"Düşmanlarınızı kötülemeyin, onlar sizin eserinizdir." -William Hazlitt
(Bölüm Şarkısı/1:Yellow Claw-Kaolo)
Yapmak isteyip yapamadıklarımın içimde bıraktığı acı yarayla yaşamayı öğrenmiştim ben.Okuldaki yasakları yok saymamızın başlıca nedenlerinden gelebilir belki bu durum.Peki kuralı görmezden gelirsen o senin özgürlüğün mü olur, senin kafesin mi?Bazen bazı şeyleri yapamayacağımızın fikri yapabileceklerimizin katkılarından daha sefildir.İşte şu saniyelerde o sefalet bedenimi istediği gibi işlemeye başlamıştı.
Kapı kolunu tutan elim istemsizce titriyordu.Kapı ardı ardına sarsılırken bende korkudan sarsılıyordum.Elimin üzerinde bir başka el belirdiğinde refleks olarak elimi çektim.Emre üzerime eğilmiş bir eliyle kapının kilidini açarken diğeriyle kapı kolunu sıkıca tutuyordu.Kilidi açtıktan sonra kolu aşağı indireceği sırada elimi elinin üzerine koydum.Dokunuşumla duraksadı.Her ne kadar kollarının arasında hapsolmuş olmak beni rahatsız etsede şu durumda düşünebileceğim son şeylerdendi.
"Açma!Silahımız bile yok."diye uyardım.Emre kapının yanında duran ayakkabılığın üzerindeki plastik ayakkabı çekeceğini aldı.
"Artık var."dedikten sonra kolu aşağı çekti.Terden sırılsıklam olmuş bir erkek silüetiyle yumruk yaptığım ellerimi yukarı kaldırırken Emre benden önce davranıp adamı yakasından tutup içeri çekti.Kapıyı tekrar kilitledikten sonra perdenin ucunu kaldırıp dışarıyı kontrol etti.Salonun girişinde Emre'nin onu fırlatmasıyla iki büklüm olan siyah kapüşonlu adam korkudan titriyordu.Saçları önüne gelip yüzünün bir kısmını kapamıştı.Bir köşeden temkinli bakışlarla onu süzerken Emre fırlayıp adamı saçından tuttu.
"Kimsin sen?Ne istiyorsunuz?"diye sorduğunda adam korkudan ağzını açıp tek kelime edemiyordu.Saçlarını eline dolayan Emre'den kurtulmak için bir eliyle Emre'nin ense kökündeki elini tırmaladı.Emre adamın bu başarısız çabasıyla saçlarını daha sert çekiştirirken çıt çıkarmadan onları izliyordum.
"Cevap vermezsen alnının ortasına sıkacağım.Üçe kadar sayıyorum."dedi Emre sertçe.Bakışlarımız buluştuğunda kaşlarımı çattım.
"Silahın yok."dediğimde Emre'de kaşlarını çattı ve elindeki plastik çekeceğe baktı.Adam, dikkat dağınıklığından faydalanıp ayaklandığında Emre elindeki çekeceği adamın beline sertçe vurdu.Adam iki büküm olurken beklenmedik bir hamleyle kendini toparlayıp arkasını döndü ve Emre'nin yüzüne tekme attı.Emre yalpalayarak yere düşerken bir eliyle burnunu tutuyordu.
Adam far gören tavşan misali odada dört dönerken etrafımda keskin bir şeyler arandım.En yakın bıçak mutfaktaydı.Girdiği andan itibaren saçlarından başka bir şey göremediğim adam en sonunda beni farkedip üzerime koştuğunda etrafıma bakınmaya devam ediyordum.Koltuğun arkasına atladım ve yanıma ulaştığında koltuğun üzerinden zıpladım.Turuncu koltuğu adamın olduğu yere doğru ittim ve onu duvara sıkıştırdım.Yastıkları kafasına atıp koşarak Emre'nin yanına gittim.Emre burnundan boşalan kanı durdurmaya çalışırken nefes almaktan zorlanıyor gibiydi.
"Hey, iyi misin?"diye sorduğumda kafasıyla arkamı gösterdi.Çaprazımda duran komodinin üzerindeki aynadaki yansımamla duraksadım.Hemen arkamdaki gölge içeri aldığımız sarı saçlı adamın ta kendisiydi.Bir Emre'nin sinirli yüz ifadesine birde aynadaki yansımanın elindeki bıçağa baktım.Ellerimi yere koydum ve aynadan gördüğüm silüetten bakışlarımı ayırmadan sol bacağımı arkaya salladım.Yere düşen metalin sesini duyduğumda arkamı döndüm ve yere düşen bıçağa koşan adamdan önce bıçağa ulaşabilmek için koştum.Sarı saçlı adam elini bıçağa uzatmıştı ki kendimi yere atıp bıçağın sapına ayağımla vurdum.Adam iki saniye önce önünde olan bıçağın ortadan kayboluşuyla afallamıştı.Ayağa kalkıp adamın çenesine yumruk attım.Parmaklarım vuruşun sertliğiyle çığlık atarken gözlerim doldu.Adam çenesini tutarak gerilemişti.Sızlayan elimi iki yana salladım.Adam sinirle hırlayıp üzerime atladığında birlikte yere düştük.Altta kalan olduğum için nefes almakta zorlanmıştım ki gözüme inen yumrukla sarsıldım.Göz bebeğim yerinden fırlasa bu denli bir acı hissetmeyeceğimi biliyordum.Adam tekrar kolunu havaya kaldırmıştı ki bir el kolunu tuttu.Ardından adamın havadan kalan kolunu bırakan el oraya aitmiş gibi adamın ense köküne geri döndü.Emre'ye tek gözümle bakarken yüzündeki ifadeyle yutkundum.Diğer elinde parlayan bıçağı az çok seçebilmiştim. Bıçağı tutan elinin tersiyle üzerimde oturan adamın yüzünü kapatan terli saçlarını alnından çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
غموض / إثارةGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...