bangtan reaction

68

Onlara çiçek alırsınız

( Sonunda bölüm atabildim ama onu da çok istediğim gibi düzenleyemedim umarım anlarsanız ve beğenirsiniz ayrıca düzenlemek için kaydettiğim iki bölümü silmişim 🥲 o yüzden sadece bunu yayınlayabiliyorum şu an... )

Kim Seokjin
-
•önce telaşlanır. Kulakları yüzü her yeri kızarır.
•ama sonra bu adam onu ​​bir rekabete çevirir
•"en büyük, en iyi çiçek buketini kim alabilir?"
•ve kazanmaya kararlıdır. kararlı.

"Kim Seokjin!" FaceTime ile bağlanırken telefonunuza bile bakmıyordunuz çünkü dairenizin  geldiği bu duruma gülseniz mi ağlasanız mı emin değildiniz.
Erkek arkadaşınızın neşeli kıkırdaması duyulduğunda bakışlarınızı telefona çevirtmiştiniz.
. "Onları beğendin mi?"
. "İki yüz gülü mü?."
"Belki de saymalısın," diye önerdi gözlerinde bir parıltıyla. "Çiçekçi bizi dolandırıyor olabilir."
"Hayır, inan bana, lanet olası iki yüz tane var" dediniz, ve bir zamanlar oturma odanız olan, ancak şimdi kıpkırmızı güllerden oluşan bir deniz haline gelmiş odayı görüntülemek için kamerayı çevirdiniz.
Yüksek sesli kahkahası  hoparlörlerinizden yükselirken bıkkın bir şekilde sevecen bir iç çekmiştiniz  fakat sevgiliniz yüzünden kıkırdamaya da başlamıştınız.
"Çok gülünç,"
"Sana gülünç bir şekilde aşığım," diye yumuşak bir şekilde düzeltti. "Hadi bebeğim, bana onlardan hoşlandığını söyle."
Gülümseyerek karşılık verdiniz. "Evet, tamam," diye pes etmiştiniz. "onları sevdim ."

Min Yoongi
-
•utangaç. çok çok utangaç.
•gözleri fal taşı gibi açılmış, çünkü ona gerçekten bunu yaptığına inanamıyor gibi
•ama onları seviyor, söylemese de
•ve bu arada biraz kızardığını da anlayabilirsiniz bu yüzden sizi başından savmaya çalışır

"Yani?" hevesle onun sana bakmasını beklerken sordun.
"Bana çiçek aldın," dedi gözlerini sıkıca tuttuğu bukete dikerek.
"Evet, " onu doğrulayacak şekilde karşılık verdin,.
" Bunu Yaptım. Onları beğendin mi?"
Bir an sessiz kaldığında hafifçe onu dürtmüştün
"Bebeğim?", gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve sonunda sana bakmak için bakışlarını çevirdiğinde gözlerinin içinde mutluluk vardı..
Yanaklarına küçük bir pembelik yerleşti ve boynuna doğru sürünmeye başladı . "Evet," nefes alırken cevapladı "Güzeller."
Bir an duraklamıştı , bakışları tekrar beyaz lale demetine düşerken fısıldadı "Güzel."
Yüzünüze yerleşen gülümseme ışıl ışıldı ve onlardan ne kadar hoşlandığını anlayabiliyordunuz bu yüzden onu daha fazla zorlamadınız.
Ama Yoongi'nin stüdyosunu bir sonraki ziyaretinizde, masasındaki bir vazoda duran buketi fark edeceksiniz. Ona bundan Bahsetmiyorsun ama Yoongi gözlerinin nasıl parladığını ve ağzının nasıl kıvrıldığını görüyor. Ve birkaç hafta sonra, ona vermek için onun şarkı sözü günlüğünü aldığınızda - preslenmiş bir çiçek düşer ve onun buketinizden olduğunu  kolayca anlarsınız.
"Sana daha sık çiçek almalıyım. Laleler hakkında ne düşünüyorsun?"

Hoseok
-
•Karakteristik olmayan bir şekilde suskun
•dürüst olmak gerekirse sadece kafası karışmış,. "nasıl bu kadar şanslı oldum sevgili tanrım?"
•tekmelendikten sonra çiçeklere yaltaklanıyor.
•50 tane fotoğraf çekiyor :)

"Onlar benim için mi?" Erkek arkadaşının sesindeki dramatik inançsızlık, kıkırdamayı bastırmana neden olmuştu .
"Etiket Jung Hoseok diyor, yani buralarda bu isimde başka birini tanımıyorsan..."
O o sessiz. Gözleri bu sabah onun için seçtiğiniz parlak ayçiçeği buketinde gezinirken tamamen sessiz.
"Ama - ne, bu bizim yıl dönümümüz değil, değil mi?" paniğe kapılır, tarihi kontrol etmek için telefonunu eline alır ve bu sefer sen gülersin.
"Hayır, hayır!" onu çabucak rahatlatırsın. "Yürürken onları gördüm ve bana seni hatırlattılar, ben de onları aldım. Niye ya? Onlardan hoşlanmıyor musun?"
"Jagiya, şaka mı yapıyorsun? Onlara bayıldım!" Sana baktığında gözleri parlıyor, hobinin gözlerindeki ışık adeta gözünüzü alıyor. Yanağınıza tatlı bir öpücük kondurmak için boştaki eliyle sizi daha da yakınına çekmeden önce inanamayarak başını birkaç kez salladı . "Yaşayan en şanslı adam benim."
"Ayçiçekleri yüzünden mi?" kıkırdarsın ama elini senden çekmez.
" Senin sayende," diye düzeltiyor. Ve ayçiçekleri, diye ekledi telefonunu çıkarmadan önce kollarındaki sarı çiçeklere bakarak. "Bunların resimlerine ihtiyacım var. ARMY de onları sevecek, değil mi?"