"Kızım sana diyorum nereye daldın öyle?"Bir anda irkildim.
Gülümsedim.
"Dersler işte annem, ne diyordun sen?" dediğimde niyetim onu geçiştirmekti.
"Ahmet Poyrazı özledim diyordum" dediğinde gülümseyerek elindeki bulaşığı yıkamaya devam etti.
"Bende" diye mırıldandım.
Aslında annem haklıydı.
Dalmıştım.
Hem de çok güzel yerlere dalmıştım.
Ömer'in dokunuşlarına.
Şu uyuyakaldığın için ne kadar sürdüğünü bilemediğin dokunuşları.
Gözlerimi sıkıca yumdum.
Dün gece.
Dün gece çok şey yaşanmıştı, ama şu an utançtan yüzüm kızarsa bile yaptığım hiç bişeyden pişman değildim, sadece uyuyakalmış olmanın pişmanlığı vardı üzerimde.
Ömer öyle güzel hissettirmişti ki bana, sanki onun gözünde dünyanın en değerli, en nadide elmas parçasıymışım gibi hissetmiştim.
O kadar yorgunluğuna, o kadar yoğunluğuna rağmen beni düşünüp gecenin bir saatinde eczane bulması, alerjilerime kadar hakim olması, hatta biz kendimizi birbirimize kaptırmışken bile yaptığı hareket yüzünden azıcık canım yandı diye kendine öfkelenmesi, bunlar o kadar değerliydi ki benim gözümde, bu güne kadar asla böyle değer görmediğimden ne tepki vermem gerektiğini, nasıl teşekkür etmem gerektiğini bilememiştim zaten.
Oysa verdiğin tepki gayet de hazırlıklıymışsın gibiydi.
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
Bazen gerçekten kendimden beklemediğim hareketler yapıyordum, ama o an tek isteğim içimden dolup taşan duyguların bir şekilde Ömer'e geçebilmesi oluyor.
Sence dün adamın kucağına oturarak ve onu inletecek kadar öperek mi bunu yaptın?
Ağırca yutkundum.
Böyle söyleyince gerçekten kendimi bir anda kötü hissetmiştim, fakat yine de Ömer'in gözlerindeki o tutkuyla harmanlanmış aşk dolu bakışı bir kez olsun görebilmek için sanırım yaptığım şeyi tekrar yapabilirdim.
Sen iyice yoldan çıktın kızım.
Gülümsedim.
Bir de gülüyor, Allahım!
"Kızım kime diyorum kapı çalıyor bakar mısın?"
Annem bir kez daha tezgahta bulaşıklarla uğraşırken bana dönmüş ve konuşmuştu.
Hemen ayaklandım.
"Allah Allah babam ne kadar çabuk geldi"
Annemlerle birazdan abimlere geçecektik, çünkü abimin dün akşam da hatırlattığı gibi onlar yeni yıla arkadaşlarıyla Sapanca'da gireceklerdi ve bizde Ahmet Poyrazın yanında olacaktık, o da zaten annesi ve babasının yokluğunu hissedeceği için bir de yatağından uzak olup huzursuzlanmasın diye onlara geçmemizi daha doğru bulmuşlardı, babam da akşam için bişeyler almak adına evden çıkmıştı biraz önce, bu kadar erken gelmiş olması mümkün değildi, kesin bişey unutmuştu.
Kapı kulpunu kavradığım gibi aşağı çektim ve kapıyı da aynı zamanda kendime doğru cektim.
"Baba bişey mi-" dediğim anda duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz'ın Siyah'a Sevdası (Tamamlandı)
RomanceOnunla olamazdım. Buna benden 9 yaş büyük olması, abimin en yakın arkadaşlarından biri olması engeldi. Onu sevemezdim. Ama sevmiştim. Onu, kendimi kaybedecek kadar, bir gülüşüyle bir hafta mutlu olacak kadar, gözleri gözlerime bir an değsin diye an...