"Öyle durumlar vardır ki
Ağlayamadığımız için güleriz..."°°°°°°°
~GÜNÜMÜZ~
Yüzümde hissettiğim sıcaklıkla mecburen uyanmak zorunda kaldım. Pencereden yansıyan güneş rahatsız etmişti.
Birkaç saniye kendime gelmeye çalıştım. O an aklıma doluşan görüntülerle bir anda yanıma baktım. Boştu.
Rüya mıydı hepsi?
Yerdeki elbisemi görünce rüya olmadığını anladım. Hızla yerimden doğrulup üzerimi giyindim.
"Alp?!" Bir karşılık alamamıştım.
Merakla odadan çıkıp önce banyonun kapısını tıklattım. Ses gelmeyince hızla salona geçtim. Sehpanın üzerinde bira şişeleri vardı ama Alp yoktu. "Alp!"Mutfağa doğru yürüdüm. Boş mutfağı görünce olduğum yerde durdum. "Nerede bu ya?"
Salona geri dönüp koltukta duran çantamın içinden telefonumu alarak Alp'i aramaya başladım.
Çalıyordu, çalıyordu ama açan olmadı. Kaşlarımı çattım. Adının üzerine tıklayıp mesajlar bölümüne girdim.
'Neredesin?'
Mesajı gönderdim ve cevap beklemeye başladım. Açıkçası nasıl bir cevap beklediğimi de bilmiyorum.
Aradan birkaç dakika geçmesine rağmen hala bir cevap yoktu. Tekrar aradım ama yine açılmadı.
Sert bir soluk bıraktım. Böyle bir gecenin ardından kayıplara karışması çok mantıklı bir davranış değildi. Sinirlenmemeye çalışarak duşa girdim. Çıktıktan sonra kendime kahvaltı hazırladım ve yavaş yavaş yemeye başladım.Bugün dersim vardı. Orada onu bulabilirdim bir şekilde çünkü hatırladığım kadarıyla onun da bugün dersi vardı. Kahvaltımı bitirince hazırlandım ve yola çıktım. Okuduğum üniversite Alp'lere aitti. Benim tıp okuduğumu öğrenen Hikmet Amca direkt kaydımı buraya yapmıştı.
Kafeterya bölümüne girdim. Alp genelde burada takılırdı. İçeriye bir göz gezdirdim ama onu görememiştim. Dersim başlayacağı için daha fazla oyalanmadan dersliğime girdim.
Birkaç saatin ardından derslerim bitmişti. Hızla derslikten çıkıp tekrar kafeteryaya girdim. Bakındığımda onu yine görememiştim. Düşen omuzlarımla binadan çıktım. Bir şekilde denk gelecektik nasılsa.
Yürürken ileriden Alp'in bölümden arkadaşını gördüm. Adını çok hatırlamıyordum. "Hey bir baksana!"
Ona seslenmemle bana baktı. Şaşkın bir şekilde kendini gösterdi. "Ben mi?" Şaşırmasını normal karşılıyordum çünkü kimseyle muhatap olmazdım. Yalnızca Alp ile bir iletişimim vardı bunca zamandır. "Evet sen. Alp'i gördün mü? Bulamıyorum da onu."
Eliyle binanın arka tarafını gösterdi. "Arkada sigara içiyordu."
Rahat bir nefes alarak oraya yöneldim. "Teşekkür ederim."
Onu arkamda bırakıp arka tarafa doğru yürümeye başladım. Arkamdan bana baktığını hissediyordum. Umursamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFŞİN |+18|
ChickLitAlt dudağımı ısırınca istemsizce dudaklarım aralandı. Bunu fırsat bilen Pars dilini devreye soktu. Yeni yeni olayı kavrayınca kendime gelip karşılık vermeye başladım. Pars bununla birlikte belimdeki eliyle beni kendine daha da yapıştırdı. Ellerimi...