"Hey." Yattığın yerin yanındaki yatağın yanında bir hareketlilik hissettiğinde Hoseok'un sesi ipek kadar yumuşak bir şekilde kulağına doldu. Mırıldandın, sesin biraz boğuk geliyordu. "Neler oluyor?" diye sordu, eli saçlarını okşamak için aşağı indi; hafifçe okşadığı saçlara bakarak senden cevap bekledi.
" Sadece şu an pek iyi değilim." Hoseok'a bakmak yerine gözlerini duvara yapıştırarak mırıltılar çıkardın. Şirketten eve yeni gelmiş olmalıydı. Onun gününün geç olması gerekiyordu, bu yüzden şimdi saatin kaç olduğunu sadece hayal edebiliyordunuz. Yataktan erken kalkmış, alnına bir öpücük kondurmuş ve dışarı çıkmıştı, ancak seni bıraktığı aynı pozisyonda bulduğunda neler olduğuna dair endişelenmişti. En az bir saatini onun eve ne zaman geleceğini düşünerek geçirmiştin. Kusacak gibi hissedene kadar utanç midenizi doldurdu. Umursamadığını biliyordun, iş böyle Hoseok'a geldiğinde utanılacak bir şey yoktu, ama yine de tembellik duygularının seni aşağı çekmesine engel olamıyordun. Bunun tembellik olmadığını bilsen bile.
"Konuşmak ister misin?" Sonra sana usulca sordu. "Hayır" hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamanla o da telaşlanmıştı, "başım ağrıyor- Hatta yapamıyorum- öyle hissediyorum ki-" Gözyaşlarına eşlik eden yüzündeki sıcaklık kızarmasıyla bitiremedin. Elleri seni usulca okşarken sesi biraz boğuk geliyordu. "Sorun değil, sorun değil" diye tekrarladı, "konuşmamıza gerek yok." Gömleğinin koluyla gözyaşlarını dikkatlice sildiğini hissetsin ve ondan sonra, onun yanında yattığını hissediyordun. Sırtın şimdi göğsü ve midesiyle aynı hizada ve kolları seni sarıyordu. Ne şefkatli bir adam ama. Bacaklarına dolanan battaniyeyi tekmeledin, yatak ikiniz de uyum sağlamaya ve rahatlamaya çalışırken ortaya çıktı.
Dediği gibi, Hoseok daha fazla bir şey söylemedi. Yatak odası tamamen sessizdi, dışarıdan gelen trafiğin uzak gürültüsü ve havadaki tek şey düzensiz nefes alış verilerinizi . Hıçkırıklarını durdurmaya çalışırken nefesinin nasıl kesildiğini ve durduğunu duyabiliyordu. Seni daha sıkı tutuyordu, gözleri yarı kapalıydı ve şimdi sen onun göğsüne daha çok gömülürken ve her şeyi serbest bırakırken duvarı izliyordu. Böyle zamanlarda kelimelerin çok fazla o görülüyordu; yine de asla yeterli değildi.
—————————————
Aşkkklarımmm size bir haberim vaar lütfen yeni yayınladığım skz tepki kitabına da bir göz atınn Yeni gelen bir istekti ve hemen hayata geçirdim çünkü neden olmasınn ayrıca hala bit türlü yazamadığım Yoongi hikayem de var onu da yayınladığımda size bildireceğim. Lütfen profilime girin ve paylaştığım bölüme bir göz atınn ay kapağı için çok uğraştım gerçekten jdkdkd Ayrıca istekleriniz varsa bu kitap için yazmayı unutmayın :*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
