Ben de ona kocaman gülümsedim ve yüzünü istemsizce inceledim. Derin gamzeleri sakallarının arasından belli oluyordu. Ela gözleri sıcacıktı ve kıvrık kirpiklerinin arasından parıldıyordu.
Gözlerini kapatarak derin bir iç çekti ve önüne döndü. Gözlerini açtığında hala gülümsüyordu.
Tıpkı benim gibi.
🍃
(...)
Ücretli bir otoparka girdiğimizde merakla etrafa bakınmayı sürdürdüm. Roma'nın merkezine yakın bir yerlerdeydik ve nerede alışveriş yapacağımızı aşırı merak ediyordum. Matteo'ya bakıp sessizce arabayı park edişini izledim.
Sadece iki hamlede arabayı çizgilerin tam ortasına park etti ve kontağı kapatıp bana baktı. "Geldik. Gidebiliriz."
Memnuniyetle başımı salladım ve arabanın kulpuna uzanıp kapıyı açtım. İkimiz de aynı anda arabadan çıktık. Matteo kapıları kilitleyip arabanın önüne doğru yürümeye başlarken hızlı adımlarla onu takip ederek yanına geldim. Emin olmak istercesine bana yandan bir bakış attı ve otoparkın çıkışına doğru yöneldi. "Bu taraftan."
Otoparktan çıktığımızda bir sokak boyunca ilerledik ve sağa döndüğümüzde alışveriş merkezi karşımıza çıkmıştı.
Girişte biraz sıra vardı. İkimiz de sıraya girdiğimizde yan tarafımdan geçen insanlar çarparak benden uzaklaştı. Şaşkınlık içinde arkalarından baksam da Matteo omuzlarımdan tutup beni önüne doğru çekti. Omzumdan ona doğru baktığımda ellerini indirdi ve omuz silkerek gülümsedi. Omuzlarım kısa süre de olsa alev almıştı. "Yan taraf çıkış."
"Ah tabi ya..." Rezillik içinde tekrar önüme döndüm. Sol tarafta kocaman çıkış yazıyordu. Aklım yine bir karış havadaydı. Kafamı acilen toplamam gerekiyordu. Hemen!
"Birlikte misiniz?"
"Evet!" Karşımdaki kadının sorusunu kendimden emin bir şekilde cevapladığımda kaşlarımı çattım. Ne sormuştu onu bile idrak edememiştim ki. Algım tekrar yerine geldiğinde kocaman olmuş gözlerle görevli kadına baktım. Kadın da aynı şekilde şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bakışları arkama kaydığında Matteo'nun elinde kadına bir şey uzattığını gördüm. Kadının yüzündeki şaşkın ifade silinirken gülümseyerek başını salladı ve kartı bir cihaza okuttu.
"Teşekkürler. Geçebilirsiniz." Kadın elindeki kartı Matteo'ya uzattığında bunun bir kimlik olduğunu fark ettim. Matteo tekrar omzumdan tutup beni içeri doğru yönlendirdi ve güvenlik şeridinden geçip alışveriş merkezine girdik.
"Güvenlik açısından her aileden kimlik isteniyor ve okutuluyor. Farkında olmadan işimizi kolaylaştırdın çünkü yabancı kimlikleri daha çok inceliyorlar." Matteo'yu dinleyerek dümdüz önüme bakmaya devam ettim. Bir günde bu kadar saçmalığım gerçekten... Kendime diyecek kelime bulamıyordum.
"O an... Başka bir şey düşünüyordum da ondan öyle söyleyiverdim." Matteo yüzündeki muzip gülümsemeyi saklama gereği duymadan başıyla beni onayladı. Pek de inanmışa benzemiyordu.
"Gerçekten öyle ya!" Kaşlarımı çatarak ona baktım ama ben de onun gibi gülümsemeden edemedim. Türklerin de söylediği gibi, tam bir 'Leyla'ydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roma'daki Söz
AçãoCemre, yeni mezun olmuş bir psikologtu ve ne kadar zor olsa da geçmişini geride bırakarak Roma'ya yerleşmişti. Burada yeni başlangıçlar için her şeye hazırdı. Ta ki yan komşusu Matteo ile tanışana kadar... Romantik ve aksiyon dolu bir hikayeye hazır...