Öncelikle sövüp saymaya kabulüm... Kontrol etmeden atıyorum yazım yanlışları için çook sorry.
İyi okumalar🍂
Ezâ Demirel...
"Abla!"
"Efendim Aden?"
"Abimler, eniştemin kafasını buzlu suya sokuyorlar!" dedi aceleyle. Gözlerim açılırken odamdan çıkıp bahçeye koştum. Bugün hiçbir şey ters gidemezdi.
"Abi!" dedim bağırarak. Yaman abim anında Barış'ı bırakırken, Pamir sesimle dengesini kaybedip havuza düştü. Giray abim ise büyük ihtimalle Barış'ı videoya çektiği telefonu kulağına götürdü.
"Evet, evet! Dalağı dediğim yere koyacaksın!" sinirle gözlerimi kapattım.
"Ne bu hâl? Hasta edeceksiniz çocuğu! Akşama evleniyoruz!" dedim sitemle.
"Bizde bunu konuşuyorduk kendisiyle." dedi rahatça Yaman.
"Yoo, gayette beni vazgeçirmeye çalışıyordunuz." dedi Barış. Islak, ıslak yere oturmuştu.
"Kalk yerden, geç içeri ısın." Barış beni ikiletmeden dediğimi yaptı. Sakince abilerime baktım. Pamir havuzun köşesinden bizi izliyordu.
"Çocuk gibi davranıyorsunuz." dedim göz devirerek. Yaman abim de bana göz devirdi.
"Hazır kimse yokken seni kaçırsak mı?" dedi Giray abim.
"Ananın ki ama Giray! Bu şimdi mi söylenir?" dedi sinirle Yaman. Kollarımı göğüsümde bağlayıp konuştum.
"Saçmalamayı keser misiniz? Kardeşiniz evleniyor!" şaka maka evleniyordum.
"Bir şey yok, bir şey yok, bir şey yok, bir şey yok!" Yaman'a güldüm.
"Hadi sarılalım, affedeyim sizi?" ikisi de başlarıyla onayladı. Pamir hâlâ havuzdaydı. Yanlarına gidip sıkıca sarıldım.
"Ayıp lan! Resmen gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar!" Pamir'in konuşmasıyla güldüm. Ardından yavaşça Yaman ve Giray'dan ayrıldım. Onlar tam Pamir'e cevap verecekken, ikisini de havuza ittim.
"Abi! Niye havuza atlıyorsunuz?" dedim şaşkınlıkla. Onlarda şaşkındı. Bu hallerine sırıtıp eve girdim. Bugün çok güzel olmalıydı. Odama girdiğimde kendimi yatağa attım. Gözlerim kendiliğinden kapanırken direnemedim.
•••
Uyandığımda hızla yerimden kalktım. Saate baktığımda yarım saat uyuduğumu fark ettim. Rahat bir soluk verip, telefonumu aradım. Ama bulamadım. Sonra aklıma salonda unuttuğum geldi.
Hızla aşağıya indiğimde salondaki seslerin gittikçe yükseldiğini fark ettim. Kaşlarım huzursuzlukla çatıldı. Salona girdiğimde Yaman'ın deli gibi Barış'a bağırdığını gördüm.
"Hey ne oluyor!?" dedim Barış'ın yanına gidip onu arkama alırken.
"Ezâ çık şurdan, kafasını yere sürtüp kıvılcım çıkartağım. Adi puşt!" dedi Yaman, Barış'ın üstüne atlamaya çalışarak. Ancak babam onu tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anemoia
Teen FictionKabul etmek istemiyordum. Ben yıllardır tek başımaydım. Bundan sonra bir aileyle yapamazdım. Fakat içimdeki bu hisse bir türlü anlam veremiyordum. Yüzüme beklentiyle bakıyordu İpek Hanım. Peki benim cevabım neydi?