14

655 27 23
                                    

Media: Maximus💛

"Merhaba Matteo. Ne kadar da sıcak bir karşılama böyle..." Maximus'un başını severek onu sakinleştirmeye çalışıyordum ama adamın sesiyle ona doğru tekrar havladı ve hırlayarak bakmaya devam etti. Adamın yüzünde rahatsız edici bir gülümseme oluştuğunda gözlerini bana dokundurdu ve ürkütücü bir ses tonuyla fısıldadı. "Bu güzel hanımefendiyle beni tanıştırmayacak mısın?"

🍃

Şaşkınlıkla karşımdaki adamı izlemeyi sürdürdüm. Göz ucuyla Matteo'ya baktığımda sertçe adama bakmaya devam ediyordu. Adam elini uzatıp bana gülümsedi. Gülümseyişinde beni huzursuz eden bir şey vardı. "Ben Sergio. Siz?"

"Sakın ona dokunayım deme." Matteo adeta tıslar gibi konuştuktan sonra sertçe bana baktı. Sert ifadesi yüzündeki yerini korurken hafifçe başını hayır anlamında salladı. Gergince yutkunma ihtiyacı hissettim.

"Çok kabasın." Sergio kısık gözlerle Matteo'ya bakıp tekrar bakışlarını bana çevirdi. "Sadece isminizi öğrenmek istiyorum." Elimi tutup hafifçe sıktı. Eli soğuktu. Kibar davranıyordu ama buz mavisi gözlerindeki karanlık hissi görebiliyordum.

"Cemre." Sadece ismimi söyleyip elimi elinden kurtardım ve gözlerine bakmayı sürdürdüm. Sergio yarım bir şekilde gülümsedi ve sessizce mırıldandı. "Çok güzel bir isim. Tıpkı sizin gibi."

Matteo'nun hışımla Sergio ile neredeyse burun buruna gelmesi bir olmuştu. "Biraz daha seni burada görmeye devam edersem işte o zaman konuşabilecek bir ağızın olmayacak." Boyları ikisinin de çok yakındı. Matteo sadece birkaç santim daha uzundu.

Maximus Matteo'nun sözlerini adeta onaylarcasına havladı ve hırlamaya devam etti. Olanları şok içerisinde izliyordum.

"Bir dahaki sefer bana bu kadar yaklaşmadan önce daha dikkatli ol. Neyin peşindesin biliyorum." Sergio belindeki silahı göstermekten çekinmezken gözlerini kıstı ve devam etti. "Bu seni ilk ve son uyarım Matteo. Sevdiklerini böylece tehlikeye atmaya devam edeceksen her şeye hazırlıklı ol derim."

"Senden korkmuyorum seni aşağılık pislik. Git ve köpeği olduğun şerefsizlere kendini satmaya devam et. Sana bakmak bile midemi bulandırıyor." Matteo bana bakmadan elimi tuttu ve beni kendine çekti. Yanan ela gözleri hala Sergio'ya odaklıydı. Eli yine sıcacıktı. "Sevdiğim birine daha zarar gelirse de yapabileceklerimi biliyorsun. Siz küçük beyinliler bunu aklınızdan çıkarmayın derim." Elimi daha da sıkarken istemsizce tutuşuna karşılık verdim. Bunu yapmamla derin bir nefes verdi ve... Gözlerindeki ateşin bir nebze de olsa azaldığını görür gibi oldum. Garip bir şekilde Sergio'nun getirdiği huzursuzluk azalmıştı sanki. Matteo'nun enerjisi sanki elinden bana geçiyordu. Hala çok sinirliydi ama kendini kontrol edebiliyordu.

Matteo öbür eline de alışveriş poşetlerini bir çırpıda aldı ve tuttuğu elimi bırakmadan son kez Sergio'ya fısıldayıp beni de arkasında sürükleyerek çıkışa yöneltti. "Sizden... Hele senden hiç korkmuyorum. Bu işi bitireceğim."

Maximus da peşimizden koşturmaya başlarken arkamızda kalan Sergio'ya baka kaldım. Kısık ve ürkütücü gözlerle bize bakıyordu. Yere çakılmış gibi görünüyordu. Maximus'a bakıp kapıdan çıkmadan önce Matteo'yu istemsizce durdurdum ve mırıldandım. "Maximus da bizi takip ediyor."

"O zaman o da bizimle geliyor. Bir an önce defolup gidelim buradan." Yüzüme bile bakmadan sadece kapıyı ittirip Maximus'un da çıkmasını bekledi ve bizi doğrudan alışveriş merkezinin çıkışına doğru yöneltti. Çalışan çocuk arkamızdan şaşkınlıkla dolu bakışlar atsa da belli belirsiz gülümseyişi görmüştüm. Büyük ihtimalle Maximus'u sahiplendiğimizi düşünüyordu.

Roma'daki SözHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin