(Bölüm Şarkısı: The Roots-The Fire (ft.John Legend)
Sabah olduğunda gözlerimi araladım.Yavaş hareketlerle kafamı sağa sola çevirip etrafıma bakındım.
Tekrar Türkiye'de olmak şaka gibi geliyordu.Hatta biri çıkıp her şey rüyaydı dese ses etmeden bavulumu alıp İngiltere'ye dönecektim.Yatakta doğrulup bu noktaya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Anka Denkel iken Süpermodel Anka Denkel olmak.
Dünyaca ünlü bir derginin kapam çekimi için yapılan seçmelere ajans model olarak beni önermişti.Orda dikkatini çektiğim köşe yazarı "Jenna Hollister"beni bir kenara yazmış olsa gerek seçmelerde seçilemesem de okula dönünce insanların bana olan bakışı değişmişti. Jenna'yla seçmelerden dört gün sonra konuştuk.Bana dediklerini yapmamı,okuldaki birkaç derste yüksek puanlar toplamamı ve okulun desteğini almam gerektiğini söyledi.Bense bunu söylediğinde gözlerimi devirmiştim.
'Ne yani?İnsan pazarımı bu alınıp veriliyor?Hem ben daha on dakikadır tanıdığım bu kırklarında olan ve oldukça güzel kadına neden itaat edecekmişim?'Bu düşüncelerim altın değerindeki sözleriyle böldü.
"Eğer tek başına hayatını sürdürebileceğini gösterirsen ve sorumlu olursan hayatına tekrar İstanbul'da devam edebilirsin.Buraya ait değilsin Anka."
Bu sözler zihnimde yankılanmıştı.Vücudumu hem korku hemde telaş sarmıştı.Altı yıldır görmediğim aileme tüm bunları yaparak kavuşabilirdim.Fakat bunu yapmam tahmin ettiğiniz üzere bir yılımı aldı.
Çünkü okulda yaramazlıklarıyla ünlü biriydim.Gittiğim yıl tanıştığım Sophia'yla beraber az karıştırmamıştık okulun altını üstünü.Gördüğümüz az sevgi beni hırçınlaştırmıştı.İlk sene kaçarken yakalanmıştık.O yıl bu olay tüm sınıflarda konuşulmuş, bana ve Sophia'ya isim takılmıştı.
Benim adım ismimden uydurdukları üzere "kuş"ona verilen ad ise" kızıl kafa" olmuştu. Saçlarından dolayı olsa gerek ama yinede bu isimler beni kızdırmaktan çok mutlu etmişti.Çünkü yaramazlıklarımla okuldan atılabilirdim!Tekrar eve dönerdim!Eve dönme isteğimin kalbinde Lara yatıyordu.Lara için canımı bile verebilirdim,o benim için çok özeldi.Kardeşim olması bir yana aynı zamanda da "ben" idi.
Bu yaramazlıklara damgasını vuran Sophia ile Madam Rose'a bana bağırdığı için uykusunda suratına komik şekiller çizip hazırda ütülenmiş elbiselerini yırtmaktı. Tabi ardından da kıyafetleri yakmak isteyince,perdeye sıçrayan alev sağolsun, okulun yanmasıydı.Çakmak Sophia'da olduğu için atılma tehlikesi büyüktü.Hem atılmak bana yarardı değil mi?Ertesi sabah o uyurken cebindeki çakmağı alıp müdür Torri'ye itirafta bulundum.
Bunun üzerine o yaşlı yelloz nedimelere bavulumu hazırlatıp beni okulun önüne koydu.Başta ajansta kaldım.Belki bir belki üç gece. Ardından beni ansızın kovdular, sokak ortasında bir başıma kaldım.
Şans eseri beni ziyarete gelen Jenna,bana sataşmakta olan sarhoş üç adamı kovup beni evine götürdü.Ertesi sabahsa mucize denilen şey ortaya çıktı. Jenna dergideki haberinde bana yapılan haksızlığı anlatmış,kelimeleriyle süslemiş ve neredeyse ajansı yerin dibine sokmuştu.Bu haberden sonra ajanstan ünü yayılan biri olmamıştı.En azından ben duymamıştım.Bense bu haberle ünlü olmuştum.Tanınan bir araba reklamı için çektirdiğim fotoğraf billbordlardan beş ay inmemişti.Altı ay sonra Jenna uçak biletimi alıp beni Türkiye'ye yolladı.Ondan ayrılmak çok üzücüydü benim için.Hatta hayatımın en kötü ikinci anıydı bile denilebilir.Annem gibiydi bazen gece odama çıkıp on yedi yaşındaki koca bebeğine süt bile içirirdi.
Jenna'nın sesini hatırlayıp gülümsedim ve okul için hazırlanmadan önce ona elektronik posta atmayı da unutmadım.
Masa da duran koyu yeşil tonlarındaki ütülenmiş yeşil formayı görünce acıyla inledim.Ve en sonunda teslim olup giydim. Sabah rüzgarları genelde beni üşütürdü.Bu yüzden formanın üstüne beyaz bir kazak almayı unutmadım. Makyajım için çok zaman harcamayıp doğal tonlarda yaptım, yüzümü bir süre dinlendirmem gerekiyordu.Saçlarım seyrek olduğundan kolay şekil verebiliyordum.Bir örgüyle onuda halletmiş, heyacanla aşağı inmiştim.
Henüz daha kahvaltı masasında olan Lara,
"Günaydın,ablaların en güzeli"diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu."Günaydın."deyip kahvaltı masasından bir şeyler atıştırdım.
Birkaç dakika sonra babam içeri girdiğinde gözlerim büyüdü denebilir.
Üstüne tam oturan lacivert takımında neredeyse muhteşem görünüyordu.Kısık bir sesle;
"İşte Tuna Denkel!"diye fısıldadım gururla.Lara duymuş olsa gerek bana göz kırptı.Lara çok güzel bir kızdı, benimkinin aksine o sarışındı.Babamın saç renginden bir ton daha açık bir saçı vardı.Eskiden gelme bir bilinçle vücut hatlarını incelediğimdeyse çok düzgündü.Babam yanımıza oturup yumurtasını yemeye başladığında bize dönüp,
"Çok güzel görünüyorsunuz bayanlar.Anneniz sabah erkenden şirkete geçti.Sizi söförün bırakmasını söyledi ama kime ne ?Sizin kaydınızı yaptırmak için yanınızda ben geleceğim.Hem birbirinden güzel iki kıza bakmak,okuldaki erkeklere gözdağı vermek babanın görevi değil mi?"dedi kinayeli bir sesle.Bunu duyunca kıkırdadık.Arabada her şey çok sakindi.Alçak seste çalan şarkıyı dinlerken gözlerimi kapatıp eşlik ettim.Boğazdan geçiyorduk.Bunu burnuma gelen tuzlu su ve temiz hava kokusundan anladım.Gözlerimi açmak yerine sadece o ruhumu dinlendiren kokuyu içime çektim.
Okula vardığımızda Lara hareketlenince bende çantamı sırtıma alıp bekledim.Okul girişinin önünde ani bir fren yaptığımızda panikleyerek iç güdüsel olarak Lara'yı tuttum.Siyah bir araba hızla önümüzden geçtiğinde babamın fren yapmasının nedenini anladım.Az kalsın önümüzden hızla geçip okul kapısına yönelen siyah arabaya çarpacaktık!
"Önüne baksana, otobanda sanki şu havalara bak!"diye bağıran babam sinirden deliye dönmüştü.Onun bu haline Lara'yla katılarak güldüğümüzde oda yumuşayıp eşlik etti.Okulun garajına yöneldiğinde camdan kafamı çıkartıp babamın ve Lara'nın duyabileceği bir sesle,
"Bu da ne?"diye cırladım.Gördüğüm şey hem çok güzel hemde çok korkutucuydu.Hayallerimden öte, korkularımdan çok daha yakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Mystery / ThrillerGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...