Heyecanla eve gelmiştim mutluluğumdan yerimde duramıyordum. Annemlere her şeyi anlatmıştım mutlu oldular hayallerindeki mesleği kazandığım için ama gideceğim için üzgünlerdi de. Tüm gece boyunca uyumamıştım kendimi doktor önlüğüyle düşünüyordum ve tüm yüzümü saran bir gülümseme oluşuyordu. Eminim dışarıdan biri beni görürse deli olduğumu düşünürdü.Ben böyleydim iç dünyamda her şeyin hayalini kurardım. Çoğu zaman hayal kırıklığına uğrasamda vazgeçemiyordum bu huyumdan. Yarın erken kalkacaktım bu yüzden gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım.
...
Yerimden sıçramıştım ama rüya gördüğümden değil alarmımın sesinden dolayı. Sanki evin içinde bomba patlatıyorlarmış gibi bir sesi vardı. Yerimden hızlıca kalktım ben de kendime şaşırmıştım. Genellikle bir saate kalkıyorum. Elime telefonumu aldım ve Irmağa yazdım.
"Uyannnn!"
"Irmakkkk uyan"
"Uyuyorsun değil mi? Böyle bir günde nasıl uyursun ya?!"
"Off! Tamam uyanma artık evine gelir bir kova su dökerim sana" ard arda Mesajlar atmıştım tam arayacaktım ki mesaj atmıştı.
"Tamam uyandım ne bu heyecan? AA tamam anladım, anladım" derin bir iç çektim.
"On dakikaya bizim evin oradaki parka gel!" Dedim ve telefonu kapattım.
Bavulumu beş kere daha kontrol etmemin ardından üzerime rahat bir şeyler giyindim. Zaten uçağa binecektik.
Gece geç yatmama rağmen uykum hiç yoktu. Bavulumu elime almamla bir mesaj gelmişti.
"Demek Kütahya'ya gideceksin. Güzel yer seni orda bekliyorum"
Burak yazmıştı gerçekten tanıdığımdan daha farklı biriymiş. Ama bir hata yapıyordu beni benle tehdit edemezdi çünkü hayata bağlanmak için bir çabam yoktu beni öldürsede umrumda olmaz.
Mesaja bakmayı bırakıp telefonu kapattım nereden duymuştu gideceğimi? Kendime soru sormayı bıraktım ve derin bir nefes alıp odadan çıktım.
"Annem gidiyor musun?" Annemle babam karşımda duruyordu ikisi de çok duygulu gözüküyordu.
Başımı aşağı yukarı sallamamla annemden bir damla göz yaşı düşmüştü. Anneme sarılmıştım sıkı sıkı, gözlerim sızlıyordu.
"Anne ağlama lütfen bak beni de ağlatıcaksın." Cümlemi söylerken bile ağlıyordum.
"Elimde değil kızım." Anneme sarılmayı bırakıp babama sarılmıştım o da ağlıyordu. Babamı ağlarken hiç görmemiştim.
"Seni çok seviyoruz kızım. Gel tamam mı? Benim doktor kızım" babamın en istediği şey benim doktor olmamdı. Başımı salladım.
"Hadi çıkalım geç kalmayayım" göz yaşlarımı silerek dik durmuştum.
Evin önünde bekliyorduk Irmak gelmişti yanında da abisi. Tekrardan annem ile babama sarıldım.
"Sizleri çok seviyorum ben yine geliceğim" el sallayıp arabaya bindim. Geç kalmamak için hızlı haraket ediyorduk.
"Abini geleceğini bilmiyordum"
"O bizi havalimanına bırakıp gidecek."
Kulaklığımı taktım ve başımı cama yasladım. Gözlerimi kapatmıştım müzik eşliğinde uyumak bana iyi gelecekti.
Yaklaşık on beş dakika boyunca cama yaslanıp müzik dinlemiştim ama uyuyamamıştım. Havalimanına varmıştık Irmak abisiyle vedalaştı. Ve beklemeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker
General FictionKanser olduğu için kendini sevmeyen bir kız. Ve onu her şeyden çok seven bir komutan. Kanser bir kız ve komutan bir birlerini çok severler ama bundan ikisinde haberi yok.Aşklarının önüne çıkan engeller. Onların aşklarını daha da güçlendirirken. Ha...