♑︎XLII

450 23 42
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olumsuz örnek oluşturabilecek düşünce ve davranışlar mevcuttur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olumsuz örnek oluşturabilecek düşünce ve davranışlar mevcuttur.
İyi okumalar.


Bir yere ait hissedememiştim hiç. Ne kabuğuma sığabilmiş ne de bana dar gelen kabuğumdan ayrılabilmiştim. Adımlarım hep sarsak bir bilinmezliğe doğruydu. Ne kötüydü sarhoş geçtiğin o sokaklarda ardından bir iz bırakmak ama o izlerin de bir takipçisinin olmaması. Ne hoştu ama yapayalnız geçirdiğin o gecelerde kendini avutmak için söylediğin o yalanlara kanmak.

Ama artık biliyordum yalanların ardında saklanan gerçekleri.

Keşke hep bir yalan içinde yaşamaya çalışan o yalancı olsaydım.

Beni henüz uyandırma diye sayıkladığım o rüyalardan keşke hiç uyanmasaydım.

Mükemmel bir yaz olmadığı havanın otuz derece olmasından belliydi. Sıcaktan patlamak üzereyken ellerimle uzamış saçlarımı geriye ittim ama toplamak gibi bir zahmete girmedim.

"Nereye çıkıyorsun?" diye sordu annem salonun girişinde beni görünce.

Omuz silktim. "Dışarı."

"Minaya..." dedi çekimser bir tonlamayla gözlerini bana çevirirken. "Dün de doktora gittiğini söyleyerek çıktın evden ama gecenin bir vakti eve geliyorsun. İki gündür randevularını aksattığından haberim var."

Gözlerimi kısıp onun sertleşen yüz hatlarına bakarken göz devirdim en sonunda. "Yani," dedim derin bir nefes bırakarak. "O sikik doktorların bir halta yaradığını mı düşünüyorsun? Onlara yatırdığın parayı sokakta aç bir çocuğa versen çok daha iyi sonuçlara yol açarsın."

"Minaya!" diye patladı yerinden doğrulurken. Aylardır üstüme gelmemek için sabır kotasını fazlasıyla zorluyordum ve evet, istediğim sonunda olmuştu. "Sana benimle böyle konuşabileceğini ne düşündürdü?"

"Bilmem." Dedim umursamaz bir edayla kollarımı göğsümde bağlayıp ağırlığımı bir ayağımın üstüne verirken. "Sikik bir hafıza. Sikik bir geçmiş. Sikik bir bağımlı olmam. Sikik bir katil olduğum gerçeği." Diye sıralardım tek tek. "Sen karar ver, hangisi?"

Don't Wake Me Just YetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin