29.Bölüm

24.7K 1.8K 200
                                    

İyi okumalar🍂

"Ezâ Hanım, biz kış koleksiyonunu sizin doğum gününüzde satışa sunalım diyoruz. Yani sizin için güzel bir doğum günü daveti verip, kış koleksiyonunu tanıtmanızı istiyoruz." dedi Sedat Bey.

"Sedat Bey, doğum günlerinden hoşlanmadığımı biliyorsunuz." dedim geri yaslanırken. Bu adamla konuşmak beni yoruyordu.

"Maalesef ki biliyoruz Ezâ Hanım." dedi bıkkınlıkla Sedat Bey.

"Fakat, ailenizin de davete gelmesi ilgi çekecektir. Doğum gününüzde birkaç konuşma yapar ve koleksiyonu sunarsınız. Daha etkili ve güzel olur. Hem de doğum gününüzü kutlamış oluruz."

"Düşüneceğim Sedat Bey. Başka bir şey yoksa toplantıyı bitirelim." dedim yerimde dikleşirken.

"Yok Ezâ Hanım." derken ayaklandı Sedat Bey.

"O hâlde toplantı bitmiştir." dedim ve ayaklanıp, toplantı salonundan çıktım.

"Seren, bana sert bir kahve getirir misin?" dedim yorgunlukla. Bacaklarım uyuşmuştu ve yürüyemiyordum.

Bir anda dengemi kaybedip düşecektim ki, belimde hissettiğim kollarla ayakta durabildim.

"Ezâ Hanım, iyi misiniz?" dedi Fırat Bey. Beni o tutmuştu.

Ezâ, niye bu kadar yakınsınız!?

Kendime gelip hızla uzaklaştım.

"İyiyim Fırat Bey. Teşekkür ederim, bir anda dengemi kaybettim." dedim alnımı ovuştururken.

"Siz neden gelmiştiniz?" diye devam ettim.

"Önemli değil, daha sonra da gelirim. Siz iyi olduğunuzdan eminsiniz değil mi? İsterseniz hastaneye gidebiliriz?" dedi yüzümü incelerken.

"İyiyim, iyiyim. Biraz dinlensem iyi olur sadece." dedim tebessüm ederken.

"Tabii, ben daha sonra tekrar uğrarım. Kendinize dikkat edin." dedi bana gülümserken.

Bu adam gülümseyebiliyormuş Ezâ.

•••

Barış Aysan...

"Merhaba." dedim memnuniyetsizce.

"Merhaba Barış Bey." dedi yeni sapık- aman yeni doktorum. Hiç güvenmiyordum şahsen. Bokta çıkabilirdi. 

"Ellemeden çalışırsanız sevinirim." dedim mesafeyle. Yakın davranmamak lazımdı. Yanlış anlayıp ırzıma geçmesini istemezdim.

"Dokunmadan nasıl yardımcı olabilirim size?" dedi kaşlarını kaldırarak. Ofladım.

"İyi tamam. Ama çok dokunma." dedim başımı çevirirken.

"Abi! Ben çıkıyorum." Burak'ın sesini duymamla başımı ona çevirdim.

"Tamam, dikkatli git." başını sallayıp çıktı. Derin bir nefes verdim. Gözlerim yanarken, kendimi sıkıyordum.

AnemoiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin