İyi okumalar🍂
Ezâ Demirel...
Barış gideli birkaç saat olmuştu. Ve ben şimdiden sıkılmıştım.
"Bizde mi dönsek?" dedim sıkıntıyla.
"Yoo keyif yapacağız daha abisi." dedi Pamir göz kırparak. Telefonumun çalmasıyla heyecanla ekrana baktım. Seren arıyordu.
"Efendim Seren?" dedim.
"Ezâ! Barış'a saldırmışlar, kaza yapmış!" sesi telaşlı geliyordu.
"Ne, ne zaman!?" dedim hızla ayağa kalkıp bağırırken.
"Bilmiyorum, bilmiyorum şu an fazla bilgi vermiyorlar durumu ağırmış, gel çabuk!" telefonu acilen kapatıp yukarı koştum. Arabanın anahtarlarını alıp geri aşağıya koştum.
"Ezâ! Ne olmuş kızım?" dedi annem telaşla.
"Barış kaza yapmış." dedim ve koşarak çıktım evden. Onlar da arkamdan arabalarına biniyorlardı. Son hız giderken Seren'i aradım.
"Hangi hastane?" elim ayağım titriyordu.
"Yol üstünde hemen, Sipahi Hastanesi." telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım. Önümün bulanıklaşmasıyla hızla dolan gözlerimi sildim.
Daha birkaç saat önce beraberdik! Nasıl böyle bir şey olurdu. Hastanenin önüne geldiğimde hızla arabadan inip, danışmaya koştum.
"Barış, Barış Aysan! Hangi katta?" dedim. Dizlerimin titremesi işimi zorlaştırıyordu.
"3.Katta 4 numaralı ameliyathanede." hızla merdivenlere yöneldiğimde asansörü bekleyecek sabrım yoktu.
Geldiğimde kapının önünde duran Seren'i gördüm. Hızla yanına gittim.
"Seren, nasıl olmuş, ne olmuş!?" dedim ağlarken. Seren bana sarılınca ağlamam şiddetlendi.
"Seyir hâlindeyken önünde ki araçtan ateş edilmiş, göğsüne denk gelince kontrolünü kaybedip yoldan çıkmış." dedi.
Duyduklarımla daha fazla ayakta kalamadım. Ben yere yığılırken Seren, hemşire diye bağırıyordu.
Uyandığımda hastane odasındaydım. Abimler yanımdaydı. Aklıma Burak geldi. Ağlamaya başlarken kendimi kontrol edemiyordum.
"Ezâ, güzelim ağlama. Geçecek tamam." dedi Ezrâ bana sarılırken.
"Burak, Burak nerde?" dedim.
"Küçük bir kriz geçirdi, sakinleştirici yaptılar. Annemler yanında." dedi Giray abim. Yerimde doğruldum ve kolumda ki serumu çıkartıp yatağa attım.
"Ezâ, yat daha bitmedi serumun!" dedi Yaman. Fakat onu dinleyecek durumda değildim.
Odadan çıktığımda ameliyathanenin yanında olduğumu gördüm. Seren koridorda oturmuş telefonla konuşuyordu. Yanına gidip oturdum.
Ameliyathanenin kapısı açıldı ve bir hemşire çıktı. Elinde bir torba vardı.
"Barış Aysan'ın yakınları?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anemoia
Teen FictionKabul etmek istemiyordum. Ben yıllardır tek başımaydım. Bundan sonra bir aileyle yapamazdım. Fakat içimdeki bu hisse bir türlü anlam veremiyordum. Yüzüme beklentiyle bakıyordu İpek Hanım. Peki benim cevabım neydi?