🍃24

9.2K 191 5
                                    

🌨 yağmurlu bir günde tanışırsınız

Seokjin
-
yağmuru gördüğünüzden beri olduğunuz yerden kımıldayamıyordunuz. Ellerinizdeki torbalarla bir binanın önünde dinmesini beklerken sinirinizden kendi kendinize söyleniyordunuz.
" neden her aksilik beni bulur ki kötü şeyleri çeken bir mıknatıs mıyım ben "
Sinirle söylediğinizde yan tarafınızda bir hareketlenme fark etmiştiniz.
" biliyor musun bazen bunu bende merak ediyorum "
şaşkınca bakarken sordunuz
" neyi ?"
" kötü şeyleri çeken bir mıknatıs olup olmadığımı  "

Yoongi
-
Başınıza tuttuğunuz ceketle yolda ilerlemeye çalışırken ceketin ıslanmanıza karşı koyamadığını anlayıp bıkkınlıkla yere indirip normal yürümeye başlamıştınız.
" şey beni yanlış anlamazsan şemsiyem altında beraber gidebiliriz "
bakışlarını yerden çekip yan tarafına çevirdiğinde size meraklı gözlerle bakan yoongiyi görmüştünüz.
" ıslanıyorsun "
başınızı olumlu anlamda sallayıp şemsiyesinin altına geçerken teşekkür ettiniz.
" teşekkür ederim fakat beni görmemezlikten de gelebilirdin "
" biliyorum ama çantanda kendi resmimim olduğu bir rozet görünce gönlüm el vermedi "

Namjoon
-
Girdiğiniz kitapçıda bakınırken dışarıda yağmur başlamıştı.
Karşı rafta bakınan uzun boylu -gerçekten uzun boylu- çocuğun kendi kendine konuşmasına kulak misafiri olmuştunuz.
Yağmurlu havada okunabilecek bir kitap arıyordu ve öneri versem ters bir tepki almam herhalde diye düşünüp yanına adımladınız.
" umarım rahatsız etmiyorum ama yağmurlu havalarda Tolstoy okumayı severim özellikle insan neyle yaşar kitabı çok uygun gibi "
Elinde tuttuğun kitabı ona uzatırken teşekkür edip elinden almıştı.

Hoseok
-
Yaşadığın aldatılma olayından sonra yağmurun yağmasına bile aldırış etmeden bankta oturup ıslanmaya göz yumuyordun.
Bir süre sonra artık yağmurun yağmadığını fark ettiğinde başını kaldırıp yukarı bakmıştın.
" aslında buradan geçip gidecektim fakat etrafta kimse olmamasına rağmen burada oturmuş ıslanıyordun iyimser tarafım görmemezlikten gelemedi sanırım "
Yaptığı bu incelikten dolayı gülümsemiştin.
" teşekkür ederim bende eve gidecektim zaten "

Jimin
-
Yağmurdan kaçmak için bir kafeye hızlıca girdiğinde tüm masaların dolu olduğunu görmüştün.
" kahretsin ya "
son bir umutla tekrar etrafa bakarken yere bıraktığın şemsiyeni alıp gitmeye hazırlanıyordun fakat tam kapının yanındaki masada oturan jimin ile göz göze gelince duraksamıştın.
" oturtabilirsin "
umursamazca söylediğinde adımlarını masaya doğru yönelmiştin.

Taehyung
-
.
" evet güzel manzara "
Tekrar bakışlarını çizimine yönelttiğinde diğer sorusunu sordu.
" yağmuru da çizecek misin ?"
Çiziminin ve manzaranın arasında bakışırken konuştun.
" onu çizemeyeceğim sanırım sadece manzara "

Jungkook
-
Yağmurdan kaçmak için gördüğünüz boş telefon kulübesine hızlıca adımlarken ulaştığınızda hızlıca elini kapıya uzatan başka biri de vardı.
Bir an duraksayıp birbirinize bakmıştınız.
" olmaz ilk ben geldim kendine başka bir yer bul "
diye söylediğinizde kaşlarını çatıp size bakmıştı.
" ben niye buluyormuşum sen bul "
bir süre böyle devam ederken pes ederek konuşmuştu.
" iyi o zaman ikimiz gireriz "

bangtan reactionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin