İyi okumalar🍂
Ezâ Demirel...
Nefes, nefese gözlerimi açtım. Elim kalbime giderken, etrafa baktım. Odamdaydım. Yatağımdan kalktım ve odamdan çıktım. Yaman'ın odasına giderken gergindim. Kapıyı sessizce açtım ve içeriye bir göz attım. Yaman yatağında uyuyordu.
İçeri girdim ve kapıyı sessizce kapattım. Yaman'ın yanına gidip yatağa oturdum. Yaman'ın kuzenim olması saçmalıktı!
Onu rahatsız etmemeye özen göstererek, yanına uzandım. Ona arkamı döndüm ve kolunu alıp belime yerleştirdim. Kolları anında sıkılaşırken uyanmamıştı. Kaşlarım çatıldı. İnsan bir, sarıldığım şey ne? der. Başkasıyla da mı uyuyordu? Aklıma Aden gelirken rahatladım. Ona sarılıyordur herhalde.
Uyumaya çalıştım, fakat uyuyamadım. Yarım saattir yattığım yerden kalktım. Sessizce odadan çıktım. Kapıyı kapatmamıştım çünkü geri gelecektim.
Aşağıya inip, mutfağa girdim. Bir şeyler yesem iyi olurdu. Dolabı açtığımda beyaz ışığı yüzüme vurdu. Gözlerim dolapta gezinirken kaselerde gördüğüm tatlılarla sevinçten zıplayacaktım. Aslı, magnolya yapmıştı.
İki kase tatlı ve bir kaşık alıp tezgâha koydum. Mutfak dolabından bir tepsi çıkardım ve tezgâha koyduklarımı içine koydum. Adanın üstünde ki meyve kasesinden de iki mandalina aldım ve tepsiye koydum.
Ardından, Pamir abimin abur cubur çekmecesini açtım. Gördüğüm patates cipsini ve birkaç çikolatayı aldım onlarıda tepsiye koydum. Tekrar buzdolabını açtım ve iki kutu kola aldım. Sabah Pamir abimi öpecektim. O olmasaydı şu an sadece mandalina ve tatlı yiyordum. Tepsiyi alıp yukarı çıkmaya başladım. Odamın önüne gelince içeri girdim. Leptobumu ve kulaklıklarımı aldım. Tepsiyi de alıp odamdan çıktım.
Yaman'ın odasına girince kapıyı ayağımla kapattım. Sessizce kalktığım yere oturdum. Tepsiyi komodinin üstüne koyup yorganı kucağıma çektim. Kulaklıklarımı takıp bilgisayarı açtım. Ne izlesem diye düşünürken, Seren'in geçenlerde önerdiği filmi açtım. Sadece sen.
"Noluyor amına koyayım?" diye mırıldandı Yaman. Sonra gözlerini kısıkça açtı. İlk önce bilgisayarımı gördü ardından başını bana çevirdi.
"Ezâ?" dedi oturur pozisyona geçerken.
"Efendim abicim?"
Aferin kız, huyuna git.
"Ne yapıyorsun, gece gece güzelim?"
"Film izliyorum abi."
"Onu görüyorum bebeğim. Neden yanıma geldin?"
"Bir rüya gördüm de, uyuyamadım. İstemiyorsan giderim." dedim yorganı kaldırıyormuş gibi yaptım. Hiçbir yere gitmeyecektim elbette, üşeniyordum.
"Gitme, gitme! Yani kal, beraberi izleriz." dedi gülümserken. Omuz silktim ve kulaklığımın tekini ona verdim. Takıp geri yaslandı.
"Şanslısın, başlamamıştım daha." dedim. Tepsiyi komodinden alıp Yaman'ın kucağına koydum. Kaşlarını kaldırıp tepsiye baktı ardınan gülümsedi.
"Tatlıda almıştım, dur sana kaşık getireyim." dedim. Tam kalkacakken Yaman kolumu tuttu.
"Ben sevmiyorum tatlı ye sen, kalkma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anemoia
Teen FictionKabul etmek istemiyordum. Ben yıllardır tek başımaydım. Bundan sonra bir aileyle yapamazdım. Fakat içimdeki bu hisse bir türlü anlam veremiyordum. Yüzüme beklentiyle bakıyordu İpek Hanım. Peki benim cevabım neydi?