"Üç harf yan yana
Kaç şekilde gelir bilir misin?
Aşk dersin...
Sen dersin...Ben dersin...
Sen, ben biter; biz dersin.
Gün gelir git dersin...
Peki dur kelimesinden
Haberdar değil misin?
Dur demeyi bilmez misin?
Git demek kolay,
Dur diyebilecek
Kadar yürekli misin?
-Can Yücel. "(Bölüm Şarkısı:Zella Day-High/The Weekend &Ed Sheeran-Dark Times)
Küçük bir denizim var benim.Birde küçük teknem.O tekneyle yol alırım dünyanın dört bir yanına giderim, gezerim istediğim gibi.Böyle denizi yalayan rüzgarın tuzunu ciğerlerimde hissede hissede.Her anın zevkine vara vara.Yavaşça, her saniye aklımda yer edene kadar.
Bir gün ruhumun rıhtımından yola çıktım teknemle.Nereye gittiğimi bilmiyorum, gittim.Denizleri aştım, okyanusları aştım.Ben kendimle hiçbiryerim olan bu yerde mutluluğu tadıyordum.Ama bir gün, amansız bir fırtına ters düz etti benim gönlümden bir parçayla yola çıkardığım tekneyi.Bende düştüm tabi, azgın mavi suların koynuna.Yüzebiliyorum, gidecek bir yerim yok.Nereye yüzebilirim dört tarafım suyken?En fazla nereye?
Gece oluyor, buz gibi suyun ninnileriyle uyumak istiyorum.Ama soğuk, öyle bir soğukki parmak uçlarıma kadar hissediyorum.Ben bu hissin doruğundayım.Fırtına teknemi parçaladı, eşyalarımı batırdı, gönlüm suyun üzerinde paramparça şimdi.Teknemin kıçı hırçın dalgalara direniyor hemen baş ucumda.Geceyi orada geçirmeliyim.Yüzüyorum küçük tekneme, son gücümle çıkıyorum.Kurtuldum diyorum kendime.
Gece geçiyor, fırtına diniyor.Suyun üzerine desenler çizerek bana ulaşan güneş ışıkları karşılıyor gözlerimi.Hayat sanki yeni başlıyor, içim bir anda yaşama isteğiyle doluyor.Heyecanlanıyorum, yaşamak için hevesim var benim.Saatler boyu güneşin en sıcak hikayelerine kulak veriyorum.Midemde bir sızı.Elim karnıma gidiyor.İçinde bulunduğum büyük açlık beni halsiz düşürmüş olmalı, üzerinde bulunduğum gönül parçama sıkı tutunamıyorum.
Saatler geçiyor, midem daha iyi.Fakat damağım kuru, susadım.O kadar çok susadım ki.Bu bir ironidir.Bu büyük bir ironidir.Ben, dört tarafım suyla çevriliyken susuzluk tarafından aciz bırakıldım.Ben bir anda bolluğun içindeki mütevazi yoksulluk; yoksulluğun en ücra köşelerindeki hırçın hiçlik oluverdim.
Ve evet.Ben, dört etrafım suyla çevriliyken, sussuzluktan öleceğim.Ve yine ben; öldüğümde vücudumda yuttuğum onlarca litre su olacak.Su yüzünden ölecek, ölünce suyuda beraberimde götüreceğim.
Bolluğun ortasında bile acizim ben.Acımın ortasında olsam, içinde olsamda yıkımdayım.Acıya, aşka, merhamete yaklaştıkça gönül teknem parçalanıyor.Ve ben yine kalan tek parça gönlün üzerinde yaşama sevinciyle dolarken, azrail beni uzak bir köşeden yüzündeki masum gülüşüyle izliyor.Çünkü biliyor ki,öleceğim.Biliyor ki ölümüm ironilerin en büyüğü olacak.
Deniz kızmıştı.Benim hissedemediğim duyguyu o hissediyordu.Köpüren dalgalara baktım.Üzerimdeki kumu silkelemek için bir çaba göstermeden bulunduğum yerden kalktım.Bunca yolu geri döndüm.Bir acelem yoktu, gidecek bir yerim, bir dakika sonrası için planım yoktu.
Zihnimde yankılanan koşan adamı savuşturmak için elimi havaya salladım.Dalgaların hiddeti yükselince gelen büyük dalganın köpüklü sonuyla pantolonum ıslandı.Soğuk suyun etkisiyle gözlerimi kapadım.Önce iki yana savrulmuş botlarımı buldum bucaksız sahilde, sonra kumlar içindeki çantamı.Arabama doğru giderken tek yaptığım yüzüme rüzgarla gelen saçları çekmek ve denize bakmaktı.Aslı haklıydı aslında.Denizler kimseyi istemezlerdi.Kalabalık adam denizide korkutmuştu.Deniz onuda istememişti.Kızdırmıştı daha çok.
/Sende benim gibi kırgın mısın deniz?/
Arabama ulaşana kadar soğuk içime işlemişti.Sahil kenarı ayrı bir soğuk oluyordu.Birde ıslanan kotum eklenince, bacaklarımı hissedemez olmuştum.
Çantamın fermuarını sirkeleyip anahtarı aradım.Saklambaç oynayan anahtar çantamın en dibinden selamladı beni.Kapıların çıkardığı tiz açılma sesiyle rahatladım.Karşı şeritten gelen bir arabanın farıyla elimi gözlerime siper ettim.Araba yolun boş olmasını fırsat bilip karşı şeritten bulunduğum cebe kırdı.Arabaya adımlarımı hızlandırdım.Farları söndürdüğünde içindeki kişiyi hayal meyal seçebilmiştim.Şimdi bacaklarım gerçekten titriyordu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Gizem / GerilimGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...