10. BELA

38.1K 1.3K 100
                                    



Hayatta hiçbir şey boşuna değildir aslında, her zaman yaşadığımız herhangi bişeyin altında nedenler vardır.

Bazen sokakta yürürken bir babanın kızının başını sevdiğini görür ve gülümseriz.

Bazılarının gülümsemesi babasının onun saçlarını okşadığı anları anımsadığı için mutluluktandır.

Bazılarının gülümsemesi o anları hiç yaşamadığı için hüzünle doludur.

Ben uçan uçurtmaya bakarken gülüyordum, ama çok fazla duyguyu da aynı zamanda bir arada yaşıyordum.

Ben daha önce hiç uçurtma uçurmamıştım, gözlerim bunun hüznüyle dolarken elimin üzerindeki Ömer'in eline bakıp ilk kez biz olmuş olabilmenin heyecanıyla da doluydum aynı zamanda.

Bir telefon sesi bu anı böldüğünde bende içinde bulunduğum buhrandan sıyrıldım.

Ömer elini elimden çekmeden diğer elini cebine attı ve telefonunu çıkardı.

Gözüm gayrı ihtiyari ekrandaki isme takıldığında her güzel anın bir sonu olduğunu da anladım.

Ömer bir anlığına gözlerime baktı ve sonra armayı cevaplandırdı.

"Efendim Merve" dedi o güzel sesiyle.

O sesle başka bir kadına seslenmemeliydi.

Bunun bu kadar can yakması normal miydi?

Karşı tarafın sesi de boğuk bir şekilde bana ulaştı.

"Ömer? Müsait misin?"

Ömer bir kez daha gözlerini bana değdirdi ve soruyu cevaplandırdı.

"Pek değilim, eğer önemli değilse sonra arasan"

"Seni fazla meşgul etmeyeceğim, ben, ben sadece"

Derin bir nefes aldım.

Ben bile o sesten nasıl heyecanla konuştuğunu anlıyordum.

Ömer anlamıyor muydu?

Yada anlıyordu da hoşuna mı gidiyordu?

Yutkundum.

"Sadece dün gece için teşekkür ederim ve seni yemeğe davet etmek istiyorum teşekkür olarak"

Dün gece?

Ömer görevde değil miydi?

Ne yapmıştı ki?

Uçurtmayı Ömer'in eline bırakıp yanından uzaklaştım.

Şenlik alanına hızlı hızlı yürümeye başladım.

Ben onu düşünerek onca saat beklemiştim.

O geldiğinde yaşadığım an yüzünden de tüm gece uyumamıştım.

Ama beyimiz anlaşılan herkese bir yardım severlik bir yakın hal durumundaydı.

Şenlik alanına yaklaştığım sırada mahallenin çocuklarından Ali'nin bir ağaca tırmanmaya çalıştığını gördüm.

Kaşlarım çatıldı.

Ali'ye yaklaştım.

"Ali?" diye seslendiğimde bana döndü vücudunu.

"Yade abla" dedi üzgünce.

Hemen yanına adımlayıp önünde diz çöktüm.

"Noldu Ali? Neden gözlerin dolu dolu senin?"

"Yade abla balonum" diye konuştu ağladı ağlayacak bir şekilde.

Eliyle ağaca takılan balonunu gösterdiğinde derdini anladım.

Beyaz'ın Siyah'a Sevdası (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin