.Tekrar yere baktığımdaysa ne ölü bedenim ne de kanlar yerde değil.Sanki hiç bir şey olmamış gibi.Şaşkınlıkla odayı tarıyorum.Ne Kaya,ne de Emre'nin ölü bedeni yok.Enseme dayanmış soğuk tabanca namlusunu hissettiğimde gözlerimi sıkıca kapatıyorum.

"Anka?"

Gözlerimi araladığımda Lara'nın meraklı gözlerle beni incelediğini gördüm.Gördüğüm rüyayı hatırlayınca tüylerim diken diken oldu.

"Günaydın."dedim terden alnıma yapışmış saçlarımı yüz hizamdan çekerek.Kalp atışım ancak normale dönüyordu.

"Günaydın.Sen iyi misin?"diye sorunca cevabını bilmediğim soruyu yanıtlamak için bir süre bekledim.

"İyiyim."
"Sana üzerimden çekilmeni söyledim.Bacaklarınla vücudumu sarmıştın.Ellerin kafamdaydı.Uyanmasam orda öyle nefessizlikten ölürmüşüm.Bana cevap vermeyince seni dürttüm.Bu sefer daha sıkı sarıldın.Kabus görüyor olmalıydın.Ne gördün?"diye sordu.Uykulu gözlerle beni süzdü.
"Evet.Kabustu.Bahsetmesek daha iyi"dedim yataktan doğrulurken.Ölü bedenimin kıpırdanmasını hatırladıkça içimdeki huzursuzluk dışıma taşıyordu.
"Rahat uyudun mu?"diye sordum çarşafı düzeltirken.
"Dün gece olanlardan sonra alabileceğim en iyi uyku buydu."diye seslendi lavobodan.
Tabi ya!Dün gece!Aklımdan tamamen çıkmıştı.Gördüğüm rüya beni derinden etkilemiş olmalıydı.Lara elindeki beyaz havluyla yüzü kurularken yanıma geldi.

"Sence kim yaptı? Yani babama?Babamı kim niye öldürmek istesin ki?"dedi.Bana sormaktan çok sesli düşünüyor gibiydi.Dün babamın ofisinde konuşulanları anımsadım.Annemin Kaya'yı suçlayan sesi hafızama kazınmıştı.
"Bilmiyorum.Fakat her kimse amacına ulaşana kadar durmayacağa benziyor.Bu aralar dikkatli olmalıyız Lara.Okul çıkışlarında eve benle dönemiyorsan Yiğit'le dönmeni istiyorum."dedim.Lara'yı koruyabilecek belkide tek kişi Yiğit'ti.Hem ona güveniyordum.Kardeşimi tüm bu oyun saçmalığından uzaklaştırabilirdi.

MODEL-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin