29

269 14 0
                                    

Selamm🥹 biliyorum çok uzun zamandır yoktum. Okuma sayısı o kadar artmış ki şok oldum. Ama bırakma nedenim okuma sayısı değil hayatımdaki aşırı yoğunluk ve sorumluluklarımdı. Kafamı toplamam uzun sürdü açıkçası🥲 kaldığımız yerden devam ediyoruz💖 umarım beğenirsiniz, yorumlarınız ve oylarınızı lütfen eksik etmeyin! Bakalım karakterlerimizi neler bekliyor🤍

Media: Matteo Romano

🍃

"Başkası sayesinde olma fikri bile beni delirtiyor. Yani... Ben de sanırım evet." Cevabıyla başımı omzundan kaldırdım ve ona baktım. Ciddi ifadesine karşılık gözleri pırıl pırıldı.

Birden ortalığı yaran silah sesiyle ikimiz de dona kaldık. Matteo anında benden önce çözüldü ve beni arkasına aldı. Sesin geldiği yöne baktığımda kalbim sanki durmuştu.

Çığlıkların arasında tek duyduğum Isabella'nın haykırışıydı.

Morena yerde baygın bir şekilde yatıyordu.

🍃

Havaya iki kurşun daha atıldı. Artık arabanın içindeki adamı görebiliyordum. Sarışındı ve tanıdık bir sima gibiydi. Ama onu nerede gördüğümü hatırlayamıyordum. "Bu bir uyarıydı Romano'lar. Sergio'nun peşini bırakacaksınız."

Arka arkaya duran iki arabanın da içi mafya tipli görünümlü adamlarla doluydu ve sarışın adamın doğrudan Matteo'ya baktığını görebiliyordum. Matteo'nun nefesleri sıklaşırken adamın bakışlarını bu sefer üzerimde hissettim. Her ne kadar Matteo beni arkasına alsa da beni görebiliyordu. Buz gibi gözlerle beni süzdükten sonra siyah filtreli camı kapadı ve son gazla iki araba da uzaklaşmaya başladı.

Birden her şey yavaş çekimde akıyormuş gibi hissettim. Etrafta büyük bir kargaşa ve uğultu vardı. Herkes panik halde bir yerlere koşuşturuyordu. Matteo bile donmuş gibiydi.

Bakışlarımı zorlukla yerde yatan Morena'ya kaydırdım. Şu an güçlü olmam gerekiyordu. Matteo'nun arkasından hızlıca sıyrıldığımda aklımda dönüp duran tek şey buydu.

Morena'nın yanına koştuğumda Isabella ağlıyordu. Diego paniklemiş bir şekilde bana ve Morena'ya bakarken dizlerimin üzerine çöktüm.

"Morena! Ah Tanrım Morena! Cemre! Lütfen bir şey yap!" Isabella'nın sözlerine karşılık endişeli gözlerle Morena'yı hızlıca gözlerimle taradım ve direkt nabzını kontrol ettim. Vurulmamıştı.

Sanırım kurşunlar gerçekten sadece uyarıydı.

Etrafımdaki derin gürültü kaşlarımı çatmama neden olsa da ona odaklanmaya çalıştım. İnsanların üstümüze üşüştüklerini hissedebiliyordum. Morena'nın nabzı neyse ki atıyordu ama yavaşlamıştı. Sanırım baygınlık geçiriyordu. Belki çok korkmuştu ya da tetiklenmişti.

Diego'ya bakıp etrafımızı işaret ettim. "Kalabalığı dağıt lütfen. Onu boğmayalım." Diego sözlerimi bitirir bitirmez insanları üzermizden çekmeye başladı. "Lütfen açılır mısınız? Tamam. Lütfen sakin olun."

"Isabella. Sen de bir bardak su bulabilir misin?" Isabella hızlıca başını salladı ve yalpalayarak ayağa kalktı. Kalabalık arasında kaybolurken insanların sözleri zihnimde yankılanıyordu.

"Aman Tanrım! Hala Sergio ile savaş halindeler mi? Onlar kimseyi yaşatmaz!"

"Kızı da gördüler. Kesin hepsinden intikam alacak."

Roma'daki SözHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin