İyi okumalar🍂
Ezâ Demirel...
"Geldim, gitme."
Barış'ın kısık sesini duyduğum an hızla ona döndüm. Hemşire doktora haber vermek için çıkmıştı.
"Barış," dedim zorlukla.
"Çok özledim seni." dedim.
"Spor, yemek tamam ama hastane fantezisinden emin misin?" dedi yorgunlukla. Ona gülerken çok mutluydum.
"Hanımefendi, çıkmanız lazım." dedi içeri giren doktor. Başımı sallayıp, istemeyerek Barış'ın elini bıraktım. Dışarı çıktığımda Burak ve Ezrâ yoktu. Hızla Ezrâ'yı aradım.
"Ezrâ," dedim.
"Ezâ, ne oldu niye ağlıyorsun?" dedi telaşla.
"Barış, uyandı." dedim.
"Burak! Barış uyanmış." dedi Ezrâ. Telefonu kapatıp Pamir'i aradım.
"Pamir."
"Ne oldu, bir şey mi oldu?" dedi telaşla.
"Uyandı."
"Geliyoruz." dedi ve kapattı.
Camdan içeri bakarken doktorlar, Barış'ı kontrol ediyor ve sorular soruyorlardı. Doktor eline bir alet alıp Barış'ın dizlerine vurdu. Birkaç şey söyledikten sonra hemşireler birbirine baktı. Ne söylüyorlardı acaba?
Doktorun konuşmasıyla, Barış'ın gözleri beni buldu. Ona gülümserken, o da bana gülümsedi zorlukla. Kaşlarım çatılırken önümde ki perde kapandı.
"Hey! Niye kapandı bu perde!?"
"Ezâ abla! Abim iyi mi!?" dedi Burak yanıma gelerek.
"Ben odadayken uyandı, sonra dışarı çıkardılar beni."
"Ezâ!" ilerden gelen annemlerle derin bir nefes aldım.
"Nasıl kızım, iyi mi?" dedi babam.
"İyiydi, konuştu hatta benimle."
"Ohh iyi iyi. Şükürler olsun." dedi annem. Doktorun çıkmasıyla hepimiz ona döndük.
"Durumu nasıl, her şey iyi değil mi?" dedim. Doktor derin bir nefes verdi.
"Gayet iyi durumu, fakat." Fakat mı?
"Maalesef belinden aşağısını hissetmiyor."
"Ne, ne demek hissetmiyor!? Geçici değil mi ama?" ellerim titriyordu.
"Bilemiyorum, belki birkaç saat sürer belki de yıllar. Ne yazık ki net bir şey söyleyemem." dedi doktor.
"Görebilir miyiz?" dedi Burak.
"Görebilirsiniz fakat çok yormayın." dedi doktor. Hızla başımızı sallayıp içeri girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anemoia
Teen FictionKabul etmek istemiyordum. Ben yıllardır tek başımaydım. Bundan sonra bir aileyle yapamazdım. Fakat içimdeki bu hisse bir türlü anlam veremiyordum. Yüzüme beklentiyle bakıyordu İpek Hanım. Peki benim cevabım neydi?