bangtan reaction

🍃 29

❣️ İlk bakışma

Seokjin
-
İçeceğinden bir yudum alırken onun olduğu yöne bakmaya devam ediyordun.
" nasıl oluyor da " diye geçirdin içinden " nasıl oluyor da bu kadar kusursuz görünebiliyor "
sanki dediklerini duyar gibi bakışlarını karşıdan çekmiş ve  sana yöneltmişti.
Bir kaç saniye gözleriniz birbirinizle buluşurken utanıp bakışlarını çektiğinde hafifçe gülümsediğinin farkındaydın.

Yoongi
-
Koltuğa oturduğundan beri kalp atışlarının dışarıdan belli olduğuna dair yemin edebilirdin.
Yanında oturup ellerini nazikçe piyanoya koyan yoongi ise bundan habersiz sana piyano öğretmek için uğraşıyordu.
" bu şekilde gördün mü?"
Bir an dediklerini algılayamayıp ona döndüğünde gözleriniz buluşmuştu.
" huh? Ne? "
Cevap vermeden sadece bir kaç saniye öylece durmuştu.
" piyano öğrenmek istediğini sanıyordum "

Namjoon
-
Saatlerdir aradığın kitabı bulamayacağın düşüncesi ile umutsuzca elini kitapaların arasında gezdirirken aradığın kitabı görmenin getirdiğini heyecanla elini hızlıca kitaba atıp çekmiştin.
Fakat aynı anda seninle birlikte rafın öbür tarafındaki kitabı çeken namjoon ile birbirinizi görmenizle bir saniyeliğine öylece birbirinize bakmıştınız.
Ardından hafifçe başını öne eğip gülümsemesi gülümsemene neden olmuştu.

Hoseok
-
Dans dersinde ona bakmamak için kendine söz verdiğinden beri dersler senin için daha bir zor geçiyordu.
" iyi gidiyorsun y/n "
Her zaman söylediği motive edici sözler sayesinde kendini biraz daha iyi hissetmen mümkünleşiyor en azından danslarını güzel yapıyordun.
Birden yanlış yaptığın bir hareketi göstermek için arkandan gelip ellerini beline koyduğunda durdun ve istemsizce aynadan ona baktın.
Seni yönlendirmek istediği için hareket ettiğinde dengeni kaybetmiştin ve o klasik sahne oluşmuştu.
/ sen tam düşerken yakaladı ve birbirinizin gözlerine kilitlendiniz /
" iyi misin y/n? "

Jimin
-
Ona bakmak istemedin çünkü bakarsan bir şeylerin ters gideceğini biliyordun.
Etrafındaki halletmen gereken işlere yoğunlaşırken aklın hep onun burada olduğundaydı.
Bu hissi yok etmek için gözlerini kapatıp içinden yavaşça saymaya başladın.
Gözlerini açtığında ise bakışların direkt olarak onu bulmuştu.
Başını kaldırıp hafif bir gülümseme ile sana bakarken gözlerini ondan kaçırmaya ve başını öne eğmeye çalıştın.
" olamaz ona bakmamalıydım "

Taehyung
-
Geldiğiniz bir sergi gezisinde rehberin anlattığı tabloları dinlerken ikiniz de gayet keyif alıyor gibiydiniz.
Tae ise rehberi dikkatle dinliyor bazen aklına takıldığı soruları hiç çekinmeden soruyordu bu ise seni gülümsetmeye yeterdi.
Şimdi geldiğiniz tablo iki çiftin arkadan çizilmiş bir tablosuydu ve rehber onların aşklarını anlatırken sakince onu dinliyordun.
Rehberin anlatması üzerine gözlerini hafifçe taehyung'a çevirdiğinde onun da sana bakmış olduğunu gördün ve zaman kaybetmeden bakışlarını tekrar tabloya götürdün.

Jungkook
-
Burnuna dolan derin kokulu bir parfüm yüzünde endişeye neden olmuştu.
Bu kokuyu biliyordun. Kime ait olduğunu biliyordun.
Onun burada olduğunu düşünmek ise öldürücü tek darbeydi.
Yoğun düşüncelerin ile boğuşurken yapmak istemesen de buna karşı çıkamayıp gözlerinle kokunun geldiği yöne doğru baktın.
O an sana bakan diğer gözlerle karşı karşıya geldiğinde ne yapacağını bilemedin.