İyi okumalar. 🍂Ezâ'dan...
Paketi açtığımda çizimlerimi gördüm. Derin bir soluk verip başımı ellerimin arasına aldım. Şu iki günde o kadar yorulmuştum ki. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Telefonumun titremesiyle başımı kaldırıp zorlukla baktım.
0543**: Ezâ Hanım, Aden ben.
Ezâ: Efendim Aden bir sorun mu var?
Aden Demirel: Hayır. Bir sorun yok. Sadece merak etmiştim, o gün öyle çıkınca. Kötü bir şey değil umarım.
Baş ağrım katlanılmaz bir dereceye geldiğinde telefonu bıraktım. Masamın üzerinde ki telefonun tuşuna basıp, Seren'i çağırdım. Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Çalınmadan.
"Ezâ Hanım. Bir şey mi oldu? İyi misiniz? Kapıyı çalmadım ama siz normalde hep mesaj attığınız için endişelendim! Bir sor-"
"Seren! Sus artık. Başım ağrıyor. Ağrı kesici getir bana." dedim. Stresli olduğum zamanlar genelde başım ağrırdı.
"Hemen Ezâ Hanım!" dedi ve hızla çıktı odadan.
Bu sırada Aden'e cevap vermediğim geldi aklıma. Mesaj yazacak halim olmadığı için aradım.
"Alo?"
"Cevap veremedim. İmzalamam gereken şeyler vardı. Kış koleksiyonum çalınmıştı. Onun için aceleyle çıktım o gün." neden açıklama yaptığımı bilmiyorum sadece söylemek istedim.
"Ne!? Nasıl senin çizdiğin olan kış koleksiyonu mu? Buldunuz mu noldu!?" dedi. Sesi telaşlı gelmişti.
"Merak etme. Bulduk, bugün ulaştı elime. Bugün de İpek Hanım aradığında toplantıdan yeni çıkmıştım ve gergindim. O kadar sert konuşmak istemezdim. Lütfen özrümü ilet ona." dedim. Aslında sert konuştuğum için pişman değildim.
Muhtemelen yine olsa yine sert konuşacaktım. Ama yinede işte.
"Artık kapatmam lazım ve hanım demene gerek yok. İyi akşamlar." dedim. Başımın ağrısı artmıştı.
"İyi akşamlar." dedi. Telefon kapandı. Kapı hızla açıldı ve elinde su ve ilaçla Seren girdi.
"Buyrun Ezâ Hanım." dedi ve suyla ilacı uzattı. İlacı ağzıma atıp suyu içtim. Çantamı ve telefonumu alıp ayaklandım. Eve gitsem iyi olacaktı.
"Eve geçiyorum, rahatsız etme beni Seren." dedim ve hızla çıktım odamdan.
Asansöre binip zemin kata indim. Şirketin önüne gelince arabamın hazır olduğunu gördüm. Binip eve sürmeye başladım. Ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilmiyordum. Ben doğumda karışmışım ve bu 23 yıl sonra ortaya çıkıyor. Başımın ağrısı hafiflese de geçmek bilmiyordu.
Gözlerimin kararmasıyla hızla yerimde dikleştim ve gözlerimi açtım. Dikkatli olmalıydım. Başım dönmeye başlamıştı. Önümün bulanıklaşmasıyla karşı taraftan bir şeye çarpmam bir anda oldu. Sonrası ise karanlık.
•••
Aden Demirel
Ezâ Abla arıyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anemoia
Teen FictionKabul etmek istemiyordum. Ben yıllardır tek başımaydım. Bundan sonra bir aileyle yapamazdım. Fakat içimdeki bu hisse bir türlü anlam veremiyordum. Yüzüme beklentiyle bakıyordu İpek Hanım. Peki benim cevabım neydi?