kraliyet ailesindeki bir prensessiniz
👑Namjoon
-
Namjoon büyük oturma odasında oturduğu yerden size bakıyor ve bu geceki balo için birden fazla kıyafet denerken sizi izliyordu.
Bu balo ortaya çıkasaya kadar henüz soylu bir aileden geldiğinizden bir haberdi.
Büyük aynadaki yansımanıza bakarken, kendinizi kontrol edip kıyafetinizi düzelttiğinizde Namjoon'un size baktığını fark etmiştiniz ve arkanızı dönüp ona bakmaya başlamıştınız.
" Buna ne dersin?"
Size doğru yürürken ayağa kalkarak kıkırdamaya başlamıştı.
Yanınıza vardığında kollarını belinize dolayıp sizi kendine çekerek, burunlarınızı birbirine değdirdi.,
" Her kıyafetle muhteşem görünüyorsun prensesim."Seokjin
-
Siz - sıcak kalpli ve kibar prenses olarak, hizmetkarların akşam yemeği hazırlamasına yardım ederdiniz. Seokjin'in her zaman sevdiği bir şeydi, tanıştığı diğer hiçbir prensesler gibi değildiniz.
Her zaman kendinize, kraliyet ailesi üyesi olsanız bile, hala normal bir insan olduğunuzu hatırlatırdınız.
" Bebeğim? "
Merdivenlerden aşağı inerken seslendi, seni hizmetçilerden biriyle güldüğünü ve sebze doğrarken gördüğünü görünce gülümsemesi genişlemişti.
" Çorbanda havuç ister misin canım? " Ona dönerek sorduğunda kıkırdayıp, kollarını etrafınıza sarıp yanağınızı öpmüştü. "Zevkine uyan her şeyi kabul edebilirim."Yoongi
-
"S-Sen ... nesin? "
Yoongi, söylediğin hiçbir kelimeye inanmayarak kıkırdıyordu
Elini masanın üzerinden tutarken , gözlerini senden alamadığından başparmağınızla nazikçe elinin üstünü okşuyordunuz.
" Bana inanmıyor musun?"
Doğru kelimeleri bulmaya çalışarak konuştuğunda
" inanıyorum, ama beklemiyordum" diye kekeledi.
Sevimli göründüğünü düşündünüz - gözleri kocaman, ağzı açıkken gülümsüyordu-
Öne doğru eğildiğinde yüzleriniz birkaç santimle kapanacak kadar yakındı.
" Sen gerçekten prenses misin?
diye tekrar fısıldadığında sesi heyecanl çıkıyordu. Gülümseyerek başınızı salladınız.
Biraz utangaçlaşarak başını yere indirirken biraz gülmeye başlamıştı.
" Prenses bana daha önce söylemeliydin.Hoseok
-
Hoseok, dizüstü bilgisayarınızda gezinirken size sevecen bir şekilde bakıyordu siz ise yardım edebileceğiniz ve bağış yapabileceğiniz çok farklı hayır kurumu ve organizasyon seçenekleri arıyordunuz.
Hayırsever bir girişimci olarak çalışmayı, sosyal ve çevresel sorunlara yardımcı olabilecek sivil davaları desteklemeyi seviyordunuz. Hoseok'un ilk başta size aşık olmasının sebeplerinden biri de buydu. Sırtınızı sevgiyle okşarken gülümsedi.
".Tatlım, zaten on beş hayır kurumuna katıldığını hatırlamıyor musun? sana kocaman bir gülümsemeyle hatırlatmıştı. Kafanı sallayarak kıkırdamıştın, "Onbeş yeterli değil, Hoseok."
" benim güzel prenses kızım seni seviyorum "Jimin
-
Bu gece özel bir gün için giyiniyordunuz ve birkaç işçinin yardımıyla, kıyafetinizi onarmalarına ve saçınızı yapmalarına eşlik ettiniz. Kadın bir hizmetçi makyajınızı yaparken büyük bir makyaj masasının önüne oturdunuz. Nasıl göründüğünüzü severek kendinize gülümsediniz.
Aniden kapının açılmasıyla Jimin içeri girdi - çoktan giyinmişti.
" Muhteşem görünüyorsun," diye nefes verirken size doğru yürüyordu.
" Henüz bitirmedik," diyerek güldünüz, diğer çalışanlarında sizinle birlikte güldüğüğünü gören Jimin sandalyenizin arkasına geçerken kıkırdamıştı.
hizmetkarlar otomatik olarak odadan çıktığında eğilip yanağınıza nazikçe bir öpücük kondurmuştu aynı zamanda aynada size bakıyordu.
" yine de bu güzel görünmediğin anlamına gelmez, prensesim "Taehyung
-
Taehyung, görünüşe göre bir prenses ile konuştuğu gerçeğini bir türlü kabullenemiyordu.
Fakat Her şey ona bir anda anlamlı geldi; bu kadar lüks kıyafetler giydiğiniz, bu kadar alçakgönüllülükle konuştuğunuz ve takım elbise giymiş bu adamın nasıl da ikinizin peşinden gittiği gerçeği.
Yüzündeki Şok ifadesine gülmeden edememiştiniz,
" İyi misin, Taehyung?"
Hemen geri adım atarak iyi bir mesafede durmuştu ve dramatik bir şekilde size doğru eğilmişti.
"Senin yüksek -"
Onu bir öfkeyle çabucak tutup kaldırırken kıkırdamasına neden olmuştunuz ve , cümlesini bitirmesine bile izin vermemiştiniz.
" bunu sakın Deneme bile, Tae. "
"Neden? Prensesime saygı duymalıyım. "Jungkook
-
" y/n "
Jungkook'un odanıza girerken seslenmişti, biraz kestirmek adına yattığınızdan beri hala uyandığınızı görünce gülümsedi.
Yumuşak ve narin yanaklarınızı okşayarak yatağın kenarına oturmuştu.
" Yorgun musun aşkım? diye sorduğunda usulca başınızı sallamıştınız.
"Üzgünüm, sadece biraz kestirmek istemiştim," diye cevaplarken, kollarınızı yukarı kaldırmıştınız.
"Halkın aşağıda seni bekliyor bebeğim." Aynaya saçınızı düzeltirken gözleriniz anında genişlemişti, daha önceki rahat pozisyonunuzdan kurtulurken
"N-neden beni daha önce aramadın?"
Diye endişeyle konuştunuz.
" Zaten bildiğini sanıyordum "
Jungkook ayağa kalkıp kollarınızı sevgiyle okşarken arkandan geçmişti.
" Prensesimin bu kadar unutkan olduğunu kim bilebilirdi ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bangtan reaction
Fanfiction" bts.texting.tepki sayfasının tepkileri " - #1 tepkiler 🥇 #1 btstepki 🥇 #1 bangtantepki 🥇