Hatırlatma,
Bu Kaya'yla benim boş binada bulduğumuz Yusuf adlı çocuktu.Eli yüzü kan içinde kalmıştı.Göz bebekleri yoktu, ağzı kan dolmuştu.Küçücük bedeni taşıyamayan ellerim çocuğun bedeninin yere düşmesine izin verirken üzerime bulanan kanla baş başa kaldım.Alkış sesleri dahada yükseldiğinde avuçlarımı kulaklarıma kapadım.
İzleyicilerim olan bez bebeklerden bir tanesi ayağa kalkıp alkışlamaya başladığında bir kez daha çığlık attım.Oysa ki tüm bebeklerin cansız olduğundan emindim.Kanlı canlı bez bebek alkışlamayı sürdürerek salonda dolandı.En sonunda sahne arkasına girip kaybolduğunda tiyatronun sona erdiğini anlayabilmiştim.
(Bölüm Şarkısı/1: Lana Del Rey & The Weekend- Lust For Life)
Saatlerdir bakmakta olduğum bilgisayar ekranından bakışlarımı ayıran masanın diğer ucundaki telefonumun çalışı oldu.Karanlıkta oturduğum için etrafı yalnızca bilgisayarın ışığı aydınlatıyordu.Evde yalnız olduğumu bilsem bile etrafıma bakınmayı ihmal etmedim.Telefona doğru ilerlemeden hemen öncesin bilgisayardaki gizli sekmeyi kapattım.Artık normal bir bilgisayarın ana ekranına benziyordu.Oysa ne ben nede o biraz önce oluşturduğum veri tabanından Nüfus Müdürlüğü'ne sızdığımı unutmayacaktı.
Telefonumu elime kulağıma götürdüğümde düşüncelerimde onunla birlikte ayaklandı.Bu saatte, neden arıyordu?Ah hayır.Neden 'beni' arıyordu?"Bora nerede?"diye sordu aniden karşı hattaki adam.
"Bilmiyorum, görmedim.""Sen nerdesin?"diye sordu bu sefer.İkinci tercihi olduğumu belli eder gibiydi.
"Evdeyim.Yani kendi evimdeyim.Aslı babamın uzun süre gelmeyeceğini söylemişti bende...""Emre..." diyerek uzun cümlemi ortadan ikiye böldü.
"Sen beni gecenin bir yarısı aramazsın Kaya.Hatta sen beni direk aramazsın."
"Bu yüzden ilk tercihim Bora olmuştu."diye çıkıştı.Dişlerimi sıkıca birbirine kenetledim."Erim'de telefonunu açmıyor.Sana söylediklerimi onlara iletebilir misin?"diye sorduğunda duraksadım.Kaya benden rica mı ediyordu?
"Tabii.Tabii ki.""İlk olarak Yusuf'u elimizden kaybettik.Bora çocuğun pantolonunun içine bir yer belirleyici dikmişti.Suya girmediyse ya da üstünü değiştirmediyse yerini hala bulabiliriz.İkinci olarak Tuna'ya uğradık.Hiç iyi görünmüyor, belkide son saatleri.Aslı'da hiç iyi görünmüyor, yanına uğra derim.Son olarakta..."ahize karşı hattan gelen nefesi kulağımın içine fısıldadı.
"...babam..."deyiverdi.Tüm dikkatimi ona vermemi sağlamıştı.
"İkiz muhabbeti başından beri sen ve Aslı değildiniz.Babam Ali ve Mehmet'ti.Ali Sözeri ve Mehmet Sözeri."dediğinde ağzım açık kaldı.
"Bir dakika bir dakika.Anlamadım."diyerek biraz daha açmasını istedim.
"Babam, yani Ali Sözeri.Gerçekten ölü."
"Ama hapisteki o adam.Gözümüzle gördük Kaya, o babandan başkası olamaz."
"İkiz kelimesinin anlamını biliyor musun Emre?"diye sordu tersleyerek.Cevap vermedim.
"Mehmet, Mehmet Sözeri.Amcam.Bir araştırın, belki bilmediğimiz bir şey çıkar.Beni haberdar edersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Mystery / ThrillerGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...