bangtan reaction

🍃16

🌸 Dizinizde uyurlar

Seokjin
-
Yorgun bedenini bir hışımla koltuğa atınca telefonu yanına koyup sevgiline döndün.
" yorgun musun "
Belli belirsiz başını sakladığında konuşacak hali bile olmayışına üzülüyordun. Gözlerini kapatmış bedenindeki tüm yorgunluğu atmaya çalışan sevgilin için aklına güzel bir fikir gelmişti.
" o zaman bir fikrim var "
Bacaklarını bağdaş yapmaktan bozup sehpaya uzattığında sevgilin yanında mırıldanmıştı.
Yavaşça omuzlarından tutup onu dizlerine yatırdığında hafifçe gülümsemişti.
" işte bu tüm ihtiyacım olan şey "

Yoongi
-
" ne yapıyorsun burada "
" hiç gökyüzünü izliyordum "
Yavaşça yanınıza adımlayıp yanınıza oturmuştu.
" gökyüzünü benden daha çok sevdiğini düşünmeye başlıyorum "
Ardından sanki az önce öyle bir şey söylememiş gibi dizlerinize yattı.
Hafifçe güldükten sonra ellerinizi saçları arasında usulca gezdirmeye başladınız.
" bunun cevabını bildiğin için bir cevap vermiyorum bay min "
Gözlerini kapatıp başını olumlu anlamda salladı.
" biliyorum kim min yoongi'den başka bir şeyi sever ki "

Namjoon
-
" Yorgunum. Tek istediğim, yüzümü kucağına koymak. Başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak. "
Yazdığı şarkı sözlerini seslice okurken söz cümlesinde takılı kalmıştınız çünkü namjoon ne kadar itiraz etse de her zaman gerçek hislerini kağıda döken bir adamdı.
" sen dizlerimde mi yatmak istiyorsun "
Kağıtlarıyla uğraşan sevgiliniz bir an duraksayıp arkasında duran size bakmıştı.
" ne? "
" şey y/n biliyorsun onlar sadece şarkı sözü "
Senden bir şeyleri bu kadar nazikçe istemesi ona olan sevginin kat kat büyümesini sağlıyordu. Hızlıca yanına gidip ellerinden tutup onu odadan çıkarmıştın.
" seni tanımıyormuşum gibi davranma şimdi burada biraz dinlenmeni istiyorum biraz da olsa iyi gelecektir "
Sözünü bitirip dizlerine çoktan yatmış namjoona baktın fakat o çoktan uyumuştu bile.

Hoseok
-
" çok yoruldum sevgilim "
" bekle senin için kahve yapacağım "
Mutfağa gitmek için ayaklandığınız sırada sevgiliniz sızlanmaya başlamıştı.
" hayır y/n daha sonra yaparsın yanımda kal "
Yatağa geri oturup  gelişi güzel yatan sevgilinin saçlarına parmaklarını daldırmıştın.
" ama kahve sana iyi gelecekti hoseok "
Kafasını usulca kaldırıp dizlerine yatmadan önce tatlı bir şekilde mırıldanmıştı.
" bu kahveden daha iyi geliyor "

Jimin
-
" bu manzara ve sen o kadar uyumlusunuz ki "
Sen Piknik sepetinden malzemeleri çıkarırken sevgilin ise seni utandırmanın türlü türlü yollarını arıyordu.
" ne zamandan beri böyle romantik bir adam oldun park jimin "
Tüm havasıyla gelip yanına oturmuştu.
" ben hep böyleyim küçük hanım sadece sen fark etmiyordun "
Gülerek getirdiğiniz yiyeceklerin paketlerini açmak için yeltendiğinde sevgilin buna karşı çıkmıştı.
" hayır ondan önce yapmak istediğim bir şey var "
" ne o ? "
" dizlerinde uyumak gibi "

Taehyung
-
Şirkette bir odada sevgilinin fotoğraf çekimini beklerken telefonunla zaman geçirmeye çalışıyordun.
Uzun bir sürenin ardından açılan kapıyla bakışlarını oraya yönelttin.
" bitti mi ? "
sorduğun soruyu cevapsız bırakan sevgilin kapıyı kapatıp koltukta yanındaki yerini almıştı bile.
" o mu bitti yoksa ben mi anlayamadım y/n"
Telefonunu sehpanın üzerine koyarken konuştun.
" biraz dinlenmek ister misin? Sanırım seni idare edebilirim "
Yorgunluktan solan gözleri yerini parlaklığa bırakırken onu çekip dizlerine yatmasını sağladın.
" dinlenmek en çok senin hakkın taehyung "

Jungkook
-
Kitabının en sürükleyici yerini tüm heyecanınla okurken heyecanını dindirmek için sehpanın üzerinde duran içeceğinden bir yudum aldın.
O sırada odada hissettiğin hareketlilik dikkatinin bir saniye de olsa kaymasına neden olurken hiç umursamayarak okumaya devam ettin.
" ne yapıyorsun ? "
" hm? "
Sevgilinin sesini algılamıştın ama ne söylediğini kesinlikle algılamamıştın.
Yanına oturan sevgilin ise durumu iyiden iyiye anlıyordu.
" ah anlaşıldı beni duyduğun bile yok ama ben yine de yanında duracağım "
Gözlerini kitaptan çekip yanındaki sevgiline çevirdin.
" ses yapmak yok ve dikkatimi de dağıtmak yok jungkook "
Başını olumlu anlamda sallarken oturduğu yerde dizlerine yatma pozisyonuna gelmişti.
" sadece burada böyle yatacağım , belki de biraz uyurum bilmiyorum "