2. Bölüm

7.9K 177 16
                                        

Bana malzemeleri verip geri mangalın yanına gitti. Daha ilk tanışmadan bana gıcık geldi. babam bana dönerek

" kızım biz annenle yürüyüş yapacağız zaten siz buradasınız" ne yani biz tek mi kalıcaktık?Sadece başımı salladım istemediğimi nasıl belli ederdim.

Babamlar gitti ben ise salataya daha da odaklandım gözlerini üzerimde hissediyordum ve artık rahatsız olmaya başladım bakmayı bırakasın diye ona baktım ve bana yaklaşarak
" hayatında hiç salata doğramadım mı? çok büyük doğruyorsun" bir buna karışmamıştı
" beğenmiyorsan yeme"

"Ama sadece ben değil ailen de yiyecek yani boğazlarında kalsın istemiyorum" aslında haklıydı biraz büyük doğramıştım ama ne yapabilirim doğru düzgün tanımadığım adamla baş başa kaldım.

" neden bu kadar kabasın ben bir komutanım nasıl bu kadar rahat olabilirsin?"

" burası kışla değil sen orada komutansın burada komutan değil bizim gibi tatilde olan bir insansın" ama dediği gibi sanki biraz sert davranıyordum normal değil mi üniversite sınavından çıkmış biri nasıl rahat ve nazik olabilirdi ki.

Babamlar geldi ve ilk dediği şey " kızım ilerde çok güzel bir yer var kuşlar toplanmış Alp'le beraber gidin hem o da gezmiş olur" ismi Alp mıymış evet cümlede bir tek bu ilgimi çekmişti çok güzel bir adı varmış.

" baba mangallar pişmedi mi yedikten sonra gideriz" bahane uydurmaya çalışıyordum ama ne yazıkki işe yaramadı.

"Pişmesine daha var siz gezip gelirsiniz"diyecek başka bişey kalmadı bende " tamam" demek zorunda kaldım yanıma yaklaştı ve hafif gülümseyip "hadi gidelim" dedi belli ki merak ediyordu. Yavaşça ilerlemeye başladık.

" buraların havası çok güzel ,  insan burada huzur buluyor"

"Sen nerede komutanlık yapıyorsun ki ?"

"Kütahya" evet Ankara'ya göre biraz uzaktı.

"Aslında oralarda güzel ben oraları beğeniyorum" gerçekten beğeniyordum.

"Ee kuşlar nerede?" ah ben konuşmaktan farklı yola girmiştim. Ama belli etmemeliydim yoksa dalga geçerdi ben de farkettirmeden devam ettim.

" ee burası biraz önce geldiğimiz yer geri mi dönüyoruz ?" Keşke bir şeyi de fark etmese
"Sadece yolları karıştırdım şimdi varırız"

"Baban sen biliyorsun diye beraber yolladı sen de bilmiyorsun" bana dönüp sırıtarak baktı. Keşke karıştırmasaydım şimdi beni her gördüğü yerde söyler durur.

" o zaman telefonun verde geç kalıcağımız söyleyelim" telefon ah telefonumu çantamda unuttum nasıl unuturum? Benim aklım nerede?

"Şey ben telefonumu çantamda unuttum" zorla çıkan sesim duymasını engelledi galiba "ney ney?!"
"Duymadın mı çantamda unuttum dedim"
" Zaten bize telefonu çanta da bırak diye verdiler süs olsun diye" madem benimki yok senden arayalım büyütecek bir şey  yok bence

" O zaman sen ara sen unutmamışsındır" Ceplerini kontrol etti ve bana bakıp
"Şey galiba ben de unutmuşum" hıh kendine bakmıyor bana kızıyor
"bak sende unutmuşsun bize telefonu unutalım diye mi verdiler?" Hafif gülerek söyledim
" o zaman dönelim yoksa geç kalıcağız"
bence de iyi olurdu ama bu şimdi gider babama der " birşey olmaz.Hem ne malum babama söylemeyeceğin?"

" eğer söyleyeceğimi düşünseydin hata yapmazdın" derin bir iç çektim ve geri dönmek için yürümeye başladık tabi susmazdı eline  bir koz verdim artık her zaman  söyler.

" Bir daha senle bir yere gelirsem kesinlikle yanıma sabır taşı alacağım insanı sabrını zorluyorsun"
" bende aynı şekilde bak ortak yanımız varmış?" Bu çocuk beni deli edecek hemen varsak iyi olur.

Sonunda vardık gerçekten bu güzel yerden gitmek isteyeceğim hiç düşünmezdim ama hem yorgunum hem de Alp'la daha fazla kalmak istemiyordum çünkü lafları beni susturuyor.
Babam bizi yanına çağırdı "ee ne yaptınız kuşları gördünüz mü?" Ben cevap vermemekle yetindim ama benim tersime susmayanlar vardı
" evet gittik ama kuşlara değil sevgili kızınız yolu karıştırdı" babam anlamsız bakışlarla bana baktı " kızım sen yolu bilmiyor muydun?"


Selam arkadaşlar bu bölümün de sonuna geldiniz umarım beğenmişsinizdir iki bölüm kısa oldu ama diğer bölümler daha uzun olucaktır kendimize iyi bakın hoşçakalın♥️

Sevgilim Asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin