"Diyorlar ya: Korkar mısın ölmekten? İnsan hiç korkar mı...Yalan bir ömrün ardından tadacağı tek gerçekten." -Hz.Mevlana
(Bölüm Şarkısı-1:Raye-Distraction)
Uçuş yaklaşık bir saat sürmüştü.İndiğimizde Erim'in dostları bizi karşıladılar.Arabalarını bize bırakırken oldukça samimi ama bir o kadarda korkutucu gözüküyorlardı.Bir an için adamın gerçekten Erim olduğunu sanmıştım, birbirlerine oldukça benziyorlardı.
Arabalarla göl evinin önüne kadar girmektense yürüyüş yolunun başladığı yere park etmiştik.
Göl evine kadar olan mesafeyi yayan gideceğimiz için yanımızda getirdiğimiz eşyaları sırtlanmak zorunda kalmıştık.Bir yandan elimdeki iki koca çantayı taşırken diğer yandan cılız bir ışığın aydınlattığı patika yolda kucağında uyuyan Aslı'yla birlikte yürüyen Kaya'ya bakıyordum.Toprak yol yerini tahta zemine bıraktığında neredeyse on dakika geçmişti.O kadar büyük bir yerdi ki gece karanlığında bile birkaç binanın daha olduğunu seçebilmiştim. Henüz evin kenarındaki binaların neler olduğunu bilmiyordum ama geldiğimiz yer oldukça korkunç ve büyüktü. Kim bilir şu an beni buraya salsalar arabaya bile geri dönemezdim.Tamamıyla tahtadan yapılmış geniş eve girerken göl ancak görüş açımıza girebilmişti.Evin önünden uzanan iskelenin sonundaki ışık gölün küçük bir kısmını aydınlatsada göl oldukça karanlık ve sonsuz duruyordu.Ağaçların göle düşen gölgeleri oldukça korkunç gözüküyorlardı.Bakışlarımı gölden alıp ıslak tahta kokan eve girdim.
Kaya Aslı'yı üst kata çıkarırken Azra ve Bora'ysa getirdikleri yiyecekleri yerleştirmeye girişmişlerdi.Onlara yardım edip suları tezagaha dizmeye başladım.Yarım saat sonra az çok eve yerleşmiş gibiydik.Saat geç olduğundan yatak düzenini hazırlama planlarına bile girişilmişti.
"...en son Azra'yı salona yatırdığımızda nasıl uyandığını hatırlamayan var mı?"diye sordu Aslı uykudan yeni kalkmış her an olduğu yere bayılabilecek haliyle.Bora ellerini iki yana kaldırdı ve pes ettiğini belirtircesine geri çekildi.Bu daha fazla öneride bulunmayacağının işaretiydi.
"Üst katta iki oda var.Üç yatak yukarıda var.Giriş katında da kanepeleri açınca iki yatak ediyor.Bora,Uğur,Kaya,ben burada yatarız.Siz kızlar üst katı paylaşın."dedi Aslı dünyayı kurtarmış edasıyla.O sırada sobaya odun atmakla meşgul olan Kaya adını duyunca elindeki odun parçasını üzerimize doğrulttu.
"Ben bu ayıyla yatmam."dedi Uğur'u işaret ederek.
"Bal gibi sende horluyorsun abi."diye yakındı Uğur ellerini dizlerine koyarken.Kaya anlam veremediğini belirtircesine kaşlarını kaldırdı.
"Ben horlamam."dediğinde Bora uyku akan ifadesiyle sırıttı. Kaya'nın söylediğinin aksini kanıtlayacak bir anısı var gibi duruyordu.
"O zaman nerede yatarsanız yatın, bana eyvallah."dedi Aslı kanepelerden birine kurularak.Buda demek oluyordu ki;Uğur ve Bora diğer kanepeyi açıp birlikte yatacaklardı.Bora bunun bilincinde olsa gerek kanepeyi açmak için üzerindeki poşetleri çekti.
Kızlar çoktan yukarı çıkmışlardı.Küçük ama bana göre ideal olan mutfaktan bir bardak su alıp dışarı çıktım.Ayın göle serilen yansımasını uzaktan bile olsa seçebiliyordum.Sessizliği ve böceklerin seslerini dinleyerek suyumu yudumladım.Orada ne kadar kaldım bilmiyorum üşümeye başlamıştım.Titreyerek geriledim ve koşar adım eve geri girdim.Bardağı bir kez daha suyla doldurdum ve üst kata yöneldim.Merdivenden çıkarken ışığın kapanmasıyla alt kat karanlığa büründü.Uğur ve Bora'nın fısıldaşmalarını arkamda bırakıp üst kata çıktım.Odalardan birine girdiğimde Lara'nın bir yatakta, Sophia ve Azra'nın bir yatakta uyuyor olduklarını gördüm.Lara yatağa çapraz yatmış, yanına yatmamı imkansız hale getirmişti.Yanına gidip onu dürttüm.Tepki vermeden uykusuna devam ettiğinde tekrar dürttüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/37028289-288-k287184.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Mystery / ThrillerGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...