30. KRİTİK SORU

24.1K 832 208
                                    



"Evet arkadaşlar sınav bitmiştir"

Derin bir nefes aldım ve kalemimi masaya bıraktım.

Bitmişti.

Haftalardır çalıştığım, emek verdiğim sınavlar artık bitmişti.

Sınav kağıtlarımız toplandığında bende çantamı ve ceketimi alıp çıkışa doğru ilerledim.

Uzun koridora çıktığımda ilk işim lavaboya doğru yürümek oldu.

Bir elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmem gerekiyordu.

O sabahın ardından tam iki hafta geçmişti.

Benim şoku atlatmam birkaç dakika sürmüş, ardından da mutfakta kahvaltı hazırlarken Azra'dan tüm detayları öğrenmiştim.

Beni en çok şaşırtan Ömer'in bu durumdan haberdar olmasıydı.

Emre abi Ömer'e de danışıp öyle sevdiği kadına evlenme teklif etmişti, sevdiği kadının aklında hiçbir pürüz kalmasın istemişti.

Bu beni çok mutlu etmişti, zaten Ömer'in de o sabah Emre abiyi kahvaltıda görmek istemesi ikisinin de aralarındaki buzların eridiğinin ve her şeyin eskisi gibi olduğunun bir diğer kanıtıydı.

Çok mutlu olmuştum o sabah.

Dördümüz bir sofranın etrafında güzel bir kahvaltı etmiştik, Ömer beni bir kolunun altına almış, çayını keyifle yudumlamıştı.

Eskilerden, güzelliklerden bahsetmiştik hep beraber.

O an için tüm korkularımı, tüm umutsuzluklarımı bir kenara koyabilmiştim bende.

Azra'nın heyecanını gözlerinde görüyor olmak, Emre abinin heyecan dolu cümleler kuran sevgilisini aşk dolu bakışlarla izliyor olması, bunlar içimi sımsıcak etmişti.

Ömer'le dip dibeydin bir de tabi.

Öyle, onunla ilk kez sevdiklerimizin yanında bu kadar yakın, bu kadar özgür, bu kadar bizdik.

O sabah bana bir armağan gibiydi adeta, o sabahtan sonra yaşayacağım iki haftaya beni hazırlayan bir armağan.

İnanması ne kadar güç olsa da o günden sonra Ömer'i bir daha görememiştim, öyle çok çalışıyordu, öyle yoğundu ki, bir de iki hafta boyunca süren sınavlarım olduğundan ben de ev ve okul arasında mekik dokumaktan asla onunla denk gelememiştim.

Telefon görüşmelerimiz bu sürede bizi hayata bağlayan unsurdu muhakkak, fakat ne kadar görüntüsünü de görsem, sesini de duysam, onu, kokusunu deli gibi özlemekten geri duramamıştım.

O yüzden bir haftadır Ömer'in hırkasıyla yaşıyorsun ya.

Dudaklarım bu düşüncemle hafifçe kıvrıldı.

Ömer'in hırkasının kolunu hafifçe kıvırıp musluğu açtım.

Soğuk su daha şimdiden daha iyi hissetmeme neden olmuştu.

Yüzüme üç kez su çarptığımda kendimi daha dinç hissediyordum.

36 saattir uyumuyorsun ne dinçliği?

Uyku.

Uykuyla vedalaşalı neredeyse iki hafta olmuştu.

O sabah Ömer'in kollarında farkında olmadan son huzurlu uykumdan uyanmıştım.

O günden sonra sürekli bölünen, kötü rüyalar barındıran kısa süreli uykularım olsa da uyandıktan sonra içime çöreklenen kötü düşüncelerle daha da bitap düşmüştüm.

Beyaz'ın Siyah'a Sevdası (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin