bangtan reaction

🍃 46

Mafia // anlaşmalı evlenirsiniz
📄

Seokjin
-
Mafyanın kötü şöhretli bir üyesi olmasına rağmen, kocanız geçmiş zamanlardaki en sevdiği etkinlik olan poker oynamaya geldiğinde her zaman adil davranırdı.
Onunla olduğunuzdan beri pokerden nefret ediyordunuz. Mutlaka oynadığı için değil, her türden insanı evinize getirdiği için. Bir Mafya ailesinin bir parçası olmaya alışmak zaten zordu ve şimdi tüm bu diğer tehlikeli görünümlü erkek ve kadınlarla tanışmak zorundaydınız.
Jin'e bir kez pokerden nefret ettiğinizi itiraf etmiştiniz ve size kızacağını düşünmüştünüz , ama bunun yerine sizi bir anlığına izledi.
" Gel, beni oynarken izle," dedi
" Eminim etkileneceksin."
"Konu oyun bile değil," dediniz.
"Sadece burada sürekli takılan bazı insanlar var. "
"Ve benimle yalnız kalmak istiyorsun, değil mi?
Öfkeyle kızararak ondan uzaklaştınız. "Demek istediğim bu değil."
Jin tepkinize gülmüştü ama sonra geri dönmenizi sağlamak için bir elini omzunuza koydu..
"Bak, sadece gel," dedi gözlerinle bir kez karşılaştığında.
"Seni herkesle tanıştıracağım ve onlardan hala nefret ediyorsan, onlara hemen gitmelerini söyleyeceğim."
Güldünüz.
" Evet, onlara bu rastgele kızın onlardan hoşlanmadığını söyle. Bu onların gitmesini sağlar. "
"Rastgele bir kız değilsin," dedi Jin gerçekçi bir şekilde. "Sen benim karımsın." Ona öyle hissettirmediğini söylemek istediniz, ancak yalnızca bir tartışma yapmayı istemiyordunuz.
İçi çekerek başınızı salladınız ve Jin'in poker arkadaşları bir dahaki sefere geldiğinde (yani, onunla bu konuşmayı yaptıktan otuz dakika sonra) sizi her zaman oynadıkları bodruma götürdü.
Şaşırtıcı bir şekilde, Jin sizi herkese tanıtmak için masanın etrafında dolaşırken, bu insanların yalnızca kaba ve tehlikeli göründüğünü fark ettiniz fakat Şimdiyse hepsi size gülümsediğinden ve el salladığından, aslında sıcak ve arkadaş canlısı görünüyorlardı. Jin'in yanında oturan bir adam, "Genç karınız sizi izlerken kaybetmek üzücü olmalı " dedi.
"Ah, kimin kaybettiğini göreceğiz," diye yanıtladı Jin küçük bir sırıtışla.
Tüm oyun boyunca onun yanında oturmuştunuz . Ne yazık ki, poker hakkında pek bir şey bilmiyordunuz ve gerçekten sıkılmaya başlamıştınız ama Jin elini dizinize koyduğunda sizi biraz ürkütmüştü ardından kulağınıza bir şey fısıldamak için size doğru eğildi. "Kazanıyoruz." Ona heyecanlı bir gülümseme verdiniz ve oyuna geri döndü, elini bacağınızdan çektiğinde bacağınız onun sıcaklığından yoksun olduğu için sizi aniden daha soğuk hissettirmeye başlamıştı .
Oyun yirmi dakikadan kısa bir süre sonra sona erdi. Daha önce Jin'i kaybetme konusunda uyaran adam poker masasından ayağa kalkan ilk kişiydi.
"anlamıyorum "dedi. "İyi olduğunu biliyorum Jin, biliyorum. Ama bu gece inanılmazdın. Neredeyse hile yapıyormuşsunuz gibi geliyor. "
Jin cevap vermeden önce kolunu belinize dolayarak gülümsedi.
" O benim uğurlu cazibem. "
Daha önce hiç bu kadar şefkatli olmamıştı. Ya da belki onun şefkatli tarafının ortaya çıkmasına yetecek kadar onunla birlikte olmamıştınız. Buraya gelmenizin bu kadar uzun sürdüğüne kesinlikle pişman olmuştunuz, yüzünüzde gururlu gülümsemeler ile poker masasının yanında otururken, Jin'in poker arkadaşları yavaşça masadan kalkarak bir daha nasıl oynamayacaklarını hakkında mırıldandılar. Tüm oyundan sıkıldınız, ama size o bakışla bakmasını tekrar sağlarsanız , bu oyuna tekrar tekrar katlanacağınızdan emindiniz.

——————

Yoongi
-
Sen ve Yoongi'nin bir anlaşmaya varmıştınız . Onunla evlenmek istemediğini biliyordu ve bunu kabul etti. Neden etmesin?
Ancak, bu yeni hayata alışmana yardım etmek istedi çünkü açıkçası, onun gerçek karısı olduğuna göre artık bir çıkış yolu yoktu. Kurallar buydu,. Başkalarına acımasız bir gangster gibi görünüyor olabilirdi, ama eve geldiğinde, bu hayatı senin için kolaylaştırmak adına elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı.
Bir sabah, uyandığında komodinin üzerinde küçük kadife bir kutu buldun. Kafan katılmıştı, açmak için elini uzattığında ve içinde ne olduğunu gördüğünde neredeyse şoka giriyordun. Kutunun içine yatak odanızın loş aydınlatmasını yansıtan dev bir elmas yüzük yerleştirilmişti. Üzerine küçük bir not da vardı ve dikkatlice, sanki dokunursan yüzüğü kıracağından endişe ederek notu aldın.
" Aslında biz nişanlanmadık. Bu yüzden, evli olmamıza rağmen sana evlenme teklifi edeceğim. Benimle evlenir misin? :) x, Yoongi. "
Yoongi'yi onun böyle şaka yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyordun. Aslında bu yüzüğü almanı istedi. Ve bunu kabul etmekten başka hiçbir yolun yoktu. Neredeyse bu ev kadar maliyetli görünüyordu.
Yataktan kalktın, bornozunu ve yüzüğü alarak Yoongi'nin genellikle sabahları olduğu atış poligonuna gittin.
" Bu nedir?" Kocanı gördüğünde av tüfeği sesleri yüzünden ona seslendin.
Yüzüne bakmak için arkasını dönmeden önce silahına emniyet kilidini yerleştirdi.
"Bu bir yüzük," dedi gerçekçi bir şekilde ve sonra çabucak endişelendi.
" Beğenmedin mi? "
"Ne? Hayır,beğendim "dedin.
" Ama konu bu değil. Bunu kabul edemem. "Elbette edebilirsin " Yoongi silahı yere koyup sana doğru yürüdü.
" Senin için aldım çünkü seni önemsediğimi bilmeni istedim. Sen sadece öylece biri değilsin. Sen bir insansın Ve sen benim karımsın. "
Daha fazla tartışmak için ağzını açmıştın ama son cümlesi senden olası her tartışmayı çaldı. Buna ne cevap verebilirdin ki?
Onun dediklerine cevabın, Yoongi'yi neredeyse yere düşürecek beklenmedik bir sarılma şeklindeydi.
" Teşekkür ederim," diye fısıldadın, onun da sana sarıldığını hissettiğinde
. "Evden hayal edebileceğim en uzak yerde ev gibi hissettirdiğin için teşekkür ederim."