36. MUTLULUK

19.5K 843 267
                                    



Odadan çıktığım anda ne yapmam gerektiğini, neler olduğunu, ne yaşadığımı algılayamıyordum.

EGK makinesinden kulağıma dolan kalp atışları beni içerde bulunduğum zaman boyunca öyle mest etmiş, hipnotize etmişti ki, o kalp atışlarının düzensizleştiğini hissettiğim ilk an makineye bakakalmış ve Ömer'in elini sıkı sıkı tutmuştum, ta ki odadan zorla çıkartılana dek.

"Ne oluyor kızım?"

Mehmet amcanın panik dolu sesi beni kendime getirmeye yetmemişti.

Ömer'in sesini duymuştum.

"Yade." demişti.

Ömer'in sesini duymuştum.

Gerçek miydi?

"Yade." dedi Mehmet amca.

Boş gözlerle ona bakıyordum, öylece durmuş ona bakıyordum.

"Ne oldu kızım? Gel otur şöyle gel."

Başımı iki yana salladım şiddetle.

"İçeri girmem gerek." diye mırıldandım.

"Ömer Yade dedi, içeri girmem gerek."

Mehmet amca inanmaz gözlerle bana baktı, muhtemelen delirdiğimi düşünüyordu.

Delirmiş olabilir misin Yade?

Olabilir miydim?

Yoğun bakımın kapısı bir kez daha açıldığında kapıdan çıkan Azra'nın yüzündeki gülümseme sorumun cevabını vermişti sanırım.

"Uyandı!"

Azra kollarını bana sardı.

"Abim uyandı Yade!"

Uyanmıştı.

Abisi uyanmıştı.

Ömerim uyanmıştı.

Gözlerimi sıkıca yumduğumda saatlerdir göz yaşlarıma şahit olan bu koridor şimdi attığım kahkahayla inliyordu.

"Ömer uyandı." dedim kahkahalarım arasında.

Sağ gözümden dökülen yaş mutluluk göz yaşımdı.

Dileğim bundan sonra gözlerimden akacak tüm yaşların sebebinin mutluluk olmasıydı.

🖤

Azra Ömer'in ağrı kesicinin etkisi altında olduğunu ve uyuduğunu birazdan da normal odaya alınacağını söylediğinde Hatice teyze fanalaştığında kantine ineceğini söyleyip yanımızdan ayrılan Serhat abiyi bulmak için hareketlenmişti adımlarım.

O anlarda kendi telaşemizden onunla ilgilenememiştim ama Ömer'in annesini bu halde görmek büyük ihtimalle günlerdir olduğu gibi tekrar ve tekrar kendini suçlamasına neden olmuştu ve buna dayanamayıp kendini kantine atmıştı.

Adımlarım kantin girişinde duraksadığında en köşedeki masalardan birinde, önündeki karton bardakla oturan adamı gördüm.

Ona Ömer'in uyandığını söylemek için sabırsızlanıyordum.

Masaya ulaştığımda sandalyeyi çekip Serhat abinin karşısına oturdum.

Bakışları hala karton bardaktaydı ve eminim bardağın içindeki bir yudum eksilmeyen çay da buz gibi olmuştu bile.

"Serhat abi?" dedim daldığı düşüncelerden sıyrılsın diye.

Bakışları beni bulsa da gözleri boş bakıyordu.

Beyaz'ın Siyah'a Sevdası (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin